..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Avukatlar da bir zamanlar çocuktular herhalde. -Charles Lamb
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Politik Roman > Bahattin YILDIZ




25 Eylül 2004
Istakoz Büyüsü /6 Sh.  
6.Sayfa

Bahattin YILDIZ


Ýmece’nin, ‘Profesyonellikten’ kastýnýn; ‘para karþýlýðý seks yaparým’ anlamýnda olduðunu sezmiþti. Bu ortamda ‘profesyonel’ kelimesini baþka hangi anlamda kullanabilirdi ki?...


:DBEA:
                                               4


     Bir sesle irkildi... Doðruldu... Tuvalet kapýsýnýn gýcýrtýsýný iyi bilirdi.
Ýmece isimli kadýný anýmsayýnca rahatladý.
Saatine baktý... Yaklaþýk bir saatlik uyku çekmiþti.
Yeniden uzandý.
Rüyasýný anýmsadý.
Büyük bir kazanýn içine ýstakoz atýyor... Haþlanmasýna raðmen ölmeyen ýstakozlarý, yüzünü göremediði çýplak bir kadýnla, ayný masada ve karþýlýklý oturmalarýna raðmen, tek baþýna canlý canlý yiyordu...
Rüya etkilemiþti…
Ýnanmadýðý halde masanýn üzerinde bulunan Gazi’ye ait ‘Rüya Yorumlarý’ kitabýný karýþtýrdý.
     ‘Istakoz’ kelimesini buldu...
‘Rüyada ýstakoz görmek, sýkýntýlarýn atýlacaðý, mutluluða kavuþulacaðý, anlamýndadýr. Istakoz canlý ise, elinize çok para geçecek demektir.’ yazýlýydý.
‘Çýplak kadýn’ kavramýna baktý.
‘Rüyasýnda çýplak kadýn gören, evli ise boþanacak, evli deðil ve sevgilisi varsa ayrýlacak, demektir.’

Ýki kavramý birbiriyle yoðurdu. Zengin olacak, evlendiði kadýnla veya sevgilisiyle ayrýlacaktý…
Rüyasý ve yorumu doðru çýksa bile Istakoz yiyecek kadar zenginleþtiðinde birlikte olduðu bir kadýndan ayrýlmasý sorun olmayacaktý. Bir baþkasýný bulabilirdi… Paranýn gücünü biliyordu… Rüyanýn 'ayrýlýk' kýsmýný önemsemedi.
     Bu rüyaya inanmak geldi içinden... Hem þimdiye kadar böyle bir rüya hiç görmemiþti... Ýþe alýnma arifesinde böyle bir rüya görmek anlamlý olmalýydý.
     
Yeniden duyduðu kapý sesiyle irkildi. Yine tuvaletin kapýsýydý.
Bu kez, Ýmece tuvaletten çýkýyor olmalýydý.
     Rüyayla ilgili öznel yorumlarýný, kapý sesinden sonra devam ettiremedi.
Ýmece, ön plana çýkmýþtý...
Ýmece’yi düþünmeye baþladý.
     Ýmece, Gazi’de ne bulmuþtu. Az yakýþýklý bile sayýlmayacak kadar çirkindi. Kýsa boyluydu, hafif göbekliydi. Zenginde deðildi. Bu kýzý kendisine nasýl baðlamýþtý?...
Kýz, mutlaka kendisinin öngörmediði bir þey bulmuþtu onda. Belki de bir vaatte bulunarak ikna etmiþti. Nasýl olmuþsa olmuþtu iþte!..
Kendisini neden ilgilendiriyordu?... Alan memnun, veren memnundu. Kendisine ancak, 'Hýyar ayarý bozuk cacýk içmek' düþerdi.
     
Yeniden susamýþtý. Lokantada içtiði çorbalardan olmalýydý... Mutfaða yöneldi.
     Holde Ýmece ile karþýlaþtýðýnda bir þeyler söyleme gereksinimi duydu.
     "Uyuyamadýnýz mý?..."
     "Uykum kaçtý galiba."
     "Kahve yapmamý ister misiniz?..."
     "Zahmet olacak..."
     "Sevinirim..."

     Cezveye iki kahve fincanýný karþýlayacak kadar su koyuverdi. Bir kez daha içecekti sabah kahvesini... Onu kahve içmede yalnýz býrakmamalýydý. Þu an, 'ev sahibi' etiketi kendi alnýnda yazýlýydý.
Taþmak üzere olan kahvenin altýný kapatýrken, Ýmece’nin sesini duydu.
     "Yardým etmemi ister misiniz?..."
     Baþýný geri çevirdi. Ýmece, arkasýndaydý.
     "Teþekkür ederim. Ýþte sýcak kahvemiz hazýr," dedi.
     Doldurduðu fincanlardan birine altlýk ekleyerek, Ýmece’ye sundu.
     "Ay! Buram buram kahve kokuyor!... Köpüklü de olmuþ," diyerek iltifat eden Ýmece’nin sözlerine güldü.
     "Bende salep piþirdim sanýyordum," diye karþýlýk verdi.
     "Salep için biraz esmer deðil mi?"
     
Espriler karþýlýklýlýk esasýna göre yürüyordu. Her ikisi de pes etme niyetinde deðildi.
En son aðzýnýn ucuna gelen laflarý geri aldý Özdal. Ýþin suyunu çýkarmamalýydý. Fazla ileri gitmemeliydi.

     Her ikisi de dudak payý olmayan fincanlarýndaki kahvenin dökülmemesine özen göstererek, salona doðru yürüdüler.
     Karþýlýklý oturdular.
     "Sigaranýzdan alabilir miyim?"
     Özdal, "Lütfen!..." diyerek uzattý ve yaktý.
     Ýlk dumandan sonra, "Havalar hala ýsýnmadý," dedi Ýmece.
     "Aynen öyle... Hatta gecikti bile."
Havadan konuþma sonlanmýþtý. ‘Suyla' ilgili konuþacaklarý bir konu
ise bulamamýþlardý(!)

     Sessizlik bozulmak içindi. Sessizliði bozma görevini Özdal üstlendi.
     Gazi’den duymamýþçasýna, ilk tanýþmalarda sorulmasý gelenekselleþ-miþ olanlarý sýrasýyla yönlendirdi.
     "Sahi bir yerde çalýþýyor musunuz?"
     "Bir butikte tezgahtarým."
     "Gazi’yle nasýl tanýþtýnýz?"
     "Butiðimizin abonelerindendi. Aramýzda oluþan sýcak iletiþim... Yemeðe davet... Gerisi malum." Eklemede yaptý; "Gazi iyi çocuktur," diye.
Özdal, onayladý. "Gazi iyidir ..."
Sözlerine devam edemedi.
Kahve fincanýný sehpaya koymak için eðilen Ýmece’nin göðüslerinin üst profilini görmüþtü... Kalbinin titrediðini hissetti.
Cinsel organý hafiften irkildi ve sertleþti.
Gözlerini; onun göðüslerinden alýp, pencere camýna çevirdi.
Yüksek bir binanýn üstünde ufak bir parçasý görünen gökyüzüne odaklandý.

Ýmece’nin yumuþak sesiyle, "Elinize saðlýk... Teþekkür ederim... " demesi üzerine, gözlerini yeniden ona çevirdi.
Ýmece, saçýný geriye atarak, "Ýzninizle ben bir banyo yapýp çýkacaðým," dedi.
"Pazar günüde mi çalýþýyorsunuz?"
"Yo! Hayýr!... Annem merak edebilir. Eve gitmem gerekiyor."
Kadýn bakýþlarýnýn anlamýný hissetmiþ miydi?...

Ne de güzel konuþuyordu!...
Yaþý, yirmi beþ-yirmi sekiz arasý olmalýydý. Patronu ondan memnun olmalýydý... Böyle bir tezgahtarla muhatap olan bir müþterinin; -hele erkekse- alýþveriþ yapmadan butiði terk etmesi ancak istisna olabilirdi...

