..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gene gel gel gel. / Ne olursan ol. / ... / Umutsuzluk kapısı değil bu kapı. / Nasılsan öyle gel. -Mevlânâ
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme > ömer akşahan




7 Şubat 2003
Niçin Yazıyorum ?  
ömer akşahan
Kalemle uğraşanlar yazının verdiği acıların neler olduğunu yeterince anlatabilse, bugün herhalde bir çoğumuz bu vadide yol almazdık.


:AGFJ:
Ömer AKŞAHAN

Yaşama elbette kendi isteğimizle gelmedik. Yetişme ve eğitim dönemimizi de büyük ölçüde kendimiz düzenlemedik.Yaşamımızda derin izler bırakan ve çoğunca ölüme kadar etkilerini taşıdığımız davranışları da kendi istemimiz dışında kazandık.
Kimi zaman bir çoğumuz bulunduğu koşullardan yakınarak; „Neden ben Sabancı’nın evladı olmadım ?“ demiştir. Olaya konu olan kişinin söylemine bakıldığında, onun yaşamı da sade bir yurttaşınkinden amaç itibariyle çok farklı değil. Çünkü, ikisinin de henüz yaşamdan istekleri bitmiş değil. Kendi istemimiz dışında gelişen koşullar bizi derin bir uçurumun kenarına getirdiğinde, kendimize soracağımız tek bir soru kalıyor geriye; „Ben kimim ve niçin burada bulunuyorum ?“

Çoğunlukla bu soruların doğru yanıtı verilemez. Çünkü, her şey için artık ya geçtir ya da kum saati tersine akmaya başlamıştır.

İşte tam bu noktada, yaşamın kendisi kadar önemli şu soruyu kendime sormam gerek; „Niçin yazıyorum ?“

Yazı kişinin kendisiyle hesaplaşmasıdır. Bunu çoğunlukla gece yapmak isterim. Böyle anlarımda da kendimi kolayca ipe çekebilirim diye düşünür, ama hiçbir zaman bunu başaramam. İşte kendisini ipe çekemeyenlerin başvurduğu kolay yol, yazı yazmak, diye düşünüyorum. Bu açıklamamı yadırgayanlara vereceğim yanıtsa; yazının da bir intihar türü olduğuna inancımdır.

Kalemle uğraşanlar yazının verdiği acıların neler olduğunu yeterince anlatabilse, bugün herhalde bir çoğumuz bu vadide yol almazdık. Yıllar sonra fark ettiğim gerçek de şu; bizi dünya gemisinden hayal denizine itenler hiç bir zaman o denizde yüzmemişlerdi.

Bir gün istemesek de farklı bir mekana göç edeceğiz. Bu taşınma zorluklarını yazıyla daha kolay aşarız umarım. Çünkü, yazdığımız her sayfadan yaptığımız uçurtmalar bizi uzayın derinliklerine uçurabilir. Aksini düşünmek bile istemiyorum. Bu inancı taşımasak, bir yasak elmayla cenneti terk eden Adem peygamber gibi yeni yasak elmalar aramıyor muyuz, kendimize. Evet, bence, her yazı aslında bir yasak elmadır. Bu yüzden yasak cennetler kuruyoruz kendimize.

Yazı bir kaçışın belgesidir. Bu kaçışta çoğunlukla figüranlar asıl rol sahibinin yerine geçer. Anlaşılmaz bir ikilemin içinde kıvranırız. Satır aralarında yaşanan savaşın gerçek yüzünü hiç bir zaman anlayamayız. Sirk akrobatlarının telde yürüyüşünü andıran bir dikkatle hangi sözcüğün ne anlama geldiğine kafa yorarız. İşin içinden çıkamayınca da, yaşamın şifrelerini sahaya sürmenin daha kolay olacağını fark ederiz. İlk düş kırıklığımın öfkesini bir yazıyla giderdiğimden beri, ben hep böyle yapıyorum.

Siz de benim yaptığımı bir kez de olsa deneyiniz. Göreceksiniz yazıyla insanlar daha az stresli, daha az kavgacı fakat duygusal yönden daha duyarlı ve zengin olacaktır.

Yazmak, yaşamın öteki yüzü; ben, o yüzün siyah beyaz perdesinde rol kesiyor ve suflörün söylediklerini sizlere kalemimle aktarıyorum.
../..



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yüzleşme kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yalnızlık Parayla Satılmaz!
Aşk Bir Pervanedir…
Tavanarası Konuşmaları

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sonbahar Soloları
Köşe Yazarlığı
Efeler, Yörükler, Türkmenler
Sözlence
Aynı Dili Konuşmak
İsimsizler
Okumadığım Her Şey, Bir Şenliktir!
Kum Tanesi İle Yosun
Velad'la Mariya...
Sokrat Chat Yaparsa...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hiçliğe Övgü [Şiir]
Kayıtdışı Şiir [Şiir]
Gece Dokunuşları [Şiir]
kalem [Şiir]
Meğer [Şiir]
Güz Yağmurları [Şiir]
Küçük Mariya İçin Kar Senfonisi [Şiir]
Giderken Düşürdünüz 'Ben'i Çantanızdan [Şiir]
Issız Sokak [Şiir]
ayrılıklar [Şiir]


ömer akşahan kimdir?

Kendini nasıl anlatır ki insan… Oturup yazılmaya kalkılsa, her edebiyat işçisinin yaşamı kalın bir roman olur. Ben bunu zaman zaman yazdığım denemelerde ve şiirlerimde yansıtmaya çalışıyorum. Yapıtlarımı izleyenlere küçük birer ipucudur; söylenen her bir sözcüğümüz, tümcemiz. . Kendimi şiirde ilk keşfedişim beni aynı zamanda büyük bir hayal kırıklığı yaşattı ve düzene yenik düştüm. Yol göstericim de yoktu yanımda; düzene isyan edeceğime, şiire küsüp öyküye yöneldim. Bütün bu yaşananlar ortaokul dönemime rastlar. Yine bir gün düzen beni aldı, bir sonbahar yaprağı gibi Aydın Dağlarının zirvesine fırlattı. Yıl 1981. Ve beni yeniden hayata bağlayan sihirli gücün şiir olduğunu orada anladım. O gün bugündür, can yoldaşım, arkadaşım, sırdaşım ve en büyük sığınağımdır ŞİİR! İnanıyor ve haykırıyorum; şiir mabedinde yanmayan hiç kimse, ben buyum, ben şuyum diyemez. Tek inancım, ömrüm oldukça yazmaya, gerekirse yazdırarak da olsa şiire ihanet etmeyeceğim. Aydın’ın İncirliova ilçesinde, ‘53 yılının Ocak ayında, bir Kova erkeği ve sevgili annemin tek eşinden 14. yavrusu olarak dünyaya gelmişim. Babam ve annem ümmiydi. Okul yüzü görmemiş bir ailenin ilk üniversite mezunu olarak kutsal öğretmenlik uğraşımı resmi düzeyde ‘99 yılına dek sürdürdüm. Halen özel sektörde işimden arta kalan zamanlarda, öğrencilere Türkiye’nin hemen her noktasında şiir dersleri veriyorum, gönüllü. Yeni Türk şiirini mevcut Türkçe ve Edebiyat kitaplarından öğrenemeyen gençlere yeni Türk şiirinin kapısını aralamaya çalışıyorum. İnanın bu çalışmalarda şiir adına öyle ilginç olaylara tanık oluyorum ki, gözyaşlarınızı inanın tutamazsınız. Tüm uğraşlarımdan edindiğim çok önemli bir gerçeğin altını kalınca çizmek istiyorum: ŞİİR ÖYLESİNE SİHİRLİ BİR ANAHTAR Kİ, AÇMADIĞI BİR KAPIYI GÖSTEREN HENÜZ ÇIKMAMIŞTIR! Bugüne dek, bir çok edebiyat dergilerinde şiir, deneme, öykü, inceleme, gezi , anı yazılarımla yer aldım. ‘90’da Ödemiş EFE dergisi yöneticiliği, Almanya’da Almanca yayımlanan GEMEİNSAM adlı yayının sorumluluğunu yaptım. Almanca şiir, öykü denemelerinin yanı sıra yurda döndükten sonra da Almancadan Türkçeye şiir kazandırma çalışmalarımı yayımladım. ‘90’da “Nasıl Çalışalım? Nasıl başaralım?” adlı çalışmam M. E. B. ca tavsiye edildi. Egebank tarafından 3000 adet basıldı. ‘98’de ilk şiir kitabımı Sivas’ta yakılan 37 güzel insana adadığım için yalnızca 37 şiir içermektedir. Evliyim. Eşim de emekli sınıf öğretmeni olup, bir oğlum ve bir kızımla beraber yaşamımızı renklendirmeye çalışmaktayız.

Etkilendiği Yazarlar:
Mayakovski, Cemal Süreya, Sabahattin Ali, Cahit Tanyol


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ömer akşahan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.