"Moda denilen şey o kadar çirkindir ki onu her altı ayda bir değiştirirler." -Oscar Wilde |
|
||||||||||
|
sence ben deli miyim? pencereden geceyi izler; halime ağlarım... şu halit abi mesela garip adam üst komşum olur kendisi her hali saçma sapan diri diri yüzsen; beş para etmez derisi gece saat saat onikide gelir usanmadan eğilir; yere tükürür.. bir de karısı var bunun gündüzleri döver, geceleri sever sevmek dedimse yanlış anlama beş dakika işini görür... nereden mi biliyorum; her gece anırma sesleri odamı doldurur... karanlık adam diyorlar günahı boynuna ama ne yalan söyleyeyim hayranım ona mesela dakik adamdır kendisi her gece onikiyi beş geçe gelir bir balgam sesi... saat birden sonra kesilir otobüs sesi otobanın yanındayız ya; her geçen arabaya şahit yazarlar bizi... sonra sessizleşir gece... birer birer söner ışıklar her evde bazen düşünürüm neler oluyor içerde benimki de iş mi ki canım belli değil mi ne olduğu aynı iştir olan ne oluyorsa heryerde bekarlara yatak yolu evlilere beş dakikalık mutluluk oyunu... sonra üç saat tek başıma kalırım arada kamyon geçer sesini dinlerim olmadı çoğu zaman hayale dalarım hayalleri bir zarfa koyar üstüne kaşemi basar; geceye postalarım... sonra saat dört gibi apartmandan gelir bir ayak sesi alt komşum recep efendi kalkıp erkenden fırına gider ne de olsa insanlar ekmek bekler... valla çalışkan adam helal olsun değil bu saatte yataktan işe kalkmak bu ayazda dışarı çıksan; ruhunu evde unutursun... saat beşi vurdu mu bir ses duyarsın inceden inceden ruhuna dokunur sen o seste kendini bulursun insan o an zor yutkunur... bizim imamın sesi yanıktır hele sabah ezanında bir başka okur herhal yataktan kalkışındadır ızdırabı ama bir Allhau ekber çekti mi oturduğun yerde yaşarsın miracı... yavaş yavaş aydınlanır gün gece el sallayıp elveda derken güneş vurur pencereme hergün insanlar kalkar işe gider çok erken... ama ben başkayım... güneşi gördüm mü saklanırım yatağa hem neden çıkayım; geceler dururken gündüz vakti sokağa... şimdi öğleye kadar yatsam yok yok akşamı bulayım ben akşam ezanında şöyle bir kahvaltı yapsam hem sersemlemem belki güneşi görmezsem... acayip mi geldi şu halim sana belki de deli dersin içinden bana kaç gece oldu uyumadığım? inan bende bilmiyorum... ama son hatırladığım ben sana aşıktım... o zamanlar gece uyur sabah kalkardım sahi kocan nasıl bu arada hala öğretmen mi ya kızın, o nasıl; büyüdü mü bu sene okula mı başlıyordu ne? bol bol öp onu benim için benden olmsa da olsun senin kızın ya; onu da severim uzaktan için için...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © musab eminoglu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |