En büyük mutluluk ve en büyük sýkýntý anlarýnda sanatçýya gereksinme duyarýz. -Goethe |
|
||||||||||
|
Ýnsanýn içindeki sonsuzluk isteði insanlýk tarihiyle baþlar. Hz. Adem (as) Cennet'te yaþadýðý halde, "Sana sonsuzluk aðacýný ve yok olmayacak bir mülkü haber vereyim mi?"(Taha Suresi, 120) diyerek vesvese verdiðinde þeytana aldanýr. Allah; "Andolsun, biz bundan önce Adem'e ahid vermiþtik, fakat o, unutuverdi. Biz onda bir kararlýlýk bulmadýk." (Taha Suresi, 115) buyurur. Hz. Adem (as)'ýn, cennet'te rahat bir hayat süreceðini bildiði halde unutmasý ve þeytanýn vaadine kanmasý bir zelledir. Bu olay insandaki ölümsüz kýlýnma arzusuna bir örnek olabilir. "Ýnsanýn fýtratýnda bekaya(kalýcýlýða, sonsuzluða) karþý gayet þedid(þiddetli) bir aþk var" der Bediüzzaman. Ýhtiyaçtan kaynaklanan isteme arzusunu yaratan Allah, insanýn bekaya dair isteklerinden kaynaklanan duasýný da kabul eder. Bediüzzaman bu isteðin nasýl gerçekleþeceðinin çözümünü ise þöyle verir: "Ey insanlar! Fâni, kýsa, faidesiz ömrünüzü; bâki, uzun, faideli, meyvedar yapmak ister misiniz? Madem istemek insaniyetin iktizasýdýr(gereðidir), Bâki-i Hakikî'nin yoluna sarfediniz. Çünki Bâki'ye müteveccih(yönelik) olan þey, bekanýn cilvesine mazhar olur(yansýmasýný ortaya çýkarýr)... Allah için iþleyiniz, Allah için görüþünüz, Allah için çalýþýnýz." Allah rýzasý dairesinde hareket edildiðinde, ömrün dakikalarýnýn seneler hükmüne geçeceðini söyler Bediüzzaman. Ve "insan fanidir. Fakat beka için halkedilmiþ ve Bâki bir Zat'ýn ayinesi olarak yaratýlmýþtýr. Ebed yolunda Baki'ye müteveccih olabilmek için lisanýmýzýn 'Ya Baki Entel Baki'' dediði gibi kalbimizin, aklýmýzýn ve bütün letaifimiz(duygularýmýz) de ayný þekilde olmalýdýr." der. Ýnsan, sonsuzluk için yaratýlmýþtýr... Ya ölüm? Ölüm tebdil-i mekândýr. Yokluk deðil, sadece dünya hayatýndan ayrýlmadýr, mekân deðiþtirmedir. Bediüzzaman ölümü ise þöyle tarif eder: "Mevt, vazife-i hayattan bir terhistir, bir paydostur, bir tebdil-i mekandýr, bir tahvil-i vücuddur(vücut deðiþtirmedir), hayat-ý bakiyeye bir davettir, bir mebde'dir(baþlangýçtýr). Bir hayat-ý bakiyenin mukaddimesidir(sonsuz hayatýn baþlangýcýdýr). Nasýl ki, hayatýn dünyaya gelmesi bir halk ve takdir ile, bir hikmet ve tedbir iledir. Çünkü en basit tabaka-i hayat olan hayat-ý nebatiyenin mevti tefessüh(bozulma) ile, çürümek ve daðýlmakla görüldüðü halde, gayet muntazam bir muamele-i unsuriye(çeþitli iþlemler) ve hikmetli bir teþekkülat-ý zerreviyeden(atomlarýn þekillenmesinden) ibaret olan bir yoðurmaktýr ki, bu görünmeyen intizamlý ve hikmetli ölümün, sümbülün hayatýyla tezahür ediyor. Demek çekirdeðin mevti, sümbülün mebde-i hayatýdýr(hayatýnýn baþlangýcýdýr); belki ayn-ý hayatý(hayatýn aynasý) hükmünde olduðu için, þu ölüm dahi hayat kadar mahluk ve muntazamdýr." Bir buðday tohumunun yere düþüp ýslanmasý, dýþarýdan bakanlarýn nazarýnda kokuþma ve çürüme olarak görülür. Oysa o tohumdan onlarca tohum veren sümbüller fýþkýrýr. Yeni bir hayat tecelli eder. Hayat tabakasýnýn en aþaðýsý olan bitkilerin hayatý ve ölümü bu kadar düzenli ise, hayat