Okyanus Balýðýyla Röportaj
(Ersen Yoldaç) 21 Ocak 2007 |
Varsýllar ve Yoksullar |
| |
Burasý Tanzanya deyip geçmek çok kolaydý belki; ya da mühim büyüklerimizin yaptýklarý gibi "þiddetle" kýnamak þiddeti. "Uðurlar olsun," diyerek gönderdiðimiz gözlüklü amcayý dün gibi hatýrlarým. Çocuktum.. Yýllar geçti, büyüdüm ama yine de anlayamadým bir türlü: Bir kalem- hem de yazan bir kalem.. Hatta yazdýðý için bir kalem.. Neden? |
|
Yol Üstü
(Ersen Yoldaç) 25 Aralýk 2006 |
Yerler |
| |
Kulaðýmda erguvan seslerin var hala.. Kül rengi sahillerinde dolaþtýðým, adýna kara yapýþtýrýlmýþ beyaz þehrim.. Hoþ geldin gözlerime.
|
|
Tavþan
(Ersen Yoldaç) 17 Aralýk 2006 |
Bireysel |
| |
Durdum.. Yelkovanýn bile akrepten gizlediði o durulmasý imkânsýz anda.. Durdum.. Sonra bilmiyorum devam etti mi zaman. Bilemem yelkovan akrebi daha ne kadar aldattý.. |
|
Gölgeme
(Ersen Yoldaç) 21 Temmuz 2006 |
Yüzleþme |
| |
Gece, gölge yanýdýr yeryüzünün.. Gölgeye düþen her ýþýk gibi kaybolur gece yerin kararan yüzünde. Oysa uykusuzlar iyi bilir, ýþýðýn yokluðu demek deðildir gece, yerin yüzünü ýþýktan gizlemesidir sadece.
Sabah kokusu alýyorum.. Ýyi geceler.. |
|
Uyku Perisi
(Ersen Yoldaç) 15 Temmuz 2006 |
Soyut |
| |
Çünkü bilmezler perilere inanmayanlar
/kaç sözcükten oluþur buðulu bir pencere..
/Var olduðunu bilirler perilerin fakat
/inanmazlar sözlerine |
|
Uyandým
(Ersen Yoldaç) 26 Mayýs 2006 |
Düþler |
| |
En son gözler uyanýyordu deðil mi uykudan? Bazen aklýma gelmiyor deðil: “Daha mý erken kalkarým acaba gözlerimi aldýrsam?” |
|
Aynalarla Yaþamak
(Ersen Yoldaç) 21 Mayýs 2006 |
Düþler |
| |
Zor iþtir yaþamak aynalarla geceleri ve uyanmaya çalýþmak hiç dalmadýðýn bir uykudan. Ýzi kalýr yüzünde sarýldýðýn yýldýzlarýn... |
|
|
Benim söylemek için çýrpýndýðým gecelerde,
Siz yoktunuz.
(Özdemir Asaf)
|
02.10.2009 03:08:04
|
Huzursuz Karalayýcý |
| |
Ay gibi parlayan küçük kýza.. Iþýðýn düþmese de gölgeme, hala varsýn biliyorum; sadece yeryüzü girdi aramýza. Ýyi uykular.. (...) |
|
08.11.2007 03:00:28
|
Huzursuz Karalayýcý |
| |
Yalnýzca bugünün tarihini not düþmek istedim þimdi. Bugün için deðil.. Zamaný gelince, bugün tarihli bir yazýya yer açmak için. Þimdi? Ruhumu doktor doktor gezdirmekteyim. Biri öldüðümü anlayana dek, hasta numarasýna devam.. Yazý? Hangi öyküye atsam elimi, mürekkep lekesi oluyor.. Hem öyküler, hem de ellerim. Yazý da yok yani, en azýndan þimdilik. Sonra? Sonrasý.. "-miþ'li gelecek zaman" muhterem günlük.
|
|
02.11.2007 23:18:11
|
Huzursuz Karalayýcý |
| |
Ýnanýyorsan eðer herþeyin ilacý olduðuna zamanýn, küçük bir sýr vereceðim sana..
Farketmediler dinlediðimi; zaten duyabileceðim de akýllarýna gelmezdi. Biliyorsun aslýnda neden söz ettiðimi: Yalnýz bir akrep, ve bir tek yelkovan. Sonsuzluðu 360 derece içine kýstýran iki oyunbozan.
Bu kadar ciddiye alýyorsan zamaný, yalnýzca dur ve dinle.. Durabilmek ve dinleyebilmektir çoðu zaman anlamak. Dikkatle dinle bu iki oyunbozanýn yanyana geldiði her aný. Durmamak üzere ettikleri yemini duyana dek... Dur.. Ve dinle..
Zaman diyorum, akreple yelkovan arasýnda kiþisel bir mesele. Hangisinin önde olduðu anlaþýlana dek devam edecek bu döngü. Birisi çýkýp, yelkovanýn akrepten gizlediði durulmasý imkansýz anda demir atmadýkça durmayacak. Bu dairesel sonsuzluk içinde zaman, hiçbir þeyin ilacý olmayacak..
Resim: Prague´s Astronomical Clock (Copyright: Sridhar Tirukovela)
|
|
|