..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir ülke bağımsız olmadan, bağımsızlık da erdem olmadan ayakta duramaz. -Rousseau
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > OnurSıtkı




27 Haziran 2004
Unutmak Neden Zordur?  
OnurSıtkı
Orhan Pamuk, “...eğer kalbinize nakşeylediğiniz bir güzelin resmi varsa, dünya hala sizin evinizdir.” diyor.


:BGGA:
Sual: Unutmak neden zordur?

İnsan seviyorsa, dünya ne kadar da güzeldir. Adeta çile kutsallaşır, yaşadığı zorluklardan zevk duyar hale gelir. Mücadele için ne çok neden vardır eğer seviyorsa insan...

Orhan Pamuk, “...eğer kalbinize nakşeylediğiniz bir güzelin resmi varsa, dünya hala sizin evinizdir.” diyor.

Kalbiniz bir güzel için çarpıyorsa eğer; görünce kanınız damarlarınızı zorlarcasına hızlanıyor, deli deli akıyorsa eğer; bülbül gibi şakırken yada karga gibi kafa ütülerken onu görünce bülbülün dut yemiş halini andırıyorsanız eğer; sükseli laflar ederken, hatiplere taş çıkarırcasına nutuklar atarken onu görünce ‘hık-mık’tan daha güzel iki kelime söyleyemiyorsanız eğer; manken edasıyla yürürken onu görünce kafasına takoz düşmüş civciv gibi oluyorsanız eğer; evet, dünya hala sizin evinizdir, seviyorsanız eğer...

Gece yatarken son düşündüğünüz sabah uyanınca ilk düşündüğünüzle aynıysa eğer; hayalleriniz saatler sürüyor ve saatler hayallerinize yetmiyorsa eğer; güne başlarken ilk ‘günaydın’ı ve gece yatmadan ilk ‘iyi geceler’i, içinizden, uzaktaki birine diyorsanız eğer; evet, dünya hala sizin evinizdir, seviyorsanız eğer...

Bir yerde yemek yerken karşı sandalyeye kimseyi oturtturmuyorsanız, çayevinde taburenin birine kimse oturamıyorsa eğer; otobüste tek kişilik koltuklara oturmuyorsanız eğer; evet, dünya hala sizin evinizdir, seviyorsanız eğer...

Telefonunuz her çaldığında içiniz ‘cız’ ediyorsa, her telefonu aynı heyecanla açıyorsanız eğer; her ‘numara yok’lu çağrılar sizi ‘hüsn-ü zan’a sevk ediyor, her mesajı aynı ümitle açıyorsanız eğer; evet, dünya hala sizin evinizdir, seviyorsanız eğer...

İsminiz ya okuduğunuz romanın yada izlediğimiz filmin ‘esasoğlan’ına endeksliyse eğer; onun ismi de ya okuduğunuz romanın yada izlediğiniz filmin ‘diğer’ kahramanına endeksliyse eğer; ‘esasoğlan’nın çektikleri taşa geçsede, katlanabiliyorsanız ve ‘diğer’ kahramanın tırnağına taş değse içiniz sızlıyorsa eğer; romanın yada filmin sonuna kadar mutlu son için dua ediyorsanız eğer; evet, dünya hala sizin evinizdir, seviyorsanız eğer...

Okuduğunuz bütün şiirlerde kendinizi buluyorsanız, dinlediğiniz bütün türküler sanki sizin için yazılmışsa eğer; falanca şair ne kadar güzel şiirler yazıyor, filanca sanatçı ne kadar güzel türkü söylüyorsa eğer; sevmediğiniz bir türkü bu sıralar ne kadar da güzel geliyorsa kulağınıza(!), sevmediğiniz bir şair ne kadar güzel şiirler ‘yazıyormuş’sa meğer(!); evet, dünya hala sizin evinizdir, seviyorsanız eğer...

Bir düğün konvoyu yanınızdan kornalarla geçerken bir garip oluyorsanız eğer; gelin arabasının arkasındaki baş harfleri yine yanlış yazmışlar diye kızıyorsanız eğer; ara sırada da olsa doğru harflere rastlıyorsanız ve hafif bir utançlıkla kızarıyorsanız eğer; evet, dünya hala sizin evinizdir, seviyorsanız eğer...

Yukarıda anlattıklarımın, aslında olağan şeyler, hatta hayatın ta kendisi olduğunu düşünüyorsanız eğer;
Yukarıda anlattıklarımın, aslında müthiş bir şey, yani, ‘Aşk’ın ta kendisi olduğunu düşünüyorsanız eğer;
Yukarıda anlattıklarımın, bu taraftan bakınca ‘hayat’, öbür taraftan bakınca ‘aşk’ olduğunu düşünüyorsanız eğer; yani ki, “hayat eşittir aşk” diyorsanız eğer; evet, evet, dünya hala sizin evinizdir, seviyorsanız eğer...

Kabul ettiyseniz “hayat eşittir aşk”ı eğer, baştaki sorunun cevabı aşağıdadır.

El-cevap: Çünkü “Unutmak eşittir ölmek”!..



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kelepir Rubai
Yaşamak ve Ölmek Çalakalem
Yalancı Bahar

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Başlıksız Şiirler II [Şiir]
Başlıksız Şiirler II [Şiir]


OnurSıtkı kimdir?

Tevellüdü 80 sonrası, depolitize olmuş genliğin bir mensubu. . .

Etkilendiği Yazarlar:
A. Turan Alkan ve Can Dündar'ın sıkı bir takipçisi...


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © OnurSıtkı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.