Dünya ; ne kadar basit bir beþ kelime, oysa bu kelimenin içinde gerçekleþen olaylar, yýkýmlar, hüzünler, zaferler, mutluluklar... Bir saniyesine bile hükmedilemeyecek derecede hýzlý ve cüretkar bir tavýrla insanoðlunu asýrlardýr içinde barýndýran DÜNYA. Nice düþünceler nice yazarlar geçti içinden, nice bilim adamlarý yöneticiler sanatçýlar girdi bu hikayenin içine. Fakat her þey bir gün yaptýklarýyla unutuldu ve topraðýn altýna bir filiz olmasý ümidiyle ebedi olarak terkedildiler.
Peki biz neden ve nasýl terkedileceðiz topraða ? Yapýtlarýmýzla mý ? Dini vecibelerimizle mi ? Kültürümüzle mi ? Yoksa sadece insan olduðumuz için mi ? El Cevap ; TÜMÜ
Ýnsan ve Dünya ; ayrýþtýrýlamayacak iki karýþým, iki olgu. Bir þeyler baþarmak bir þeylere inanmak için yaþýyoruz ve bir davayý savunuyoruz hep beraber her dinden her kültürden insanlar. Bunlarýn inancýna sahip olarak hayatý geçiriyoruz. Kendi inandýklarýmýzý insanlara inandýrmak, kendi þahsýmýzý insanlara tanýtmak ve üne kavuþmak amacýyla yaþýyoruz.
PEKÝ KAÇIRDIÐIMIZ ÞEY NE ? O aklýmýzýn arkasýnda saydam bir þekilde duran net gözükmeyen fakat varlýðý delillendirilebilen þey ne ?
Anlatmak istediðim çok derin olmayan fakat sizi ve benliðinizi sorgulayarak buna cevap arayan bir yazý yolculuðu olacak. Bölüm bölüm yayýnlanma amacý ise yolculuðunuzu psikolojik ve dramatik anlamda etkilemeden sizi benliðinize kavuþturma amacý içermektedir. Yapacaðýnýz yorumlar deðerli olmakla birlikte ne kadar anlaþýlabilir olduðumuzu görmek istiyoruz.