..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gençliğinde müzik öğrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Türkiye > İbrahim Kilik




25 Ağustos 2007
Havada Jet Karada Jawa  
Reklam ve Tüketim Hastalığı

İbrahim Kilik


Efendim “çok söz yalansız, çok para haramsız olmaz.”diye bir atalar sözümüz var. Belki buna hemen itiraz gelebilir ;ama bilindiği üzere atasözleri binlerce yıllık tecrübelerden doğan kristalize sözlerdir. Birilerine dokunsa da bu sözü yadsıyamayız. Bu yazıda insanların zenginliğini, çok mal sahibi, olmasını eleştirmeyeceğiz.


:BAHF:
Efendim “çok söz yalansız, çok para haramsız olmaz.”diye bir atalar sözümüz var. Belki buna hemen itiraz gelebilir ;ama bilindiği üzere atasözleri binlerce yıllık tecrübelerden doğan kristalize sözlerdir. Birilerine dokunsa da bu sözü yadsıyamayız. Bu yazıda insanların zenginliğini, çok mal sahibi, olmasını eleştirmeyeceğiz.

Zaten, burada bahis konusu edeceğimiz durumlar da mal varlığı haddi aşmış, millî gelirin ziyadesini paylaşan tuzu kuru azınlığı pek alakadar etmez. Dar gelirli olduğu halde medyanın ve değişik reklam panolarının etkisi ile “Ayağını yorganına göre uzat” mayı unutan kesimi alakadar eder.

Eskiden,evlerimizin zorunlu konuğu ışıltılı ekran yokken,reklamlara dergi, gazete sayfalarında görsel olarak, radyo yayınlarında işitsel olarak tanık olurduk. O zamanlar reklam bu denli tüketimi körükleyen, kapitalizme hizmet eden bir vakıa değildi. Çünkü toplumun her kesimi dergi, gazete okuyamaz; radyo dinleyicileri de ajans(halkın tabiriyle acans)ları yani haberleri, dinler, bir de türkü programlarıyla arkası yarın adlı radyo oyunlarını kaçırmazdı. Bu programlar arasında da tek tük reklamlara rastlanırdı.

Tabii bu söz konusu yıllar 1960’lı yıllar. “havada jet karada Jawa” (o yılların meşhur motosikleti) “jopla traş zevkle traş” (jop bir jilet bıçağı markası), “Bugün 27 Temmuz Salı Demirbank hayırlı işler diler. Demirbank demir gibi güçlü.” Herhalde o gücü çok gördüler ki Cıngıllıoğlu’nun işini bitirdiler(Bankacılık anlamında). Sanki o zamanların reklamları daha masumane, daha içten, daha abartısızmış gibi geliyor bana.

Günümüzde ise ışıltılı ekranlardan tüketimi körükleyen reklamlar zorunlu olarak izlettiriliyor vatandaşa. En çok sevilen dizinin yahut, en çok izlenilen siyaset ve güncel içerikli programların aralarına sıkıştırılan, uzun uzun reklam bölümleri para kadar etkili belki de ondan daha da etkili bir silah. Korkunç kapitalist sistemin en sinsi silahı.

Hele hele bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin yavaş yavaş felaketini hazırlayan bir silah. Alabildiğine abartan, gerçeği olduğundan çok daha çarpıcı ve etkileyici yansıtan bir silah. Üretmeden tüketen bir topluluk olmamızı sağlayan bir silah.insanların özenti hastalığını kamçılayan,kredi kartlarının limitini aşıran bir büyülü unsur. Buna banka reklamları da dahil.

Belli camiaların ünlülerini ekranda arzı endam ettiren, kıvırtan, gerneştiren, yalana dolana ortak eyleyen bir vakıa reklam.
Bir cep telefonunun miadı dolmadan ikinci el olarak komik bir fiyata satılıp, daha gelişmiş olanı için yeniden taksit açtıran ve insanları borçlandıran, amansız bir hastalığın, tüketim hastalığının pençesine düşüren bir zehir reklam.

İnsanların azla yetinme, kanaat etme, başkasının elindekine göz dikmeme gibi erdemlerini yavaş yavaş, çaktırmadan erozyona uğratan bir felaket reklam. Yakasına yapıştığını kolay kolay iflah ettirmeyen, insanları marka hastalığının kucağına itenbir esrarengiz güç reklam. Reklamcılar da, reklamcılara bu aldatma işini veren zatı şahaneler de(!) bu işin vebal misyonuyla sarhoş olmuş kesim bence.

Yukarıda da ifade ettiğimiz üzere, çok sözün yalansızı olmadığı gibi reklamında abartısızı olmuyor. İster banka ,ister deterjan, ister içecek, ister giysi, ister araba dahil araç gereç reklamı olsun. Ala boyuyor, mora boyuyor sonuçta. Hemde bu çağda kadını meta olarak kullanıyor, her türlü reklam işinde.

Şimdi al üç ay sonra öde, sanki o zaman başkası ödeyecek. Ne desiniz? Borç yiğidin kamçısı mı yoksa, mihneti tattıran, insanı üzen, yokluğa kapı aralayan bir hastalık mı buna siz karar verin. Ankara, 25.08.2007 İbrahim KİLİK



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın türkiye kümesinde bulunan diğer yazıları...
Her Devrin Şakşakçıları ve Akp

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Televizyon Sunucularının (Miii - Tingi)
Yazmak Korkulu Rüya

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hüznümüz Kahverengi [Şiir]
Arzu 1 [Şiir]
Cin Biberi [Şiir]
Erguvanlar Lâleler [Şiir]
Zaman Dar [Şiir]
Düş Gülü [Şiir]
Mülteci [Şiir]
Dem Masalı [Şiir]
Çççççççççççççççççççç [Şiir]
Pişmanlık Bestesi [Şiir]


İbrahim Kilik kimdir?

Demlik Güzeli (Namı Diğer Çay) Dilberin gamzeleri. Demliğin dem demleri. Bardakta keklik kanı. Tebessüm huzmeleri. Dostun dosta ikramı. Alır yürekten gamı. Fincanda türkü söyler. İnce bellide mani. Zamanın gül kurusu Gülde gülşen dokusu. Rehavetten kurtarır. Pek de şirin doğrusu. Bardaktır mihmandarı. Herkesin çeker canı. Yalnız bu kadar değil. Sohbetlerin mimarı. İnce bir gülüş gibi. İçe süzülüş gibi. Ülfete kapı açar. Kaldırır hep uzleti. Ankara,03. 09. 2007 İbrahim KİLİK

Etkilendiği Yazarlar:
Demlik Güzeli (Namı Diğer Çay)


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © İbrahim Kilik, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.