tabakasýnýn en yücesi olan insan da ölümü ile elbette, yeraltýna girmiþ bir çekirdeðin hava âleminde bir aðaç olmasý gibi, âlem-i berzahta bir hayat-ý bâkiye sümbülü verecektir. Bediüzzaman'ýn açýklamalarý, ölümü korkutucu olmayan bir þekilde tasvir etmesi açýsýndan da önemlidir. Çünkü; "ölüm ne bir fena(fanilik, gelip geçici olma hali), ne bir izmihlal(bozulup silinme), ne de bir kaybolup gitmedir. Sadece bir tahavvüldür(deðiþmedir)", daha mükemmel bir âleme geçiþtir. Ölümle birlikte yok olma düþüncesi korkunç bir kâbus gibi insanýn üzerine çöker, insaný mahveder. Allah'a iman etmeyen, yüz çeviren, dünyanýn ve dünyaya dair her þeyin sonlu olduðuna ve ölüm ile birlikte ahirette yepyeni bir yaratýlýþla yaratýlýp sonsuza dek yaþayacaðý gerçeðine inanmak istemeyen insan, dehþetli bir bekleyiþ içindedir. Böylesine bâtýl ve sapkýn inanca sahip kiþi, bu durumun farkýnda deðilmiþ gibi görünmek ister. Dünya hayatýnýn amacýnýn doya doya yaþamak olduðunu iddia eder. Yarýný düþünmediðini, 'Carpe Diem' mantýðýyla yalnýzca aný yaþadýðýný söyler. Ancak bu mantýktaki kiþi -her ne kadar saklasa da- bilinçaltýnda bir "yok olma"nýn korkusu taþýr. Zaman ölümüne doðru akmakta, mutlak varlýðýna inandýðý dünya hayatý, yavaþ yavaþ sona ermektedir. Ve yine kendi batýl inanýþýna göre ölümle birlikte 'yok oluþ' gerçekleþecektir. Yok olma düþüncesi gerçek anlamda dehþete düþürücüdür. Ahiretten gaflette olan kiþi bedensel olarak da çöküntüye uðrar. Bu sebeple ölüm düþüncesinden kaçýnýr, ölümden söz etmez. Ahiret inancý ise insana zorluklara karþý dayanýklýlýk, güvenli ve mutmain bir ruh hali kazandýrýr. Ölümle birlikte karar kýlacaðý hayat sonsuzdur çünkü. Bu dünya hayatý, yalnýzca bir oyun ve '(eðlence türünden) tutkulu bir oyalanmadýr'. Gerçekten ahiret yurdu ise, asýl hayat odur. Bir bilselerdi. (Ankebut Suresi, 64) Ebedi ömrü insanýn önündedir. O sonsuz hayatýnda göreceði rahat ve lezzet, ancak bu fânî ömründeki çalýþmasýna baðlýdýr. Ýnsanýn hakikî vazifesini ve saadetini de þöyle açýklar Bediüzzaman: Bütün cihazatý(organlarý) ve bütün istidadatýyla(yetenekleriyle) o Bâki-i Sermedî'nin(ebedî olan Allah'ýn) daire-i marziyatýnda(rýzasý dairesinde) esmasýna yapýþýp, ebed yolunda o Bâki'ye müteveccih olup(yönelip) gitmektir. Lisaný "Bâk'i kalan ancak Sensin, ey Bâkî" dediði gibi; kalbi, ruhu, aklý, bütün letaifi(duygularý); "Hüve-l Bâki(varlýðýnýn sonu olmayan O'dur), Hüve-l Ezeliyy-ül Ebedî(baþlangýcý ve sonu olmayan O'dur), Hüve-s Sermedî(ebedî olan O'dur), Hüve-d Daim, Hüve-l Matlub(istenilen O'dur), Hüve-l Mahbub(sevilen O'dur), Hüve-l Maksud(kastedilen O'dur), Hüve-l Mabud(yalnýzca Kendisine ibadet edilen O'dur)" demeli. "Ömrün kisa ise; ebedî bir ömrün var, merak etme!.. Ebedî ve sermedî(sonsuz) olan bir cemâlin seyirci müþtâký(çok istekli) ve âyinedar(ayna tutan) âþýký, elbette bâkî kalýp, ebede gidecektir." Kimileri ise yazýk ki; "dünya hayatýndan (yalnýzca) dýþta olaný bilirler. Ahiretten ise gafil olanlardýr." (Rum Suresi, 7) Fuat Türker https://twitter.com/Fuat_Turker
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |