İnsanlığı tanımak insanları teker teker tanımaktan kolaydır. -La Rochefoucauld |
|
||||||||||
|
Tarifsiz bir heyecan diyarından gelen hızlı kalp atışları misafiriydi yüreğinde bugün. Lezzetli melodilerin göz kararı bekleyişlerine inat olacaktı gözyaşları, biliyordu. Ne soğuğun uyutası okşaması, ne de etraftakilerin acır bakışları etkileyecekti. Az sonra bitecekti herşey, hiçbir şey engel olamayacaktı. Bitmeyen bekleyişlerin çıkmaz sokağında yankılandı ayak sesleri, Alkışların süslediği bir arenanın yalnız matadoruydu bakışları, Yağmurlarını tüketen bulutların onurluca arkasını dönüp gitmesini görüyordu gökyüzünde, Umutsuzluğun yollarını çok eskitmişti beklerken, Şimdi ise beklediği, bir kilit kadar yakındı, Yıllara inatdı bu bekleyişin adı, karanlığa yapılan nispet. Her sigaranın tükenmesinden sonra daha iyi anlaşılıyordu pakettekilerin sonsuzluğu. Bitmeliydi artık bu bekleyiş, dayanamayacaktı bu ağır yüklü yolcu, Beklenen anın gelmesinden daha uzun sürmüştü bu kör bekleyiş. Yoksa gelmeyecekmiydi, hayır bu olamazdı. Söz vermişti, unutmazdı, unutamazdı. Ağır çekilmiş bir sahnenin kımıldamayan figüranlarıydı akrep ile yelkovan. Ilerlemiyorlardı... Cevapsız mektupların sahibi hala gelmemişti, bekletilmeyi sevmiyordu... Zil sesini duymuş bahçeye çıkan çocukların koşuşlarını hissediyordu yüreğinde. Hadi artık diye yalvarası geliyordu ama kime yalvaracağını bilmiyordu. Bu gelişin dönüşü olmayacaktı, ya onu alacak ya da alıp gidecekti. Hayatının kadını geldiğinde güzel görünmeliydi, Derin alın çukurlarını kamufle etmeye çalışan mesaisi bitmiş işçiler gibiydi parmaklar. Bırakıp gidemeyeceği nadir bekleyişiydi, Dağınık saçların beyazları çoğalıyordu, Bitmeyeceki bu bekleyiş. Ufuk çizgisine asla ulaşamayacktı... Umutların yorgunluktan yığılmak üzere olduğu vakit açıldı kapı... Gözler kilitlendi o aşkın giriş tüneline, Hayallerin, umutların sahibiydi gelen, Ölüm sessizliğinin canlı şahidiydi, Ağlıyordu rüyalarının masum prensesi, Karşı koymayacaktı gözlerinin hapsindeki isyancı gözyaşlarına, Olmadı... Sonsuz bekleyişin bitişini müjdeleyen ses duyuldu... Baba oldunuz efendim... Dünyalar güzeli bir kızınız oldu ...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Vahan İSAOĞLU, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |