..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
En güzel özgürlük düşü, hapishanede görülür. -Schiller
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Türkiye > İbrahim Kilik




13 Kasım 2002
Her Devrin Şakşakçıları ve Akp  
İbrahim Kilik
Bu yazıyı, kendi iç dinamiklerini harekete geçiremeyen; dalkavukların ve dalkavukluğun gölgesinde miskinler tekkesi hüviyetine bürünmüş bir ülkenin bahtsız ve sade bir vatandaşı olarak kaleme alıyorum. Çaresizliğimin hıncını kalemimden alarak rahatlamaya


:CFGD:
Bu yazıyı, kendi iç dinamiklerini harekete geçiremeyen; dalkavukların ve dalkavukluğun gölgesinde miskinler tekkesi hüviyetine bürünmüş bir ülkenin bahtsız ve sade bir vatandaşı olarak kaleme alıyorum. Çaresizliğimin hıncını kalemimden alarak rahatlamaya çalışıyorum.

Türkiye, her türlü imkanın ortasında aymazlığın ve savurganlığın kurbanı olan ve elindeki imkanları çarçur eden bir mirasyedi konumunda.

Ülke olarak , yaşadığımız bütün sorunların merkezinde ahlak düşüklüğü, riyakarlık ve yalakalığın yer aldığını söylemek için kahin ya da müneccim olmaya gerek yok. Anadolu’nun en ücra köyündeki Ahmet Ağa veya Beşir emmi bu işin farkında ama ülkede egemen olan ve kendilerini “ elit” diye tanımlayan reziller hala aymazlık ve vurdumduymazlık sarhoşluğunda (Bu durum işlerine geliyor.)

Biz halk olarak siyasilere kızıyoruz. Ama bana kalırsa Türkiye’de asıl problem bürokraside.(Çünkü siyasiler bugün var, yarın yok.) Türkiye’nin kamu kurum ve kuruluşlarında çöreklenmiş, bu kurum ve kuruluşları ülke gerçeklerinden kopuk, savurgan bir padişahlık zihniyetiyle yöneten anlayış ülkedeki olumsuzlukları körükleyen uğursuz bir nefes bence.

Eğer siyasi irade bu ülkeye iyilik yapacaksa önce bürokraside köklü bir devrim yapmalı ayrık otu gibi yer etmiş çıkar şebekelerini dağıtmalı. İşe buradan başlarsa başarı yolunda gerçek anlamda bir adım atmış olur.

Ülkede dalkavuk ve riyakar zihniyet, o denli hakim konumda ki her türlü ahlaki düşüklüğe ve zaafa sahip bir bürokrat çevresinde şakşakçı bulma konusunda hiç sıkıntı çekmiyor.

Bukalemun yapılı ( Bu hayvandan da özür diliyorum. Çünkü bu yaratık kendi iradesi dışında renk değiştiriyor.) kişiler her siyasi kadro değişikliğinde siyasi yapıya çok çabuk entegre oluyorlar ve onların adamı hüviyetine bürünüyorlar.

Ben, seçim gecesine kadar küfrettiği siyasi lider, seçimden galip çıkınca onu alkışlayıp öven; yüksek ahlak ve erdem sahibi(!) çok insan gördüm. Sizlerin de bu tiplere tanık olduğunuzu düşünüyorum.

Daha önce üst düzey yöneticisine rakı sofrası hazırlayan kişilik erozyonuna uğramış rezillerin şu anda da iftar sofrası hazırlama telaşında olduklarını bilmenizde yarar var. Bu bağlamda AKP yöneticililerinin de aynı insanlarla ülkeyi yönetmeye çalışacağından kuşkunuz olmasın. Çünkü hazretler seçim gece yarısından itibaren AKP’liler ve AKP’ye toz kondurmuyorlar. Ne diyelim her iki tarafa da mübarek olsun.

Benim son söyleyeceğim eğer AKP yöneticileri halkın teveccühünü ve güvenini boşa çıkarmak istemiyorlarsa bu konuda samimilerse önce bürokrasiyi bu çakıldaklardan ve çıkar şebekelerinden temizlesinler. Ondan sonra fazla gayretkeş olmaya gerek yok. Yok biz bu bukalemun ve şakşakçılardan memnunuz diyeceklerse kendileri bilir. Yollarına devam etsinler! Demokratik bir ülkede her dört ya da beş yılda bir seçim var. Ömrü olan da bu günleri görür...



Yazarın notu:Bu yazı 2002 seçimlerinden bir gün sonra kaleme alınmıştır. Yorumu okuyuculara bırakıyorum....













.Eleştiriler & Yorumlar

:: merhaba/sevgili dost
Gönderen: daimi kasar / İzmir/Türkiye
19 Ağustos 2004
her devrin şakşakçıları ve A k p adlı yazınızı okuduktan sonra doğaçlama yazdığım bir kaç dörtlükle teşekür etmek istiyorum size gecekondulara köylere daldılar yoksul halktan oy aldılar mazlumların alınterini çaldılar insanlar yırtık bir donla kaldılar yobazlar gönderdi ankarya dayıları tarikatçıların çoğaldı sayıları işkenceyle zulüm oldu halkın payları ülkeyi işgal etti amerikan ayıları kimse kanmasın onların sözüne tükürün halkı bir avuç a b d dolarına satanların yüzüne yoksa daimi kasar söz geçirmez sazına Ozan/Daimi Kasar

:: Ne güzel demiş o yüce adam....
Gönderen: Deniz can / kadıköy-istanbul
11 Şubat 2004
Tebrikler dostum. Bu ülkede Yücel dönmez, sizin benim gibi aydınlığın ışıltısı altında gözleri kamaşan aydın yürekli insanlar oldukça, o imam zihniyetli, bölücü yobazları görünce yalakalık uğruna salyaları akan bir takım sonradangörme grubunun şak şakları cumhuriyet aydınlık, demokratik yolunda ilelebet korunacaktır. Ne güzel demiş Gazi: Aziz vatanın bütün tersaneleri bifiil işgal altında diye.... 80 yıl ötesini görüp o tarihi söylemeksizin devlet adamı olunmuyor dostum.... Aydınlık, güzel günlerde birlikte olmak dileğiyle....

:: Pergelin ayaklarını biraz daha açın!
Gönderen: Emin Kaplan / İstanbul
15 Ekim 2003
Sorunun tüm kaynağı olarak yalnızca bürokrasiyi göstermek, bürokrasiye haksızlık olur. Bürokrasi icat edildiğinden bu yana hep aynı eleştirileri aldı zaten. Bir kez de biri çıkıp bürokrasiyi savunmadı. Yazının eleştiri yönüyle yeni bir şey söylediği yok. Bu ahlakın sadece bazı bürokratlara özgü olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Problem, bürokratlara özgü bir hastalık değildir. Genel bir ahlak problemi hakim. Kaç işveren vergisini doğru ödüyor. Ya siz kaç kere daha az para ödemek için faturasız alış-veriş yaptınız. Sonuç olarak herkes gücünün yettiği ölçüde birtakım yanlışlar yapıyor. Hatta bazı şeyler o kadar benimsenmiş ki suç olarak bile görülmüyor. Öğrenciler sahte raporlar hazılayıp devamsızlık yapıyor, trafikte suç işleyip polise rüşvet veriyoruz. Böylece zaten maaşı yetersiz olan adamı suça teşvik ediyoruz. O bürokratlar başka bir ülkenin vatandaşı mı? Bu kültürde yetişmemişler mi? Pergelin ayağını açın biraz. Daireyi biraz daha genişletin. Ahlaksızlık tek bir zümrenin tekelinde değil; öyle bir grup yok.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın türkiye kümesinde bulunan diğer yazıları...
Havada Jet Karada Jawa

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Televizyon Sunucularının (Miii - Tingi)
Yazmak Korkulu Rüya

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hüznümüz Kahverengi [Şiir]
Arzu 1 [Şiir]
Cin Biberi [Şiir]
Erguvanlar Lâleler [Şiir]
Zaman Dar [Şiir]
Düş Gülü [Şiir]
Mülteci [Şiir]
Dem Masalı [Şiir]
Çççççççççççççççççççç [Şiir]
Pişmanlık Bestesi [Şiir]


İbrahim Kilik kimdir?

Demlik Güzeli (Namı Diğer Çay) Dilberin gamzeleri. Demliğin dem demleri. Bardakta keklik kanı. Tebessüm huzmeleri. Dostun dosta ikramı. Alır yürekten gamı. Fincanda türkü söyler. İnce bellide mani. Zamanın gül kurusu Gülde gülşen dokusu. Rehavetten kurtarır. Pek de şirin doğrusu. Bardaktır mihmandarı. Herkesin çeker canı. Yalnız bu kadar değil. Sohbetlerin mimarı. İnce bir gülüş gibi. İçe süzülüş gibi. Ülfete kapı açar. Kaldırır hep uzleti. Ankara,03. 09. 2007 İbrahim KİLİK

Etkilendiği Yazarlar:
Demlik Güzeli (Namı Diğer Çay)


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © İbrahim Kilik, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.