Ýmece, banyoya girmiþti. Kapý gýcýrtýsýndan anlamýþtý...
Gazi, kaç kez kendisine, ‘Kapý menteþelerini yaðla!’ demiþti?…
‘Yarýn hallederim,’ diyerek sürekli ertelemiþti...
Ýyi ki Gazi’nin bu isteðini yerine getirmemiþti…
Kapý gýcýrtýlarý hoþuna gidiyordu. Bir insanýn bir yere girip çýkmasý vurgulu olmalýydý. Sesli uyarýlarý almadan evin herhangi bir bölümüne girip çýkmanýn kýymeti harbiyesi olur muydu? Bir yere giriþ ve çýkýþ görkemli olmalýydý. Ses vermeliydi...
Bu düþüncelerine güldü içinden.
Tuvalete gitme gereksinimi duydu.
Tuvaletde iþini görürken, banyodan gelen su sesi ve ancak þampuanla yýkanýrken çýkabilecek, ‘Þalap!.. Þýlap!...’ seslerini duyuyordu. Aklýna, yabancý menþeli bir þampuan reklamýnda yýkanan bir kadýnýn hayali gelmiþti.
Organý sertleþti...
Olabildiðince yükselmiþti.
Eliyle okþayacakken vazgeçti...
Boþa harcama olacaktý...
Tuvaletten çýktý. Islak ellerini havluyla kuruladý.
Tuvaletin bitiþiðinde bulunan banyo kapýsýnýn üçte birini oluþturan buzlu camda belli belirsiz ve ayrýntýlarý görünmeyen silueti izledi bir süre.
Yetmemiþti... Kapýya iyice yanaþtý. Eðildi. Sol gözünü kýrparak, sað gözüyle anahtar deliðinden baktý. Ýmece'yi, göbeðinden dizlerine kadar olan kýsmýyla görebiliyordu...
Kalbi titriyordu. Beynine kan hücum ediyordu. Elleri, bacaklarý titremeden kaynaklý güçsüzlük içindeydi.

Ýzlemeyi sonlandýrmalýydý. Fazla dayanamayacaktý. Ýyice tahrik olmuþtu.
Bir hata yapabilirdi.
Doðrulmadan usulca birkaç adým geri çekildi…
Salona geri döndü.
Ýçinde býraktýðý oksijeni eksilmiþ havayý boþalttý.
Bolca soluk alýp verdi...
Geçen gecenin eksikliðini yakalamýþtý. Tatmin olmayan tek þey cinsel açlýðýydý...
Bunda, takip ettiði bir kadýnýn kollarý arasýna aldýðý bir anda kaybolmasýndan oluþan hayal kýrýklýðýnýn doðurduðu kinde vardý.
Cinsel birlikteliðe iyice yaklaþmýþken, sekteye uðratýlmasýndan kaynaklý içsel hasarý tamir etmeliydi...
Ýçin için kaynýyordu.
Boþ bir çuval gibi yýðýldý kanepeye.
Gazi’nin gitmeden önce söylediði sözler aklýna gelmiþti.
Gazi, güven istemiþti...
Þüphelenmesine bozulduðunu belirtmiþti ona.
Verdiði güveni boþa çýkarmasý kendisiyle çeliþmesini saðlayacaktý.
Benliðiyle barýþýk yaþamalýydý.
Ama barýþýk yaþamanýn yolu, içinden geleni yapmasýndan geçmiyor muydu?
Þu an içinden gelen seslere karþý koymaya dayanabilir miydi?...
Aylardýr karþý cinsten herhangi biriyle bir birliktelik yaþamamýþtý...
Hem Gazi’nin birçok kýz arkadaþý olmuþtu. Ne kadar özel olabilirdi Ýmece, onun için.
Ýleride bundan da vazgeçerdi.
Hem ismi 'Ýmece' deðil miydi?...
Ýmece; 'yardýmlaþmayý, ortaklýðý' çaðrýþtýrmýyor muydu?...
Ýmece’den kendisine yardýmcý olmasýný isteyecekti.
Kabul etmezse, ‘aramýzda kalsýn,’ diyecekti.
Hem bu düþüncenin oluþmasýnda, onun payý yok muydu?...
Gazi’nin ýsrarýna raðmen evine dönmemiþ, bornozunu çýkarýp kýyafetlerini giyinmemiþ, duþ almýþ olmasýna raðmen, yeniden banyoya girmiþ, ‘þalap, þýlap seslerinin’ duyulabileceðine aldýrýþ etmemiþti…
Ya, Gazi'ye duyurursa?... Bir süre daha bu evde kalmasý hayal olacaktý...
Ýþ bulmuþtu... Çokta zorlanmayacaktý... Valizini alýr, çeker giderdi.

