..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Mutlu köle çoktur. -Darwin
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Sinema ve Televizyon > rey'an yüksel




18 Mart 2003
Adaptation  
rey'an yüksel
Film içinde film ve hatta kendini anlatan film diyebiliriz Adaptasyon’a. Zekasına hayran olmamak elde değil senaristin ve oyunculuğuna hayran olmamak elde değil Cage’in.


:BFCG:

Yönetmen: Spike Jonze
Senaryo: Charlie Kaufmann, The Orchid Thief” kitabından Susan Orlean
Oyuncular: Nicholas Cage, Meryll Streep, Chris Cooper


Öncesinde senarist Kaufmann’ın “John Malkovich Olmak” adlı filmini izlememiş olmakla beraber bu filmden sonra kesinlikle ertelemeyceğimi söyleyip filme geçmeyi yararlı görüyorum.

Film aslında bir anda üç iyi oyuncuyu bir araya getirmesiyle ilgimi çekti, Bir Nicholas Cage hayranı olarak bu filmi seyredip beğendiğimi söylemenin her ne kadar, objektif olmayacağını düşünseniz bile Cage hayranı olmasam da vereceğim cevap kesinlikle aynı olurdu. Film içinde film dedikleri bu olsa gerek aslında, filmin orijinal adı değişmeyip yine “Adaptasyon” olarak kalsaydı bence çok daha iyi olurdu.

“Aynı anda iki oyuncu parası vermeyip tek oyuncuyla bu işi götürürüm ve böylece de oyuncu parasını daha az ödemiş olurum” gibi bir kaygısı olmamış yönetmenin. Çünkü Cage iki rolün de üstesinden fazlasıyla gelmiş ve iki oyuncu parasını hak etmiş.

Film, yapımcısının, Susan Orlean’ın çok satan kitabı “Orkide Hırsızı”nın daha önce çok başarılı bulunan “John Malkovich Olmak” filminin senaristi olan Kaufman tarafından senaryolaştırılması isteğiyle başlıyor. Kaufman içe dönük, şişman, çirkin, kel, insanlarla kolay iletişim kuramayan, ezik, kadınlara karşı yaklaşımında oldukça çekingen, kendi içersinde bir sürü savaşı bir arada yapıp unların hiçbirini dışa vuramayan –sadece başlangıç sahnesinde sırılsıklam terlemesi dışında- ama buna karşı bir o kadar -zeki demek yanlış- dahi bir senarist. Kitabın uyarlaması kendisine verildiğinde her ne kadar heyecanlansa da bu daha önce yaptığı işlerden farklı bir işi gibi görünmüyor ona. Bunun için kitabın içersinde adı geçen bir sürü bilimsel, teknik kişi ya da olayları en ince detayına kadar araştırarak ve neredeyse haftalarca doğru dürüst uyumadan kitabın senaryolaştırılması için uğraşıyor. Bu arada bu uğraşı içersinde O kitabı okudukça izleyenler olarak biz de kitabın içersinde geçen olaylara tanıklık ediyoruz. Film bir yandan kendi rotasını çizerken kitabın her bir sahnesini Kaufman’ın gözünden değil birebir kitabın işlenişinden yönetmen bize veriyor. Film, kitap, gerçek yaşam, kitabın dışındaki yaşam ve senaryonun biraz ötesindeki yaşam gibi bölümlere ayrılmış.

Sancılı şekilde devam eden -aslında devam edemezken, çünkü kitap kurgu açısından oldukça basit, sadece ender bulunan bir orkideyi arama ve bu uğurda yaşanan zorluklar ve hayal kırıklığının anlatıldığı bir kitap ve bu dahi senaristin işini oldukça zora sokan bir durum- kitap senaryolaştırma işinin dışında kitabın baş karakteri John Laroche’ı oynayan Chris Cooper’i göz ardı etmemek gerek, filmde Cage’den sonra ve bence Streep’ten önce rolünün hakkını fazlasıyla vermiş. John Laroche kendini değişik zamanlarda değişik uğraşılara özellikle bitkiler ve hayvanlara adamış ve bu uğurda bir sürü şey başardıktan sonra sadece sıkıldığı için onları bir kalemde geride bırakmış bir kaybeden (Laroche’un da içinde bulunduğu arabanın kaza sahnesi ise müthiş).

