• İzEdebiyat > Eleştiri > Varsıllar ve Yoksullar |
1
|
|
|
|
bıktım artık, yorgan-ayak hesabı yapmaktan beh!. |
|
2
|
|
|
|
Benim anarşistliğimin tanrıtanımaz nihilist avara kasnakçı eksistansiyalizmle hiçbir ilgisi yoktur.
İnsan.
Tanrıdan bağımsız nefes bile alamaz.
Manyaklığın alemi yok.
|
|
3
|
|
|
|
İster devlet, ister birey planında olsun “fikri namuslu” olmak önemli bir konu… Rahmetli Ali Fuad Başgil bu konunun üzerinde çok durmuştu. Herhangi bir meselede objektif olunabiliyorsa, o anlamlıdır yoksa objektifliğin dürüstlükle zerre kadar ilgisi kalamaz. Odağından çarpıtılmış bir bakış açısının, objektife zaten yanlış şeyleri yansıtacağını bilmek gerekir.
|
|
4
|
|
|
|
Durum böyle olunca vatandaş ne yapsın? Umut kapısı, lotarya! Bunlar arasında yer alan Yılbaşı Çekilişlerinde yaşananları izledikçe kendi kendime güleceğim gelir… Gülsem mi, ağlasam mi bilmiyorum. Yılbaşı öncesi günlerde Eminönü’ ndeki Nimet Abla gişelerinin önünde uzun kuyrukları hep görmüşüzdür… Gazeteciler sorar, orada bekleşenler arasından seçtiklerine: Para size çıkarsa neler yapacaksınız Gazetecilerin soru yönelttiği yurttaşlarımız neler söylüyor? Bir bakalım: “ Okul, hastane yaparım… ihtiyaç sahiplerine dağıttıktan sonra kalanını kendime harcarım… ” Bir başkası: “ Ev, araba alırım, çocuklara yardım ederim. Sonra huzur evi açarım, düşkünleri darda koymam, tamam mı?... ” Diğer birisi: “ Hele bir çıksın, fakir fukaraya dağıtırım, kalanını da kendime harcarım.” Aşağı yukarı verilen yanıtlar bu şekilde. |
|
5
|
|
|
|
Bağnazlığı ele alarak birine tapmayı bilmezsiniz.
Yaşamaya mecbur olmayı… |
|
6
|
|
|
|
Donduran soğuklarda ihtiyaç sahiplerine,sıcak bir el uzatsak diyorum. |
|
7
|
|
|
|
...Hırsız açık bırakılan balkon kapısından bir güzel giriş yapmış. Elindeki uyku spreyini yedi kişilik aileye sıkmış. Tabi herkes horul horul uyuklarken hırsız bir güzel evi kolaçan etmiş. |
|
8
|
|
|
|
Ve şimdilerde ben; ne zaman bir kalabalığa veya bir ortama girsem, hep özlediğim o yüzleri arıyorum.
Hani, içinde riya olmayan,
Yalansız ve doğal olan,
Yüzlerimizi aydınlatacak olan, o organik gülüşleri arıyor gözlerim…
Mona Lisa gülücüklerini değil… |
|
9
|
|
|
|
Bu paha biçilmez hazinemizi biz nasıl ve ne zaman yitirdik? Bunu hiç düşündük mü?
Ve şimdilerde ben; ne zaman bir kalabalığa veya bir ortama girsem, hep özlediğim o yüzleri arıyorum.
Hani, içinde riya olmayan,
Yalansız ve doğal olan,
Yüzlerimizi aydınlatacak olan, o organik gülüşleri arıyor gözlerim…
Mona Lisa gülücüklerini değil… |
|
10
|
|
|
|
İşte defterime yansıyan, tahribatı yüksek bomba imalatı’nın planı;
|
|
11
|
|
|
|
...Yaşamak dediğin bir kuşun iki kanadında!.. bir şeyi eksik tutarsan diğer yana terazi dengesi bozuluyor ....ama istediğin kadar mızıkçılık yap kadarin dediği oluyor ne güzel, iyi ki bize kalmıyor...Hayat ta Dünya denen mekan da güzel memleket arkadaşlar, kıymetlini bilelim vesselam!.. yoksa kader bize gülecek yine diyeyim!..
|
|
12
|
|
|
|
Şükür çaresizliği yaşayan birini görerek "iyi ki bu durumda değilim" demek değil, o kişinin çaresizliğini giderecek çareyi bulup, hakka "benden istediğini yapmam için fırsat verdiğin için sana çok şükürler olsun" diyebilmektir. |
|
13
|
|
|
|
...Dilim tutuluverdi nedense! Oysa hep hazır-cevap biri olarak bilirdim ben kendimi...Demek değilmişim! |
|
14
|
|
|
|
..Dante demişken ve Cahit Sıtkı Tarancı o güzel mısralarda birlikte gezinelim, tefekküre oturalım, ölüp ölüp dirilelim!.. dile gelelim zaman makan dil din ırk mekan bilmeden!.. belki biraz şiir iyi gelir bize ne bileyim!.. “ |
|
15
|
|
|
|
Edirne'nin Uzunköprü ilçesinde orman bekçisi tarafından öldürülen 2 işsiz ve yoksul roman yurttaşımızla ilgili yazılan eleştiri yazısı |
|
16
|
|
|
|
Burası Tanzanya deyip geçmek çok kolaydı belki; ya da mühim büyüklerimizin yaptıkları gibi "şiddetle" kınamak şiddeti. "Uğurlar olsun," diyerek gönderdiğimiz gözlüklü amcayı dün gibi hatırlarım. Çocuktum.. Yıllar geçti, büyüdüm ama yine de anlayamadım bir türlü: Bir kalem- hem de yazan bir kalem.. Hatta yazdığı için bir kalem.. Neden? |
|
17
|
|
|
|
Benim adım Osman Demircan... Keşke adım Osman Baydemir olsaydı. Bu ülkede hayatım daha kolay olurdu. Adam kalkmış özerklik istiyor. Adam kendini konuşuyor. Ben susuyorum. Çünkü ben 657 'ye tabiyim. Osman Baydemir ise PKK'ya bağlı. Onun bağı ipekten ilmik, benimkisi ise çelikten zincir. Neden dudaklarım ikiye ayrıldığında ben bölücü oluyorum da, Osman Baydemir bangır bangır bağırdığında hiçbir şey olmuyor. Ağlamak istiyorum hiç ağlayamayanlar adına. Ağlamak istiyorum şehit Osman'lar adına... |
|
18
|
|
|
|
Elmayı ısıranlardan değil... |
|
19
|
|
|
|
Memleketin insanı bilmelidir ki, bu güne kadar çoğu hususlarda yanlış bilgilendirildikleri gibi…
“Kader” konusundan da yanlış bilgilendirilmişlerdir.
Sırf teselli mahiyetinden midir, nedir bilinmez; hep kötü şeylerle karşılaştığında/musibetlere duçar olduğunda “kaderim böyle ne yayabilirim” der, memleketimin insanları…
Ben de diyorum ki; “kaderim böyle ne yapabilirim” dedirten zihniyet bizi kandırmıştır.
Şimdi diyeceksiniz ki; “isyan” mı?
Evet, isyan!
Pısırıkça yaşamaktansa!...
Kaderimiz olmadığı halde “kaderimdir” diye yıllardır bizlere yutturulan kadere isyan ediyorum…
|
|
20
|
|
|
|
Gece seninledir daima.
Böyle yaşarsan bir ömür boyu...
Biteviye..Sürgit...O’nunla..
Buna İnan.!
Bütün Ruhunla |
|