"Hayranlığı o dereceye vardı ki; yere düştü ve kendinden geçti." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun) |
|
||||||||||
|
hüzün avuçlarımda.. kar erirdiler.. ben bu ay gölgesinde ferah ve zinde başarı kaydettim uyak vezinde iddiasız nâciz yazardım aruz arada yergiye kalsamda mâruz sunarım manidar veciz sözleri alırca bitkinin hâlis özleri bal edip beslerim mâlum okuru yaşarıp gözleri kalmaz o kuru yürek burkar benim manzum eserler frenler rüzgarı mazlum eserler yalnızlık çekilmez öyle zorkide bu yüzden solgundur beyaz orkide hâlâ var şu bizim kasaba yanlar bayılır salebe hele bayanlar yan kara bahtına taş kayan kara ey bana memleket olmuş ankara çıngırak sesleri ile kalkardım sadık köpeklere kaç kez yal kardım ardına düşerdik önde koyunlar yaparken gölde kaz ördek oyunlar olurdum pek uzun müddet esiri bu seyrin yazmamda vardır tesiri onlar lisa-ı hâl serde kederler bunu tek şairler idrâk ederler yorgun ayakları dağ taş aşardı sürünün bu azim insan şaşardı şair ki konuşur kendi kendine kendini adamak var iken dine habire yazar o âbid elidir muvaffak usta pir tersi delidir sorumluluk duygun topluma karşı şiir donattırır hep sana arşı toprağı çapayla ben hiç eşmeden yalnız su verirdim alıp çeşmeden çiçek gibi gördüm ben her dizemi okurken üst üste koyup diz emi! bi zahmet esirge şiiri koru sönmesin ebedi alevi koru kuru dal toplardım söz misal çalı akşam aş pişirmek için salçalı içmezdi yemlik ve suluğu piste yavaşca alçalıp konarca piste insanlar hapiste böyle yanar ya her gece kafeste sarı kanarya feryat ve figanla ötmeye başlar bükülü baş sebeb yiyemem aşlar mâşallah sizdeki ne geniş mide karşımda sırıtmak sanki işmide dişlek dişlek gülüp alay etmeler zamane çocuğu yeni yetmeler ben sizin yaş yatar damı kaşlarda kışın görürdüm buz karı kaşlarda fakat yinede ben şükür ederdim iyi ki bıyığım çıkmadı derdim yoksa âlimallah oda donarsa erir kenarına soba konarsa aksi takdir bekle ta yaza kadar bahara çözülse bir adak adar don bıyık sebebi keserdim kurban baştan aşağı kan olarak urban bu sefer çamaşır yuma telaşı duymazsın dense ol haydi gel aşı aşı deyip geçme bünyede hasar yapan mikropları her sabah asar çamaşır ipine değil tabiiki onun ki bir çeşit savaş tatbiki sıkı sıkı giyin üşütme kardeş kardan adam yapıp bahçede kar deş bir kış daha geçer her yer bembeyaz olsada sen bana ufuk pembe yaz pembe aşkın rengi insanı açar belli bencileyin kalmışın naçar aradığın şiir baharı bekle yazılır hep çiçek ve kelebekle..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © demir can, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |