..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Küle değil, ateşe üflemelidir." -Divanü Lügat-it Türk, Savlar
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme > ömer akşahan




30 Ocak 2005
Yalnızlık Parayla Satılmaz!  
ömer akşahan
Yalnızca insanlar dünyasında yaşar ruhum. Onların etiyle, derisiyle ve kemiğiyle beslenirim. Süslü, aynalı salonları ve sahneleri çok severim. Beni oralarda daha iyi anlarsın.


:BABE:

Ömer AKŞAHAN

ÖA: Sevgili Yalnızlık, seni şu yıkık evler mahallesinin, virane bir konutunda yakalamak ne denli zor oldu bi bilsen...

YLNZLK:Oysa ben burdayım yıllardır...Ne elimden tutan var, ne de gören...

ÖA:Söze nasıl gireceğini bilmeyen acemi bir çapkına döndüm bir an. Size neden Yalnızlık derler desem kendimi aptal yerine mi koymam gerek? Yok yok başka bir kanalı zaplasam iyi olacak. Görüyorsunuz, şu an en azından yalnız değilsinizdir umarım? Yaaa, kafam karıştı neyse...

YLNZLK: Boş ver aldırma benim yalnızlığıma. Sen olsan da, olmasan da fark etmiyor. Burası aslında bir 'Rasattepesi'. Kimseye bir muhtaçlığım da yok. Kendime yetiyorum. İnsanlar adımdan neden ürküyor anlamadım. Ya ben kendimi doğru dürüst anlatamadım ya da ders kitabı veya sözlük yazarları beni iyi tanımlamıyorlar.

ÖA: Tam da hızınızı almışken araya girmeme kızmazsınız sanırım. Aklıma birden geliverdi de, hani şu bir ada hikayesi vardı, tek başına bir adada yaşayan adam...Daniel Defoe miydi kitabın yazarı?

YLNZLK: Boşver o safsataları sen. Bak işte karşındayım, ete kemiğe bürünmüş bir ruhum ben. Yalnızca insanlar dünyasında yaşar ruhum. Onların etiyle, derisiyle ve kemiğiyle beslenirim. Süslü, aynalı salonları ve sahneleri çok severim. Beni oralarda daha iyi anlarsın. Ancak kendimle başbaşa kalmak için çoğu zaman bu metruk eve dönerim. Burda huzur bulurum.

ÖA: İnsanlar da sizin gibi görünmek istiyor, belki de sizi taklit etmeye çalışıyorlar sanki. Ne dersiniz?

YLNZLK: Yalnızlık bence insanlığın en büyük keşfi! Bu sayede kiminiz filozof, kiminiz peygamber, kiminiz de krallıklarını ilan ettiler. Bütün bunlar benim sayemde oldu. Bir düşünsene, kalabalıklar arasında nasıl yazılırdı İncil, Kur'an? Hangi edebiyatçı kalabalıklara karışmayı sever? Bugün dünyada tanıdığın ne kadar insan varsa, öz yaşam öyküleri yazılmış insanlardır. Bunun bedeli çok ağırdır, deseler de, inanma sakın. Beni keşfeden bu insanlar sayesinde değil mi, şu yazıp durduğun alet?

ÖA: Evet, çok haklısın sevgili Yalnızlık. Şu an aramızdan ayrılan Zeki Müren'i dinlerken bile senin gücünü yanımda daha iyi duymaya başladım. Radyoyu, televizyonu ve bilgsayarı bize sen hediye ettin. Keyfini sürmek de bize düşüyor. Sana ne denli teşekkür etsek az gelir.

YLNZLK: Bilir misin, her şeyi kendim için yaparım. Ben ne istersem, ne düşlersem onu yaparım. Benim için evrende sınır yoktur. Çünkü ben evrenin kendisiyim. İnsanlar beni bulma umuduyla yaşar, uzun yolculuklara çıkarlar ve geceler boyu laboratuvarlarda sabahlarlar. Ben de onlara şımarmak kaydıyla varlığımdan çok küçük bir noktayı bağışlarım. Onu bulacağı küçük sırları fısıldarım kulağına. Onların inançlarına çok küçük bir ödüldür benimkisi. Bu sayede yaşama bir zevk, hareket gelir. Bunları gören insanlardaki arayış böylece sürer gider. Sen hiç benim heykelimi gördün mü bir yerde ya da duydun mu? Ama benim armağanımla insanlar Nobel ödülü alıyor.

ÖA: Sizi bulduğuma ne denli mutluyum. Şimdi izin verirseniz, sizin adınıza yazdığım bir şiirimi sunmak istiyorum.

YALNIZLIK

Yalnızlık çekeni
Çekmeyen ne anlar
Düşmüşüm kör kuyuya
Ne duyanım ne çekenim var

Benim adım yalnızlık
Özgürlükler ülkesinde
Bir akça kavak üstüne
Adım yazılmış ancak

Ne söylesem boşuna
Kuşlar gibi yapayalnız
Öterim o daldan bu dala
Ne duyanım ne görenim var

ÖA: Nasıl buldunuz şiirimi? Sizi yeterince anlatabildiğimi sanmasam da. Ancak sizin ışığınızı yakaladığımı sandığım bir zamanda, bundan tam 24 yıl önce kaleme almıştım.

YLNZLK: Ruhumu okşadığını söylemeden geçemiyeceğim. Ancak takdiri gene de fani insanlara bırakıyorum. Umarım beğenirler.

ÖA: "Yalnızlık Parayla Satılmaz!" desem, ne dersiniz buna?

