Ortaçağ Yalnızlığı
(Serap TAN) 28 Nisan 2007 |
Yeraltı |
| |
O, size küsmüşse bir kere yemek yemeyi unutup kendinizi yemeye başlarsınız.Bir şatonun içindesiniz ve onu yazmak tek çareniz...günümüz yalnızlığı değil bahsettiğim kalabalık içinde değilsiniz; düpedüz yalnızsınız yani... /
|
|
Yazmış Bulundum!
(Serap TAN) 1 Mayıs 2007 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Elime aldığım her kalemin ucu sana değiyor.Elimde değil...Ne yapayım?? Yazmış bulundum seni...Gerçi,bir hayalden ibaretsin.Seni yazdığım yer :küçük su birikintileri..... |
|
İmansız Bir Eylülde Kanama...
(Serap TAN) 25 Haziran 2007 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Kızgınlığıyla gelir her ağustos ve her eylül kanatmaya meraklıdır...Gidişlerin tüm biletleri o zaman kesilir çünkü.Ağlamaya mahkum eylül ikindileri offf.... |
|
Gebereceksin
(Serap TAN) 13 Aralık 2007 |
Bireysel |
| |
Kehanet değil bu.Kızgınlıktan söylenen iki lakırdı da değil.Ölümün hafif kalır belki acılara dayanmanın yanında.Çünkü daha beteri var: Gebereceksin! |
|
|
07.09.2010 15:42:59
|
|
| |
Bir sokak lambasının ardından doğuyor yine akşam. Topuk sesim usul usul olsa da ayaz ayaz bağırıyorum sensiz sedasız sokaklarda. Ellerimde poşetler, yüküm dünden ağır… Aptal bir şarkı var dilimde benim uydurduğum. Şehrin en işlek caddelerini flulaştıran telaşlı vakti seyrediyorum. Caddelere, sokaklara bakıyorum… Öksüzün trene baktığı gibi... Sıkıldığımı hissediyorum her şeyden. Şehir manzaralı steril sitelerin birine taşınmayı düşünüyorum. E tabi bir de doğalgaz faturasını nasıl ödeyeceğimi... Dilimden küfür döktüren her şeye üç nokta gönderiyorum. Hayatın topuna. Beni oyaladığını zanneden her şeye, her şeye üç nokta… Akşam takılıyor gözüme. Ve sıradaki üç noktayı bütün akşamlara gönderiyorum. Duruyorum olduğum yerde isyan bu diyorum...
|
|
|