Charlie’nin yazım süreci devam ederken bu arada dahi senaristin tam zıddı olan ikiz kardeşi Donald da senarist olmak istediğini söyleyerek Yazar ve konuşmacı Mr. Mc Kee’nin yazarlık seminerlerine katılıyor, her ne kadar kardeşi Charlie’ye göre çok daha yeteneksiz, umursamaz, yazdığı senaryo bir o kadar seyirciye basit gösterilmeye çalışılsa da ikinci yarıda Donald’ın da içinde ne cevherler gizli olduğunu görüyoruz. Filmin iki baş karakterini de Cage oynamış ve iki birbirinden bu denli farklı karakteri kesinlikle aynı adam oynamış diye seyretmiyorsunuz. Donald’ın umursamazlığı, dışa dönüklüğü, kadınlarla iletişim kurmaktaki becerisi ve fazlaca gevezeliği filmin ilk bölümünde Charlie kadar seyirciyi de bezdiriyor “bir an önce çık git odadan da adam senaryoyu tamamlasın” diyorsunuz. Charlie’nin fazlaca kendini beğenmişliğinin yanında bazen de acıyorsunuz Donald’a.

Meryl Streep’in oyun gücünün iyi olduğu tartışılmaz ama bu filmde bunu çıkaracak kadar bir rolü olduğunu sanmıyorum, sadece bir kızılderiliyle konuşması sırasında onu hayranlıkla izlediğimi itiraf etmeliyim.

Kısacası film içinde film ve hatta kendini anlatan film diyebiliriz Adaptasyon’a. Zekasına hayran olmamak elde değil senaristin ve oyunculuğuna hayran olmamak elde değil Cage’in.


.Eleştiriler & Yorumlar

:: Nicolas
Gönderen: Ercüment Adalıoğlu / İzmir
14 Mayıs 2003
Objektif olmanın güç olduğu bir aktörden bahsetsek de, ne yazık ki ve maalesef Cage'in Adaptasyonu için Con-Air, Corellinin Mandolini, Family Man, Face Off, Rüzgarda Yürüyenler gibi filmlerinin yanında sönük kaldığını düşünüyorum. Elbette Nicolas kendine özgü karizması ve oyunculuğu ile bu filmi yine izlenir kılmıştır fakat ne bileyim bir Con-Air defalarca izlenir sıkmaz, bu böyle bir şey işte:) Malkovich olmak başlı başına bir yapıt ve tıpkı American Beauty, Fight Club, Transpotting, Er Ryan'ı Kurtarmak gibi hafızalardan silinmeyecek türden... Neticede tüm bunları niye yazdım tam olarak bilmesem de, Nikolas'ın sempatizanı olmak apayrı bir ayrıcalık sanki. Sanırım sadece bunu biliyorum...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sinema ve televizyon kümesinde bulunan diğer yazıları...
Jeux D'enfants - Cesaretin Var mı Aşka?
Delicatessen - Şarküteri
C. R. A. Z. Y.
À La Folie... Pas Du Tout / He Loves Me... He Loves Me Not / Seviyor... Sevmiyor...
Kader
Hard Candy - Lolipop
Suçlu Çocuk Girdabı "Tanrı Kent / Cidade de Deus"
Transamerica
Identity / Kimlik

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Felsefik Şiir [Şiir]
Metronom [Şiir]
Kör Nokta [Şiir]
Bulanık Şiir [Şiir]
Oyun Gibi [Şiir]
-miş [Şiir]
Kaptan I [Şiir]
Soğuk Şiir [Şiir]
Maratoncu [Şiir]
Kurdeleli [Şiir]


rey'an yüksel kimdir?

Aslında her ne kadar Türkçe yazmayı çok sevsem ve onun gerektirdiği tüm yazım kurallarına son derece dikkat etsem de ismimi küçük harfle başlatıyorum uzun yıllardır ve sonraları öğrendim ki e. e. cummings de öyle yapmış, sevinmeli mi ya da yine birileri benden önce düşündüklerimi uygulamış diye üzülmeli miyim bilmiyorum. Militan ruhluyum ve bir gün ismimin içindeki bir harfi attım bir kızgın anımda, harfin yerine konacak bir apostrof çıktı sonra "ben buradayım" diye, onu da berime aldım ve reyan oldum, öğrendim ki meğer rey'an Osmanlıca'da herşeyin öncesi demekmiş, reyhanın fesleğen olduğunu bilirsiniz. Yazın dilinde bu ismi kullanıyorum ve bir çok dostum beni böyle bilir.

Etkilendiği Yazarlar:
Yaşar Kemal ve Cemal Süreya


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © rey'an yüksel, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.