YLNZLK: Evet, yalnızlık bir meta değildir. Hiç bir yerde değildir fakat her yerde bulunur. Onu gerçekten isteyene ancak acı çekme karşılığı karşılığında verilir. Yalnızlık bir hücreye benzer. Orda her istediğini bulabildiğini sanırsın fakat günlük yaşama ait hemen hiç bir şey yoktur. Bunları öğrenip kuralları özümseyen herkese kapım açıktır. Buyursunlar tatsınlar bu tılsımlı gücü!

ÖA: Sevgili Yalnızlık, bana ayırdığın bu değerli zaman ve dile getirdiğin görüşler nedeniyle teşekkür ederim. Gerçekte bu söyleşiyi daha da sürdürmek isterdim, ancak, insanlar internette uzun şeyler okumuyor. Yalnızca bilmenizi istediğim bir şey var ki, benim yerim bundan böyle hep senin yanın olacak, bu böyle biline.

YLNZLK: Ben de, senin gibi sadık bir dost bulduğum için teşekkür ederim.

30.01.2005 / Bursa





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yüzleşme kümesinde bulunan diğer yazıları...
Aşk Bir Pervanedir…
Tavanarası Konuşmaları
Niçin Yazıyorum ?

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sonbahar Soloları
Köşe Yazarlığı
Efeler, Yörükler, Türkmenler
Sözlence
Aynı Dili Konuşmak
İsimsizler
Okumadığım Her Şey, Bir Şenliktir!
Kum Tanesi İle Yosun
Velad'la Mariya...
Sokrat Chat Yaparsa...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hiçliğe Övgü [Şiir]
Kayıtdışı Şiir [Şiir]
Gece Dokunuşları [Şiir]
kalem [Şiir]
Meğer [Şiir]
Güz Yağmurları [Şiir]
Küçük Mariya İçin Kar Senfonisi [Şiir]
Giderken Düşürdünüz 'Ben'i Çantanızdan [Şiir]
Issız Sokak [Şiir]
ayrılıklar [Şiir]


ömer akşahan kimdir?

Kendini nasıl anlatır ki insan… Oturup yazılmaya kalkılsa, her edebiyat işçisinin yaşamı kalın bir roman olur. Ben bunu zaman zaman yazdığım denemelerde ve şiirlerimde yansıtmaya çalışıyorum. Yapıtlarımı izleyenlere küçük birer ipucudur; söylenen her bir sözcüğümüz, tümcemiz. . Kendimi şiirde ilk keşfedişim beni aynı zamanda büyük bir hayal kırıklığı yaşattı ve düzene yenik düştüm. Yol göstericim de yoktu yanımda; düzene isyan edeceğime, şiire küsüp öyküye yöneldim. Bütün bu yaşananlar ortaokul dönemime rastlar. Yine bir gün düzen beni aldı, bir sonbahar yaprağı gibi Aydın Dağlarının zirvesine fırlattı. Yıl 1981. Ve beni yeniden hayata bağlayan sihirli gücün şiir olduğunu orada anladım. O gün bugündür, can yoldaşım, arkadaşım, sırdaşım ve en büyük sığınağımdır ŞİİR! İnanıyor ve haykırıyorum; şiir mabedinde yanmayan hiç kimse, ben buyum, ben şuyum diyemez. Tek inancım, ömrüm oldukça yazmaya, gerekirse yazdırarak da olsa şiire ihanet etmeyeceğim. Aydın’ın İncirliova ilçesinde, ‘53 yılının Ocak ayında, bir Kova erkeği ve sevgili annemin tek eşinden 14. yavrusu olarak dünyaya gelmişim. Babam ve annem ümmiydi. Okul yüzü görmemiş bir ailenin ilk üniversite mezunu olarak kutsal öğretmenlik uğraşımı resmi düzeyde ‘99 yılına dek sürdürdüm. Halen özel sektörde işimden arta kalan zamanlarda, öğrencilere Türkiye’nin hemen her noktasında şiir dersleri veriyorum, gönüllü. Yeni Türk şiirini mevcut Türkçe ve Edebiyat kitaplarından öğrenemeyen gençlere yeni Türk şiirinin kapısını aralamaya çalışıyorum. İnanın bu çalışmalarda şiir adına öyle ilginç olaylara tanık oluyorum ki, gözyaşlarınızı inanın tutamazsınız. Tüm uğraşlarımdan edindiğim çok önemli bir gerçeğin altını kalınca çizmek istiyorum: ŞİİR ÖYLESİNE SİHİRLİ BİR ANAHTAR Kİ, AÇMADIĞI BİR KAPIYI GÖSTEREN HENÜZ ÇIKMAMIŞTIR! Bugüne dek, bir çok edebiyat dergilerinde şiir, deneme, öykü, inceleme, gezi , anı yazılarımla yer aldım. ‘90’da Ödemiş EFE dergisi yöneticiliği, Almanya’da Almanca yayımlanan GEMEİNSAM adlı yayının sorumluluğunu yaptım. Almanca şiir, öykü denemelerinin yanı sıra yurda döndükten sonra da Almancadan Türkçeye şiir kazandırma çalışmalarımı yayımladım. ‘90’da “Nasıl Çalışalım? Nasıl başaralım?” adlı çalışmam M. E. B. ca tavsiye edildi. Egebank tarafından 3000 adet basıldı. ‘98’de ilk şiir kitabımı Sivas’ta yakılan 37 güzel insana adadığım için yalnızca 37 şiir içermektedir. Evliyim. Eşim de emekli sınıf öğretmeni olup, bir oğlum ve bir kızımla beraber yaşamımızı renklendirmeye çalışmaktayız.

Etkilendiği Yazarlar:
Mayakovski, Cemal Süreya, Sabahattin Ali, Cahit Tanyol


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ömer akşahan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.