Her insanda insanlığın tüm durumları vardır. -Montaigne |
|
||||||||||
|
sahibimin gönlünde yaşarım ilk kez bugün çıkmak istedi canım ve kaçtım ilk kez kalbinden bir melekten bahsetmişti bulmalıydım onu ve getirmeliydim belki bir selam yada bir haber uynaırsa bozulurdu büyü gidemezdim bekledim biraz uyanırmı diye o kadar derindi ki uykusu kalmadı içimde uyanır korkusu uçtum tarif ettiği yere her zaman kalbinin gittiği yere saatler sürdü belki belkide bir gündü hayatım kısa ve bana bir ömürdü aradığım bir ışıktı sıvasta işıl işıl yanan kutup yıldızından daha fazla parlayan ve bir pencerede gördüm onu Allahım ne olacak bu işin sonu kondum penceresine habersizce seyrettim dışardan ay yüzünü gizlice sonra farketti beni açtı penceresini uzattı almak için beni kar gibi ellerini sıcacıktı çekinmedem gittin ellerine içeri aldı koydu kalbinin üzerine sonra geçti karşıma ellerinin içinde yüzü dedim işte bu onun bahsettiği ay yüzlü baktım doya doya kaçırmadım gözlerimi anladım onun içindeki kavuşma özlemini sonra koydu arkasına pencerenin uykusu gelmişti belli sema isimli meleğin yattı sessizce bırakıp oraya beni kalacak değildim orada ebedi uyudu sonra daldı gitti rüyalara bekledim biraz sesimi duymasın diye sonra uçtum yanına kalbine girmek için ve konuştuk kalbiyle saatlerce için için önceleri çekindi anlatmadı bana dedi sen git sahibini çağırsana gelemez ki sema gelme demiş dedi döktü içini gözlerime baka baka seviyorum ama diyememki sana söylersen dayanamaz gelir sonra sakın anlatma bunları ne olur ona ne çok korkarmış gelirse giderim diye bilmiyorki sahibimin aklı firki onda konuştuk saatlerce sabaha kadar gitmem lazımdı yeterdi bu kadar ama uçamadım bırakamadım semayı kalsam burda kabul edermi acaba beni sabah oluyor güneş yüzünü gösterdi sahibim olsa hadi kalk gidiyoruz derdi çekemem bu saatte onca yolu geri sahibim gelsin artık götürmeye beni belki bu melekte gelmek ister günlerdir bana yaptığı eziyette biter kaldım orda bulsun burda beni bitirsin yıllarca aradığı sevdiğini çok yoruldu biliyorum haketti sevgiyi takip etsin gelirken bıraktığımizlerimi kapıyı ben açarım süzülüp girsin içeri saklansın burda sema gelinceye kadar geri sabah farkettim beneklerim değişmişti sayahlar yok artık her yer kırmızıya bezenmişti hasretle aradığım renk bu değilmiydi demekki sevgi lazımmış hikayeymiş gerisi çiçek açtı odada her yer yemyeşil ışıl ışıl birde o gelse ne güzel olurdum pırıl pırıl bekliyorum sahibimin geleceği günü gelirse ona görmediği bir düğünü gelirse ona yapacağım görmediği düğünü Allahım ne olur gelsin artık haketti gökyüzü çiçek açtı hüzün bulutları gitti dünya sevince güzelmiş sayesinde anladım sema sende gel de artık sana ben bile alıştım gitmesin hiç burdan yada sen gel gidelim ömür boyu sürsün bu aşk birlikte dua edelim ne sen onu unut ne de o seni unutsun yıllardır beklediği beslediği tek umutsun sema canım meleğim SENİ ÇOK SEVİYORUM
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hasan Pamuk, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |