..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Sevgi bilmekten doðar." -Mevlana
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Din > Cihan Altýn




19 Mart 2024
Ýlay-ý Kelimetullah  
Cihan Altýn
Kitâb’ý Sünnet’i, Ýcmâ’ý kaldýrýp attýk; Havâssý maskara yaptýk, avâmý aldattýk. Yýkýp Þerîat’i, bambaþka bir binâ kurduk; Nebî’ye atf ile binlerce herze uydurduk! O hâli buldu ki cür’et: “Yecûzu fi’t-tergîb…” Karâr-ý erzeli fetva kesildi!... Hem ne garîb, Hadîsi vaz’ ediyorken sevâb uman bile var! Sevâbý var mý imiþ, bir zaman gelir, anlar! Cihân-ý titretiyorken nidâ-yý “Men kezebe…” Ýþitmiyor mu, nedir, bir bakýn þu bî-edebe: Lisân-ý pâk-i Nebî’den yalanlar uyduruyor: Sýkýlmadan da “sevâb iþledim” deyip duruyor! Düþünmedin mi girerken Þerîatin kanýna? Cinâyetin kalacak zanneder misin yanýna? Sevâb ümîd ediyor ha! Deyin ki nâmerde: “Sevâbý sen göreceksin huzûr-ý mahþerde!" Mehmet Akif ERSOY


:DDC:
Sözlükte “yükseltmek, yüceltmek” anlamýndaki i‘lâ mastarýyla “Allah’ýn sözü” manasýndaki kelimetullāhtan oluþan bu terkipte yer alan kelimetullahýn, tevhid inancýnýn esasýný teþkil eden “lâ ilâhe illallah” (Allah’tan baþka tanrý yoktur) sözünü ve daha genel olarak Allah’ýn insanlýða gönderdiði son dini ifade ettiði kabul edilmektedir.
Genel olarak sözlük ve terim manasý bu þekilde olan Ý’lay-ý KELÝMETULLAH davasý bizim yaþama rehberimizdir.
Osmanlý Devletinin büyümesi ve Cihana hakim olma düþüncesinin temeli bu dava þuuruna dayanmaktadýr. Bu þuurla cihat etmiþti neferler bu uðurda savaþmýþlardý. Ýnsanlýða ulaþtýrmak istenen temel gaye Ýslam Güneþi idi.
Peki biz devrimizde bu meseleleri gençlerimize nasýl anlatabiliriz diye düþünürken karþýmýza Balasagunlu Yusuf Has Hacib’in þu yazýlarý geliyor. Ancak bu sadece onun eserinden alýnan yazý olmayacak bu benim de acizane yorumlarýmý katarak yazdýðým yazý olacaktýr. Aþaðýda okuyacaðýnýz yazýda devrimiz anlatýlýrken genel olarak olumsuzluklarý konuþulmaktadýr. Bunu bir özeleþtiri þeklinde okumanýzý tavsiye ediyorum.

Ey bilge kiþi dikkat et ! Günümüzde iþler tamamen deðiþtir. Bilgi sahibi olanlar dýþlanýyor ve küçük görülüyor. Bir kenarda sinmiþler, akýllý kiþiler korkmadan Hakký haykýrmasý gerekirken dillerini yutmuþ gibi aðýzlarýný açmýyorlar. Ülkede kötü insanlarýn sayýsý her geçen gün çoðaldý uysal kiþiler toplumda dýþlanýlmaya çalýþýldý. Sokaklarda her türlü kültürümüze ve milletimize yakýþmayan hareketler yapýp serserilik yapan Ýslam’a ve Ülkemize saldýrmaya çalýþanlar yüksekte görüldü. Þarap ile yüzlerini yýkayýp ibadeti býrakanlar saygý görüyor. Ýçki içmeyenler küçümseniyor, istedikleri gibi at koþturuyorlar. Fesat karýþtýrýp kötülük katanlar mert sayýlýyor. Namaza, oruca devam edenler bozguncu sayýlýyor. Helal büsbütün ortadan kalktý, haram çoðaldý. Helalin adý kaldý. Onu gören bile yok. Haram kapýþ kapan gidiyor. Ama bir türlü doyan da harama haram diyen de yok. Onu býrakýp helal yiyen ise neredeyse hiç yok. Dünyanýn hali tamamen deðiþti. Ýnsanlarýn gönlü ile dilleri birbirine uymuyor. Hal böyle olunca ben bilgiyi, ilmi ve irfaný kimden alýp kullanabilirim ! Halktan vefa gitti yerini cefa aldý. Ýtimat edilecek kendine güvenilecek kimse çok azaldý. Akrabalar arasýndaki yakýnlýk kalktý. Kardeþlik uzaklaþtý. Candan arkadaþlýk hiç kalmadý. Ýnsanlarý ancak para birbirine yaklaþtýrdý. Küçüklerde terbiye büyüklerde bilgi kalmadý. Kaba insanlar doldu nezaket kalmadý. Emanetin adý kaldý onu yerine getiren yok. Nasihatin sözü var tutan yok. Marufu emreden kim ? Münkeri nehyeden kim ? Doðruluk yerini eðriliðe býraktý. Allah rýzasý için iþ gören kalmadý. Ýnsanlarýn bir çoðu paranýn kölesi oldu, zengine boyun eðdi. Camiiler çoðaldý,cemaat azaldý. Müslümanlarýn ülkesi karýþtý birbirlerinin etini yiyorlar. Kafirler ise tam bir birlik içinde yaþýyor. Müslümanlarýn malý çalýndý yaðma edildi. Bozgunculuk ve kötülük sesleri o kadar çok yükseldi ki geceleri uyunmuyor. Kur’an sesi ilim sesi azaldý, gönüller katýlaþtý diller yumuþadý. Doðruluk uçup gitti kokusu kaldý . Oðul babaya babalýk eder oldu. Hayat zorlaþtý, endiþe arttý hýrs ve tamah arttý, huzur kaçtý. Dünyayý baþka bir kalýba soktular da, hayrete düþen kimse yok ! Oðul kýz aileye saygýyý býraktý. Ýhtiyar kelimesi hakaret sayýldý. Düzen deðiþti yasalar bozuldu. Ak ve kara ayýrt edilemez oldu.
Her þeye gücü yeten Rabbim sonumuzu hayýrlý kýlsýn. Bu fitne, bela ve kötü gelenekleri ortadan kaldýrsýn. AMÝN. “BALASAGUNLU YUSUF HAS HACÝP “
•     "Ey yolunda sevinçle ilerleyen genç! Sözümü boþ sayma. Gönülden, içinden gelerek dinle ve uy. Doðruluk yolundan þaþmamaya çaba göster. Gençliðin boþa geçmesin. Ondan yeteri kadar yararlanmayý bil, gençliðini deðerlendir. Çünkü ne kadar sýký tutarsan tut o bir gün elinden kaçar. Sende gençlik gücü varken boþa harcama. Ýbadetten hiçbir zaman geri durma, hep ibadet et. Bu sözümü iyi dinle, sonra elden gidince gençliðin, özlemini çeker piþman olursun; ama yararý olmaz." (Kutadgu Bilig, s.11)


ÝLMÝN KALDIRILMASI, BÝLGÝSÝZLÝÐÝN KÖKLEÞMESÝ, ÞARABIN ÝÇÝLMESÝ, ZÝNANIN ÇOÐALMASI KIYAMET ALAMETLERÝNDENDÝR.
HADÝS / BUHARÝ

Þimdi yolculuðumuza Abdullah bin Mesud Sahabemizin kýsa bir hayatýný öðrenip hayatýmýza onun hayatýndan kesitler alalým. Alalým ki konusunu iþlediðimiz Kelimetullah davasýný iyice öðrenebilelim. Konumuzun ortasýnda bir hayat hikayesi anlatmamýzýn sebebi þahsiyetlerin düþünce ve bakýþ açýlarýndan etkilenelim etkilenelim ki anlatmýþ olduðumuz konu en iyi þekilde anlaþýlsýn.
Abdullah bin Mesud
Adý Abdullah, künyesi Abdurrahman’dýr. Babasý Mesud annesinin adý ise Ümm-i Abd’ýr. Gençliðinde koyun güderek çobanlýk yapmýþtýr. Hz. Peygamber’le aralarýnda geçen olaðan üstü bir hadiseye baðlayan haberler yanýnda, Peygamber’in Erkam’ýn evine yerleþmesinden veya Hz. Ömer’in Ýslâm’a girmesinden önce müslüman olduðuna dair rivayetler de vardýr. Abdullah’ýn annesi Ümmü Abd bint Abdüved ve kardeþi Ukbe de ilk müslümanlardandýr. Abdullah b. Mesud Hz. Peygamber ile ilk tanýþmasý ve karþýlaþmasýný þöyle anlatýr: Ben Ukbe b. Ebi Muayt'ýn koyunlarýný güdüyordum. Bir gün Rasulullah ve Hz. Ebu Bekir yanýmdan geçiyorlardý. Rasulullah bana sütümün olup olmadýðýný sordu. Ben de ona çoban olduðumu ve bu koyunlarýn emânet olduklarýný söyledim. Bunun üzerine Rasulullah:
"Yavrulamamýþ ve süt vermeyen bir koyunun var mý? Bana gösterir misin?" dedi.
Ben de koç yüzü görmemiþ bir koyun getirdim. Rasûlullah koyunun memesini tutup saðmaya baþladý. Gerçekten yavrulamamýþ ve sütü olmayan bu koyundan süt saðýp Ebu Bekir'e verdi. Hz. Ebu Bekir içti; sonra kabý Rasûlullah alýp o da içtikten sonra koyunu saldý.
Abdullah bin Mesûd, olanlarý hayretler içinde seyretti. Dayanamayýp sordu:
- Bu nasýl oldu? Hiç sütü olmayan koyundan bu kadar sütü nasýl saðdýnýz? Söylediðiniz duâyý lütfen bana da öðretin.
Peygamber efendimiz, onun baþýný sývazlayýp:
- Allahü teâlâ sana rahmet etsin! Sen Hakký öðrenebilecek bir çocuksun, buyurdu.
Bu mucizeyi gören Abdullah b. Mesud:
- Siz sýradan bir kimse deðilsiniz. Senin, Cenâbý Hakkýn Peygamberi olduðuna inandým, deyip Kelime-i þehâdet getirdi ve Müslüman oldu.
Ýþte Ýbn Mesud o günden sonra Hz. Peygamberin yanýndan ayrýlmadý.
Kur’an’ýn Açýktan Okuyan Ýlk Müslüman Olmasý

Ýbn Mes'ud, müslüman olduðu sýralarda müslümanlar Hz. Peygamber ile açýktan açýða ibâdet edemiyor, istedikleri yerde yüksek sesle Kur'an okuyamýyorlardý. Müslümanlarýn böyle bir hareketi, müþriklerin bütün câhilî duygularýný kabartýr, onlarý müslümanlara karþý þiddetli ve canice saldýrýlarda bulunmaya sürüklerdi.
Ýþte bu zor günlerde Abdullah Ýbn Mes'ud, Kâbe'de Kur'ân okumak istemiþti. Hz. Peygamber ve Ashâbý bunun tehlikeli bir hareket olduðunu, özellikle Mekke'de kendisini himaye edecek büyük bir âilenin bulunmadýðýný, müþriklerin ona karþý pervasýzca hareket ederek kendisini iþkenceye uðratacaklarýný söylemiþler, fakat Ýbn Mes'ud'un imaný bütün bunlarý geçmiþ: "Beni, onlarýn þerrinden Allah korur!" diyerek bu iþi yapacaðýný belirtti.
Ertesi gün, Makâm-ý Ýbrâhim'e gitti. Müþrikler orada toplanmýþ hâldeydiler. Ýbni Mes'ûd Rahmân sûresini okumaya baþladý.
Müþrikler hep birlikte üzerine yürüdüler. Tekme tokat vurmaya baþladýlar. Yüzü gözü her tarafý yara bere içerisinde kaldý. Fakat o, sanki hiç bir þey yapýlmýyormuþ gibi sâkin sâkin Kur'ân-ý Kerîmi okumaya devam etti. Okumasý bittikten sonra Eshâb-ý kirâmýn yanýna vardýðýnda dediler ki:
- Korktuðumuz baþýmýza geldi. Bir daha gidip onlarýn yanýnda okuma!
Abdullah ibn Mesud’un cevabý ise þu þekildeydi:
- Hayýr yine gidip okuyacaðým. Müþrikleri ilk defa böyle periþan hâlde gördüm. Onlarýn âcizliði beni çok sevindiriyor. Bana yapýlan iþkencelerden acý duymuyorum.
O, ertesi günü yine gidip, tekrar okudu. Yine tartakladýlar. Hattâ kýzgýn çöllere yatýrýp iþkence ettiler. O yine aldýrmadan okumalarýna devam etti. Sonunda müþrikler çâresiz kaldýlar.
Abdullah Ýbn Mes'ud, Kureyþliler'in bu haince hareketleri yüzünden hastalanmasýna raðmen içinde yanan iman ateþi zerre kadar sönmemiþ, mâneviyatý asla sarsýlmamýþtý. Ýbn Mesud, ilk fýrsatta ayný hareketi tekrarlamýþ; yine Kureyþliler'in toplandýklarý yerlerde Allah kelâmýný en yüksek sesle okuyup Hz. Peygamber'den sonra ilk kez Kâbe'de Kur'ân okuyarak müþriklere Ýslâm mesajýný teblið etmiþti.
Rabim makamýný ali eylesin.

