Dünyada insandan çok aptal var. -Heinrich Heine |
|
||||||||||
|
Sen gerçek aşkı nereden bileceksin, sosyete güzeli Senin güzelliğin bile gerçek değil, kozmetik ürünler eseri Ben garip bir Anadolu çocuğuyum, garibanım belki Belki de senin gözünde bir serseri Ama yüzüm, yüreğimin aynasıdır, gözlerim kalbimin Her azam Allah yapısıdır, el değmemiş bir şâheserim Ya senin, senin de orijinal mı bütün parçaların? Yoksa burnun son buluşu mu plâstik cerrahî’nin? Selülitlerin alındı mı, gözünün önündeki torbacıklar nerede? Ya yüzündeki çizgilerin? … gözlerindeki ala renkli lenslerin? … Silikonlu mu o kartvizitimsi göğüslerin? Evet, sen babasının parasıyla son model arabalara binen Anasının yerine, Televole’lerin gözbebeği haline gelen Hayatı Laila’larda, Reina’larda eğlenmekten ibaret bilen Tek hedefi kapmak olan magazin dergilerinin manşetlerini Felsefesi; ‘Ye, iç, eğlen, gerisi yalan! ’ olan sosyete güzeli Ben, senin gecelik aşklarından biri olamam, bırak beni! Ben, çağdışı aşklarla avutayım kendimi… Ben sevdimmi tam severim, reklâmi değildir aşklarım… Çok mu gücüne gidiyor bu gerçekleri yüzüne vuruşlarım? Sen hiç yüzdün mü acılar denizinde sırt üstü? Ve balıklama daldın mı zamanın ötesine bir akşam üstü… Üşüdü mü ellerin sıcak bir çay bardağını sıkı sıkı tutarken? Gözyaşlarını buz kesti mi güneş, hiç lüle lüle olup kırıldılar mı? Yaktı mı içini çıplak bir çocuğun feryatları kış ortasında? Yada bir kedi yavrusunun ağlaması, uzaklarda… gece yarısı… Sen arının papatyadan bal alışını seyrettin mi hiç? Ve bir yılanın hindi yumurtası yutuşunu kabuklarıyla… Sen gözlerinin içine baktın mı bir devekuşunun, başı toprak altındayken? Bir uçağın kanatları deldi mi hiç, ümitlerinden yaptığın pembe uçurtmanı? Sen hiç gördün mü kimsesiz bir ana kuzusunun bir koyunu emdiğini? Ve bir kuzunun sütünü biberondan emip, besleyicisini annesi sandığını… Sen hiç güneşin batışını doğudan, doğuşunu ise batıdan, Ve yıldızları uzaydan, Samanyolu’ndan mehtabı seyrettin mi? Sen hiç bir dilim ekmek için, bir yığın kötek yedin mi hayattan? Ve bir çoçuk gördün mü bayramlarda odadan çıkmayan? .. Bir çift dandik ayakkabısı yok diye, bütün gün ağlayan Sen hiç hayatı bir ölünün gözlerinden gördün mü? Ve aşkı ters yüzünden… Ben gördüm, yaşadım bütün bunları Ve bundan çok daha fazlasını… Gördüm işte! … GÖR-DÜM! … Düşümde gerçekleri, gerçekte düşlerimi Akşamdan sabaha yüzüstü düşüşlerimi Ve öldüm her görüşte… ÖL-DÜM! … İşte bu gerçekler koyuyor aramıza engeli Bu yüzden sevemem seni, sosyete güzeli Bu yüzden sevemem seni Bu yüzden sevemem Bu yüzden Bu Woerden, 19-08-2003
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ensar Aktaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |