..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sevginin ölçüsü ölçüsüz sevmektir. -Spinoza
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Anı > Sevgi ÖRENGÜL




16 Temmuz 2004
Anneciğim Ölmek Nasıl Olur?  
Sevgi ÖRENGÜL
....Sonra küçük gözlerimi yavaşça kaldırdım. İşte oradaydı. Uyur gibiydi aynı. Gözleri de elleri de burnu da her şeyi de aynı benimkiler, aynı oradakiler gibiydi. Sadece rengi farklıydı. Osmanın yanakları ne kadarda kırmızıydı, ve soğuktan oradaki herkesi


:DCJB:
Çok küçüktüm o zaman. Koşarak çıkmıştık yokuşu, hızla dönmüştük köşeyi. Hiç bu kadar kalabalık hüznü bir arada görmemiştim. Nasıl bakacaktım, nasıl yaklaşacaktım bilmiyordum, aslında korkuyordum, içimde bir yer bir ürperiyor, bedenim titriyor, sonra geçiyor ve sonra tekrar başa dönüyordu. Ama çok merak ediyordum Ölmeyi. Ölmek nasıl bir şeydi. Ölen insan nasıl gözüküyordu. Dokunsam ne hissedecektim acaba, gözleri, dudakları, elleri, teni benimkilerden çok mu farklı oluyordu? Arkadaşlarla konuşmuştuk bir gün. Neşe demişti ki; “ ölünce insanın bedeni ölüyormuş ama ruhu bizi hep görüyormuş, yanımıza geliyormuş ama biz onu göremiyormuşuz. Hatta ben bir kere duymuştum ki ölünce o insanın ruhu cenazesinde ki kalabalığın içinde dolaşırmış. Sorarmış “bu kimin cenazesi” bilmezmiş, anlamazmış öldüğünü” . Hepimiz gözlerimizi kocaman kocaman açmış, nasılda heyecanla dinlemiştik Neşe’nin bize anlattıklarını. Hatta bütün gece Dedemlerin evinin 2. katındaki büyük dedemin resmine bakıp, büyük dedemin ruhunun da yanı başımda beni dinleyişini düşündüğüm ve korkudan nasılda uyuyamadığım gelir aklıma.
     Kalabalığı yavaşça yardım ve tabuta yaklaştım. İşte hemen yanındaydım ama hala bakmakla - bakmamak arası bir kararsızlıktaydım. Sonra küçük gözlerimi yavaşça kaldırdım. İşte oradaydı. Uyur gibiydi aynı. Gözleri de elleri de burnu da her şeyi de aynı benimkiler, aynı oradakiler gibiydi. Sadece rengi farklıydı. Osmanın yanakları ne kadarda kırmızıydı, ve soğuktan oradaki herkesin. O üşüyor muydu acaba? Yo, Hayır üşümüyordur her halde. Eğer üşüseydi onunda yanakları, burnu kıpkırmızı olurdu. Tam bunları düşünürken omzumdan yakalayan elin sarsıntısı ile ne kadar korktuğumu hatırlarım;
-     Ne yapıyorsun bakalım sen burada. Korkacaksın evladım. Annen nerede. Hadi bakalım doğru evine!
Annem nerede? Annem burada olduğumu bilse nasılda vuracaktı popoma popoma. Bu ölen insan görmekten daha korkunç gelmiş olmalıydı ki eve daha da hızlı koşuşumu hatırlıyorum. Sonra akşam meraktan kıvranıp anneme yaptığım yaramazlığı itiraf edişimi, onun bana kızdığını- ama düşündüğümden daha az- ve soruşumu;
     -Anneciğim ölünce insan nereye gider?Ölmek nasıl olur?
-Eğer çok sevap işlersen ölünce cennete, eğer çok günah işlersen cehenneme gidersin. Ölmek ruhun bedenden ayrılışı demektir.
-Peki ölünce ruhlar dünyaya döner mi? Bizi görür mü? Yanımıza gelir mi?
- Nereden duydun bakalım sen bunları?
-Neşe söyledi. Ona da bir arkadaşı söylemiş. Ölünce ruhlar tekrar dünyaya gelebiliyor bizi görebiliyormuş. Büyük dedemin ruhu da dedemlerin evinde midir anneciğim. Oda bizi görüyor mudur, duyuyor mudur?
     Anneciğim kocaman bir kahkaha atarak bana sarılmış;
-Olur mu öyle şey hiç? Hem hiç birimiz bilemeyiz bunları minik kedi seni. Neşe seni kandırmış.
Bu cevap uzun bir müddet rahatlatmıştı beni. Artık biliyordum ölmek ne demek. Ölmek ruhun bedenden ayrılması demek. Ölünce insan çok sevap işlerse cennete, çok günah işlerse cehenneme gidiyordu.
     Yıllarca ne zaman birisi hayata veda etse, o ilk defa gördüğüm ölmüş insan portresi canlanır gözlerimin önünde ve de annemle meraklı gözlerle yaptığım konuşma .
Bu gün büyüdüm artık. Olgun genç bir kız oldum. Ölmenin tanımı bedenin ruhtan ayrılması ise ben bunu çok iyi biliyorum artık.
     Peki ya tanımı yapamadığım.
-     Anneciğim ruh hala bedende iken ölmek nasıl olur? İnsan böyle ölünce nereye gider?
Sorsam annem cevabını verebilir mi bana. Olgun ben bir cevap bulamadım yaşamın içindeki bu tanıma.
Ama hissediyorum ki bu gün RUHUMUN ÖLDÜĞÜ GÜNDÜR!( B.B.ATA’YA)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
O Son Geceydi..!

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Şimdi Annem Yanımda Olsaydı... [Şiir]
Anlatamıyorum! [Şiir]
Mesela Yani... [Şiir]
Siz Beni Anlayınca... [Şiir]
Kayıp Sevgi... [Şiir]
Hoş Geldin Yalnızlık! [Şiir]
Sen (Li) Ben... [Şiir]
Bende ki Sen. [Şiir]
Rab (Cc) '' La Konuşma... [Şiir]
Yaralı Sevda... [Şiir]


Sevgi ÖRENGÜL kimdir?

Okuyan,düşünen,yazan. . . . yani sizden biri. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Hayatın içinde bir dilek tohumu gibi savrulurken nasıl değişiyorsak,Hayatı,duyguları,kelimelerde yaşamı okurken de etkileniyoruz demektir...


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Sevgi ÖRENGÜL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.