i’lay-ý KELÝMETULLAH davasýný az çok kavrayabildiðinizi düþünüyorum. Þimdi daha iyi kavrayabilmek için biraz da ecdadýmýz Osmanlý halkýndan ve padiþahlarýndan biraz deðineceðiz. Ancak þu bilinmelidir ki Koca bir Osmanlý Devleti kurulma sürecinde iken ilk inþa zamanlarýnda Ertuðrul Gazi ve Osman Gazi bu dava þuuruyla cenk etmiþlerdir.
Öncelikle Osmanlý Devletinin yöneticileri için bir kronolojik sýralama yapalým. Bu sýralamadan sonra bu þahsiyetler hakkýnda yönettikleri halk hakkýnda biraz konuþacak ardýndan birkaç þiir ile birlikte bir diðer baþlýðýmýz ‘Kültürümüz ve Geçmiþimiz’ konumuza geçiþ yapacaðýz. Allah’ýn izni ile. Biliyorsunuz onun izni olmadan bir yaprak bile hareket etmez ne kadar akýl almayacak bir þey ne kadar kudretli bir güç deðil mi ?
Osman Gazi (1299-1326)
Osmanlý Devleti'nin ilk padiþahý ve kurucusudur. Devletin kuruluþundan itibaren geniþleme politikasý izlemiþ ve birçok fetih yapmýþtýr.
Orhan Gazi (1326 – 1362)
Osman Gazi'nin oðlu olan Orhan Gazi, babasýnýn vefatý üzerine tahta çýkmýþtýr. Padiþahlýðý döneminde Bizans ile yoðun bir mücadele içine girmiþtir.
1. Murad (1362 – 1389)
1. Murad, Sýrpsýndýðý ve 1. Kosova gibi önemli savaþlarda bizzat savaþmýþtýr. Kendisi ayný zamanda Edirne'yi de fethetmiþtir. Kendisi 1. Kosova Savaþý'nda þehit olmuþtur.
Yýldýrým Bayezid (1389 – 1402)
Yýldýrým Bayezid, Osmanlý Devleti'nin topraklarýný Fýrat Nehri sýnýrlarýna kadar geniþletmiþtir. Niðbolu Savaþý'nda Haçlý ordusunu aðýr yenilgiye uðratan padiþah Ankara Savaþý sonrasýnda Timur'a esir düþerek bu esaret sýrasýnda 1403 yýlýnda vefat etmiþtir.
Çelebi Mehmed (1413 – 1421)
Ankara Savaþý'ndan sonra yaþanan Fetret Devri, Çelebi Mehmet ile sona ermiþtir. Bu sayede Anadolu'daki siyasi birlik tekrar saðlanmýþtýr. Bu özelliði nedeniyle kendisine Osmanlý Devleti'nin 2. kurucusu da denir.
2. Murad (1421 – 1451)
Hükümdarlýðý döneminde Varna ve 2. Kosova Savaþý'na katýlan 2. Murad Balkanlarý bir Türk yurdu haline getirmiþtir.
Fatih Sultan Mehmed (1451 – 1481)
Osmanlý Devleti'nin en önemli ve kudretli padiþahýdýr. Ýstanbul'u fetheden padiþah, adýný tarihe altýn harflerle yazdýrmýþtýr.
2. Bayezid (1481 – 1512)
Fatih Sultan Mehmed'in oðlu olan 2. Bayezid yoðun deniz savaþlarý ile gündeme gelmiþtir. Bu sayede Akdeniz'deki Venedik üstünlüðüne son verilmiþtir.
Yavuz Sultan Selim (1512 – 1520)
Bu dönemde doðu seferlerine önem verilmiþtir. Bu dönemde ayný zamanda halifelik Osmanlý Devleti'ne geçmiþtir.
Kanuni Sultan Süleyman (1520 – 1566)
Osmanlý Devleti'nde en uzun süre tahtta kalan padiþah Kanuni Sultan Süleyman'dýr. Tam 46 yýl tahtta kalmýþtýr.
2. Selim (1566 – 1574)
2. Selim dönemi Osmanlý Devleti'nin gücünü koruduðu bir dönemdir. Tunus, Sakýz Adasý ve Kýbrýs gibi yerleþim yerleri bu dönemde fethedilmiþtir. Söz konusu dönemin en önemli savaþlarýndan biri Ýnebahtý Savaþý'dýr.
3. Murad (1574 – 1595)
Osmanlý Devleti'nin en geniþ sýnýrlara ulaþtýðý döneminde 3. Murad tahta çýkmýþtýr. Fas, Gürcistan ve Tiflis bu dönemde fethedilmiþtir.
3. Mehmed (1595 – 1603)
3. Mehmed, tahtta bulunduðu 8 yýllýk sürede sadece 1 kez sefere çýkmýþtýr. Eðri ve Kanije Kaleleri bu dönemde fethedilmiþtir.
1. Ahmed (1603 -1617)
Sancaða çýkmadan padiþah olan ilk hükümdar 1. Ahmed'dir. Bu dönemde yapýlan Zitvatorok Antlaþmasý ile devletin Avusturya'ya olan üstünlüðü sona ermiþtir.
1. Mustafa ( 1617 – 1618)
1. Mustafa, 2. Murad ve Fatih Sultan Mehmed'den sonra iki kez tahta çýkan 3. Padiþahtýr. Kendisinin ilk saltanatý sadece 96 gün sürmüþtür.
Genç Osman (1618 – 1622)
1. Mustafa'nýn tahttan indirilmesi ile Genç Osman tahta çýkmýþtýr. Yapmak istediði yenilikler nedeniyle çeþitli isyanlar çýkmýþ ve yeniçeriler tarafýndan tahttan indirilmiþ ve öldürülmüþtür.
1. Mustafa ( 1622 – 1623)
Genç Osman'ýn öldürülmesi ile 1. Mustafa ikinci kez tahta çýkmýþtýr. 1 yýlý aþkýn bir süre süren 2. saltanat dönemi, kendisinin tahttan indirilmesi ile son bulmuþtur.
4. Murad (1623 – 1640)
4. Murad tütün ve alkon yasaklarý ile bilinen bir padiþahtýr. Baðdat, Erivan ve Kafkaslarýn büyük bir kýsmý Onun döneminde Osmanlý egemenliðine girmiþtir.
Sultan Ýbrahim (1640 – 1648)
Sultan Ýbrahim 4. Murad'ýn kardeþidir. 18 Aðustos 1648 tarihinde tahttan indirilmiþ ve idam edilmiþtir.
4. Mehmed (1648 – 1687)
Sultan Ýbrahim tahttan indirildikten sonra 4. Mehmed tahta çýkmýþtýr. Ýki ay süren 2. Viyana kuþatmasýnýn baþarýsýzlýkla sonuçlanmasý üzerine tahttan çekilmiþtir.
2. Süleyman (1687 – 1691)
Bu dönemde kaybedilen Belgrad tekrar Osmanlý topraklarýna katýlmýþtýr.
2. Ahmed ( 1691 – 1695)
2. Ahmed döneminde daha çok Avusturya ile mücadeleler söz konusu olmuþtur. 1695 yýlýnda Sakýz Adasý tekrar fethedilmiþtir.
2. Mustafa (1695 – 1703)
Bu dönemde Avusturya topraklarýna 3 kez sefer düzenlenmiþtir. 3. Seferde çok aðýr bir yenilgi alýnarak Karlofça Antlaþmasý imzalanmýþtýr.
3. Ahmed (1703 – 1730)
Sýrbistan ve Belgrad 3. Ahmed döneminde kaybedilmiþtir.
1. Mahmud (1730 – 1754)
Osmanlý Devleti'nin Avrupa tarzý ýslahatlar yaptýðý bir dönemdir. Bu ýslahatlarýn en önemlisi Kara Mühendishanesi'dir.
3. Osman (1754 – 1757)
3. Osman 3 yýl gibi kýsa bir süre Osmanlý tahtýnda kalmýþtýr.
3. Mustafa (1757 – 1774)
3. Mustafa döneminde özellikle askeri alanda önemli ýslahatlar yapýlmýþtýr. Mühendishane-i Bahri Hümayun bu dönemde kurulmuþtur.
1. Abdülhamid (1774 – 1789)
Küçük Kaynarca Antlaþmasý bu dönemde imzalanmýþtýr. Kýrým, bu dönemde Rusya tarafýndan iþgal edilmiþtir.
3. Selim (1789 – 1807)
Osmanlý Devleti'ndeki yenileþme hareketlerinin en önemlileri 3. Selim döneminde yapýlmýþtýr. Bu dönemin en önemli ýslahatý Nizam-ý Cedid ordusunun kurulmasýdýr.
4. Mustafa (1807 – 1808)
1 yýl tahtta kalan 4. Mustafa, bu süre sonunda tahttan indirilmiþ ve yerine 2. Mahmud tahta çýkmýþtýr.
2. Mahmud (1808 – 1839)
2. Mahmud döneminde çok önemli ýslahat hareketleri yapýlmýþtýr. Bunlar içinde il resmi gazetenin çýkarýlmasý, týp okulunun kurulmasý ve Yeniçeri Ocaðý'nýn kaldýrýlmasý gibi geliþmeler ön plana çýkar.
Sultan Abdülmecid (1839 – 1861)
Osmanlý döneminde çýkarýlan Tanzimat ve Islahat Fermanlarý bu dönemde gündeme gelmiþtir. Tarihte ilk kez Ýngiltere'den borç alýnmýþtýr.
Sultan Abdülaziz (1861 – 1876)
Bu dönemde batý ile iyi iliþkiler geliþtirilmeye önem verilmiþtir. Danýþtay ve Yargýtay da bu dönemde kurulmuþtur.
5. Murad (30 Mayýs 1876 – 31 Aðustos 1876)
93 gün gibi kýsa bir süre tahtta kalan padiþah bu süre sonunda tahttan indirilmiþtir.
2. Abdülhamid (1876 – 1909)
Daðýlma döneminde tahtta en uzun süre kalan padiþah 2. Abdülhamid'dir. Önemli bir hadise olan 93 harbi bu dönemde gerçekleþmiþtir.
Mehmed Reþad (1909 – 1918)
Mehmed Reþad'ýn tahtta kaldýðý dönem, dünya siyasetinde önemli geliþmelerin olduðu bir dönemdir. 1. Dünya Savaþý bu dönemde gerçekleþmiþtir.
Mehmed Vahdettin (1918 – 1922)
Osmanlý Ýmparatorluðu'nun son padiþahý Sultan Vahdettin.
Osmanlý Medeniyetini kuran þahsiyetlerin birkaç kelamýný size aktarmak istiyorum. Bu aktaracaðým yazýlar kiþilerin düþünce ve idrakini bizlere sunduðu kadar biz de yazýnýn sonunda sizlere aktarmýþ olacaðýz.
“Ey baðlarýmýn tatlý meyvesi olan oðul ! Saltanatýna maðrur olma, unutma ki dünya Hz. Süleyman’a bile kalmamýþtýr. Unutma ki dünya saltanatý geçicidir. Lakin büyük bir fýrsattýr. Dünyaya ahiret ölçüsüyle bakarsa ; ebedi saadete feda etmeye deðmediðini göreceksin.” ORHAN GAZÝ
(Orhan Gazi’nin oðluna atfettiði bir beyti görüyoruz. Bu yazýyý incelediðimiz zaman konumuzla iliþkisini þu þekilde açýklýyoruz : Oðluna hitap þekli, dine olan baðlýlýðý, dünyayý görme ve dünya hayatýna ne þekilde baktýðý yazýmýzda açýk bir þekilde görülüyor. Merhamet ve Ýlayý Kelimetullah davasý inancýyla oðluna nasihatler vermektedir. Þimdi de Orhan Gazi’nin babasý Osman Gazi’nin bir beyitini sizlerle paylaþmak istiyorum.
“Matlabamýz din-i Huda’dýr bizim, mesleðimiz rah-ý Hudadýr bizim, yoksa kuru mihnet ve kavga deðil sah-ý cihan olmaðý dava deðil. “ OSMAN GAZÝ
Burada da açýk bir þekilde hedeflerinin Din-i Mübin Ýslam’a hizmet olduðu anlaþýlmaktadýr.
Yani Dinimizi ne kadar doðru yaþarsak o kadar baþarýlý ve kaliteli bir yaþam tarzýmýz olmaktadýr. Sultan 1. Murat’ýn ; Þahine Sivrisinek kovmak yakýþmaz. Sözü gibi onurlu ve cesaretli bir yaþantýmýz olur. Cesaret ve Onur kelimelerinden bahsetmiþken kitabýmýzýn sonunda Deðerli ve kýymetli þahsiyetlerimizin hayatlarýný okumanýzý tavsiye ediyorum. Þimdi Osmanlý medeniyetinden i’lay-ý KELÝMETULLAH davasýnýn delili saydýðýmýz deðerli beyitle devam edelim.
Gazi Fazýl Bey :
Allah’tan imdad umarýz,merd-i gazayýz.
Allah yolunda cism ile can ile fedayýz.
Sultan Çelebi Mehmed :
Cihan hasm olsa Hak’tan Nusret iste ;
Erenlerden dua ve himmet iste !
Geçenlerden geç, demür daþtan sakýnma,
Demüri mahv idenden kuvvet iste.

Mehter Marþýndan Bir Kesit :
Vur pençe-i alideki þemþir aþkýna
Gülbangi asumani tutan pir aþkýna…

Ey leþker-i müfettiül-ebvab vur bugün!
Feth-i mübini zamin o tebþir aþkýna…

Vur deyr-i küfrün üstüne rekz-i hilal içün
Gelmiþ bu þehsuvar-ý cihangir aþkýna…

Düþsün çeleng-i Rumün, eðilsün ser-i Frenk
Vur Türk'ü gönderen yed'i takdir aþkýna…

Son savletinle vur ki açýlsýn bu surlar
Fecr-i hücum içindeki tekbir aþkýna !

Son olarak Ebu’l Vefa’ dan bir þiir ile bir sonraki konumuza doðru devam edelim. Unutmayalým ki kitabýmýzda yazdýðýmýz beyt, þiir, makale, hayat hikayeleri sizin kendi hayatýnýza etki edecek ve tarihe adý geçenlere karþý bir vefa borcu ödeme niteliðindedir.

Ebu’l Vefa :
Evvel tevhidi zikret,
Sonra cürmünü Fikret…
Var yoluna doðru git,
Derviþ olayým dersen.

Bir zât-ý kâmil ara,
Gezme tozma âvâra.
Tamam sýra bu sýra,
Derviþ olayým dersen.

Gaflet ile çalýþma,
Çok gezmeye alýþma.
Kem sözlere karýþma,
Derviþ olayým dersen.

Rüyâna yalan katma,
Elden söz alýp satma.
Cellad önüne yatma.
Derviþ olayým dersen.

Her sözde inâd etme,
Her mezbelede bitme.
Sapa yollardan gitme,
Derviþ olayým dersen.

Dostunda kusur görme,
Ak yüze kara sürme.
Baþýna çorap örme,
Derviþ olayým dersen.

Hayrýn bir ise binle,
Vakt-i seherde inle.
Pend-i Vefâ’yý dinle,
Derviþ olayým dersen.


Bu güzel beytlerin ardýndan sizinle paylaþmak istediðim birkaç bilgi olacak bunlardan ilki Osmanlý’da ilk akçenin arkasýnda Kelime-i Þehadetin ve dört büyük halifenin bulunmasý Ön tarafýnda ise “Orhan Bin Osman” yazýsý, baský tarihi ve Kayý boyunun damgasý yer almasýdýr. Bu Akçe Bursa’da bulunan Alaaddin Paþa tarafýndan yapýlmýþtýr.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kudüs
Dünya


Cihan Altýn kimdir?

23 Yaþýnda ve Ýzmit doðumlu olan yazar bu alanda ilk akademik eðitimini 2018-2019 Yýllarýnda Kocaeli Büyükþehir Belediyesi bünyesinde hazýrlanan yazarlardan 8 aylýk yazarlýk eðitimi almýþ ve hayatý boyunca okuduðu kitaplardaki bilgileri biriktirerek kendine özgün kalemiyle sunmak istemektedir. Katýlmýþ olduðu çeþitli yarýþmalarda derece almýþ ve üniversite yýllarýnda da uzun süre yazarlýk eðitimleri ile münakaþa içerisinde olmuþtur. Üniversite yýllarýnda STK larda aktif þekilde rol alan yazarýmýz Lise ve düzeyindeki okullarda konferanslar vermiþtir. Þu an hali hazýrda 5 senedir hazýrlamýþ olduðu taslak üzerinden kitap yazma aþamalarýna baþlamýþtýr. Umarýz en kýsa sürede tamamlar ve okuruna sunar.

Etkilendiði Yazarlar:
Yavuz Bahadýroðlu - Fahri Tuna - Ahmet Þimþirgil


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Cihan Altýn, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.