"Hemen yüzüne gül suyu seperek Leyla'yı ayılttılar." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
tümseklerinizi bir de alınmayın canım hemen fikrinizde olmayı sevdim şereftir o tabii lafı gelmişken belinizdeki kıvrımı unutmak mümkün mü sizi sevenler mahallesinin mührü sanki kaç kişi taklaya geldi o virajda bilirim sokağa adım atışınız mesela siyah beyazdan renkliye geçiş gibi inanmazsanız açıp okuyun Bayrampaşa Tarihini yıl ikibiniki ben sizin gözlerinizdeki yağmurun yalnızlığıma yağmasını sevdim ya durudur alınmayın hemen fikriniz de olmayı bir de derindir o dudağınızdaki uçuğu unutmak mı haşa size hayranlar caddesi dualar okutmuştu hatta kimse ıslık bile çalmamıştı o gün arkanızdan tam konusu açılmışken şu fikrinizde olma meselesi fikri bey akıllı adam işinde gücünde yani ellerinde zarlarla görürüm nicedir ne de olsa düşeş gelme ihtimali hep yek kadar yine de razıyım size her seferinde yenilmeye koltukaltımı omuzlarınıza tavladım bırakın şimdi dökülsün saçlarınız anca öyle toplanırım bir pazartesi gibi başlamak isterim ellerinize bırakın siz koksun yıl ikibinyediden yetmişyediye Hüsn-i Talil apartmanında ikameti yoktur bu yüreğin zat-ı aliniz bilir siz deyin Ortaköy dereboyu ben diyeyim Beykoz çınaraltı içimdeki tarifeli vapura bindikten sonra gerisi tarifsiz bir yolculuktur ne de olsa içimde fenalık var size karşı biliyorum tansiyonu bir şiire ilk defa ekiyorum 14/10’a çıkmıştı da lapa lapa yağan kara güvenip Taksim parkında az sıkıştırmadım sizi çıkmaz sokaklar bile yumdu köşelerini bir bir kış kıyamet deyip isteksiz kaçışınız şubat ayına yakışmadı da sonrasında affettirmek için kendini otuz çekti hatırlarsanız bırakın onu bunu da ağladığınızı görürdüm bazen dudaklarınız sudan çıkmış eylül gibi olurdu hüznünüz yüzümle dalaşırdı kaşımla kirpiğim arasında olaylar çıkardı o günlerden yadigardır bana alnımdaki bilirkişi söyledi çizgilerden biri sizcidir yakalanmadım mı sanki yokluğunuza içime devrilip dışıma savrulmadım mı ağzımdaki tüm tutanaklarda adınız geçerken dişlerimi tükürüp ıssızlığı imzalamadım mı çok uzağa gitmeyin şurası hemen iki adımlık Bursada otel odasında uykulara inat boynunuzda unutmuştum kendimi sabaha kadar seferler düzenlemiştim de gerdanınızın surlarından düşmüştüm eee ilan-ı aşkı anca Dolmabahçe paklar Beyoğlu kütüphanesinde okumuştum asma akademisi mezunları nerde yıllanacağının kararını dudakta verirmiş öyle bir kırmızıydı işte ikimizi kanatan mekteplidir bizim buluşmalarımız ilk söz ilk bakış ilk susuş cahilliği kaldırmaz istikamet belli İstanbulun yedi ebesi yıl ikibinoniki kör olunca istediğin kadar say ağzıma taktığım gibi isminin ilk hecesini artık her şey sen gibi
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Umut Kazan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |