(telefon çalar z. ahizeyi kaldırır.)

kt.: bugün ne yapalım?
z.: belki gezeriz aşkımızda
kt.: yine mi aşk? bak..
z.: sözünü kestim.çok yaşlı gösteriyorsun ama seni yine sevdim. çok sivrisin! seni yine sevdim.
kt.: kabasın! seni istemiyorum.
( z. kahkaha atar )
z.: tabii! öyledir.
kt..bak nu şekilde devam edemem kaç defa ima etmeye çalıştım.
z.: o halde uzun bir aradan sonra niye aradın beni?
kt.: yoruyorsun!
z.: yorul!
( z. telefonu kapatır.koltuğa oturup televizyonu açar.ilginç bir haber okumaktadır spiker. )

ilginç haber: "şehrimizi son günlerde saran karga gribi son iki günde üç duygusal ölüme,yüzlerce aşk komasına sebeb olmuştur.karga gribi özellikle duygusal,melankolik,içi sevgi dolu kişileri daha fazla etkilemektedir.özellikle geceleri etkisi kendini belli etmektedir.insanları önce bunaltıp sonra hastalandırmaktadır.nesli tükenmekte olan bu insanlarımızı korumak için yoğun bir çalışma başlatılmıştır.
gribe yakalandığını düşünen her melankolik şahıs en yakın kriz merkezine müracaat etmelidir"

falan ve filan fasa ve fisoya gel beraber bir haraç çetesi kuralım demiş.olan olur,rüzgar kalır.dadaloğlu yüzyıllarca saz çalar,eleştirir.bağlar bozum olur.filmler çekilir.

bütün melankolikler ölür hiç aşk yaşayamadan.

bulutlar yine de değerlidir.ayakkabılarımız hoş kokuludur.fetişist olmuşuzdur.

üç takıma bölünürüz.hey! hey! hey! aramıza psikolojik maçlar yaparız.sonra birleşip felce uğrarız.canımız çıkar.tuz akar yaramıza.akar akar..kargalar s. der z. der,bilmemne der.felsefe yıllarca önce böyle kuruldu.böyle selam söyledi.

marcuse böyle yazdı. "eros ve uygarlık"

caddeler neon doldu.kafalar ise hala gaz lambası..

aynen devam..

düüt oldu.bizim buralar böyle dertli,böyle kelamsız.

( z. televizyonu kapar uyur.kt. ye zaten kıldır öteden beri yine de rüyasında görmekten alamaz kendini.sevdadır yine de..

horr!...