Bu sýrada üzerindeki gömleðin düðmelerini usulca çözdüðünü fark etti. Kesin karar vermediði bir olgu, kendiliðinden gerçekleþiyordu...
Hakimiyetini kaybetmiþti!... Kendisine hükmü kalmamýþtý...
Koyuvermiþti kendini; arzularýnýn kucaðýna...

Þimdi çýrýlçýplaktý. Banyoya yöneldi. Buzlu camdaki siluet izdüþü-mü, Ýmece’nin banyo uðraþýnýn süregeldiðini gösteriyordu.
Kapýnýn kolunu aþaðý indirip, hafifçe öteledi. Buna raðmen gýcýrtý çýkmasýný engelleyememiþti. Keþke Gazi’nin dediðini yapmýþ olsaydý... Yaðlasaydý kapýnýn menteþelerini...

"Ne oluyor?..."
Þampuan köpüklü gözlerini aralayarak bakýyordu Özdal’a...
Özdal, kapýyý kapadý... Banyoda ve Ýmece’yle karþý karþýyaydý.
Duþ telefonunu yüzüne doðru tutarak çabucak durulayan Ýmece, "Ne anlama geliyor bu?..." diyerek yeniden baðýrdý.

Özdal, içinden gülüyordu. Sorulacak soru muydu bu?... Soyunuk vaziyette banyoya girmiþ olan birinin amacýný bilemeyecek kadar yetiþkin deðil miydi Ýmece?...
     Anlamsýz soruya anlamsýz bir yanýt vermeliydi.
     "Duþ almaya geldim!"
     Ýmece, kapýnýn arkasýnda bulunan bornoza elini uzatarak, "Ben çýkýyorum," dedi yapmacýk bir sinirle.
     Özdal, sýrtýný kapýya dayadý.
     Ýmece ne kadar geri çekilse de, Özdal’la karþý karþýya kalma pozisyonunu banyonun darlýðýndan dolayý deðiþtiremeyecekti.
     "Ayýp deðil mi? Hiç utanmýyor musun, arkadaþýnýn sevgilisine sulanma-ya?.."
     "Arkadaþým bilmeyecek. Benden laf çýkmaz."
     "Bana el uzatýrsan, avazým çýktýðý kadar baðýrýrým!..."
     "Komþular, televizyondan çýkan bir kadýn sesi sanacaklar."
     Ýmece, çevresine göz attý. Hemen teslim olmamalýydý.
Sabunluðun üzerinde kullanýlýp atýlan cinsten bir týraþ býçaðýný gördü.
     Sað eliyle kaptý... Jilet býçaðýný sol bileðinin üzerine tuttu.
     "Bir adým daha atarsan damarlarýmý keserim!"
     Özdal, "Bu jiletle olmaz," diyerek onu þaþýrtmayý baþardý.
     Ýmece, jileti gözüne doðru yaklaþtýrýp, "Neden olmasýn?" dediði anda, jilet el deðiþtirmiþti…
     Bir kazaya uðramadan jiletin elinden alýnmasýna sevindiðini belli etmedi.
     Evet, karþý koyduðunun keskin mesajýný vermiþti. Bu kadarý yeterliydi…
     Özdal, kaptýðý jileti, açtýðý banyo penceresinden, apartman ara boþluðuna fýrlattý.
     Avýný egemenliði altýna alan bir avcý rahatlýðýna ermiþti þimdi.
     "Sende istiyorsun, biliyorum."
     "Ýstemiyorum!"
     "Ýstiyorsun!"
     "Ýstemiyoruuum!!!"
     "Ýstiyorsun iþte!""
     "Ýstemiyorum iþte!"
     "Ýstiyorsun!... Ýstiyorsun!..." ÝSTÝYORSUN!..."
     "Hiçte bile!... Hiçte bile!..."
     "Gazi’de ne buluyorsun anlamýyorum."
     "Onu seviyorum."
     "Pýþþþttt! Ufak at da civcivlerde yesin!... Doðrusunu söyle!"
     "Sempatik buluyorum!"
     "Baþka?"
     "Ne dememi bekliyorsun?"
     "Doðrusunu..."
     "Doðrusu ne?"
     "Sen söyle."
     "Yok siz söyleyin. Söylediklerim doðruydu."
     "Ancak eksik doðru olabilir."
     "Tam doðruyu siz söyleyin o halde."
     "Seni meþhur edeceðini söylemiþtir."
     Ýmece, önünü kapamada kullandýðý her iki elini, farkýnda olmadan
yanlara açtý.
Þaþkýnlýk ifadesiydi bu.
     "Gazi mi söyledi?..."
     "Hayýr! Tahmin ediyorum... Ýlk deðilsin, son da olmayacaksýn. Þimdiye kadar þöhreti yakalattýðý birini görmek nasip olmadý. Havasý olsaydý þimdiye kadar bana iþ bulurdu medyada."
     
     Doðru söylüyor olabilir miydi?... Olabilirdi. Gazi, her gün bir baþka günü beklemesini söylüyordu sürekli…
‘Genel Müdürün iþi çýktý... Daha sonra...’
‘Randevu ayarladým, hep birlikte yemek yiyeceðiz...!’
‘Ama bir sorun çýktý...’ gibi umuda ya da ertelemeye yönelik birçok sözlerinden zaten þüpheleniyordu.
Gazi karþýsýnda duran arkadaþýyla hiç karþýlaþmamasý için elinden geleni yapmamýþ mýydý þimdiye kadar?...
Arkadaþýnýn Bay Doðrucu rolüyle, doðrularý kendisine aktarmasýndan çekinmiþ olamaz mýydý?...
     Eðer Özdal’ýn dediði doðruysa aptal yerine konmuþtu. Kandýrýlmýþ ve kullanýlmýþtý. Sevmediði ve ömrü boyunca da seveceðine inanmadýðý biriyle, onlarca kez ayný yataðý paylaþmýþ, onu etkilemek için zorlamalý teknik yatak hareketleri sergilemiþti boþu boþuna.
     
Özdal’ýn konuþmasý üzerine düþüncelerinin devamýný geleceðe býraktý.
     "Gazi’nin çalýþtýðý medyanýn en üst yöneticilerinden biriyle baðlantýya geçtiðimi sende duydun, özel kartýný sende gördün, deðil mi?"
     Özdal, karþýsýnda duran çýplak bedenin gevþediðini hissediyordu. Devam etti.
     "Ben sözümde dururum. Ýki gözüm önüme aksýn ki... Hedefinde ne var, ne olmak istiyorsun? Hadi çekinme söyle..."

     Ýmece, çabuk toparlanmýþtý. Yeþilçam filmlerindeki bir oyuncu gibi rol kesmeye baþladý.
     "Bedenime sahip olabilirsin, ama ruhuma asla."
     Sesi; banyo ortamlarýnda çýkan bildik akustik özellikte yankýlanmýþtý.
     Özdal’ýn tiz kahkahalarý bu akustik sesleri banyo ortamýndan kovdu.
Ciddileþti aniden...
     "Film sanatçýsý mý?... Ses sanatçýsý mý?... Ne olmak istiyorsun hadi söyle?"
Doðal sürmeli, çevresi çökük, geniþ gözleri kýsýldý.
Yüksekliði düþük, eni geniþ burnu titredi. Aðlamak istiyordu.
Karþýsýndaki adam, düpedüz kendisiyle dalga geçiyordu?...
Gazi, aylarca dalga geçmiþti...
Þimdi onun arkadaþý mý baþlýyordu?...

     Özdal, ani deðiþimler sergiliyordu. Ýmece’ye yanaþtý. Gerektiðinde uzayan ve kýsalan bildik organ, her titreyiþinde hafiften dokunuyordu karþý cins tenine...
     Kolundan hafifçe tuttu. "Ben ölüm meleði deðilim, kýzým! Ruhunu ne yapayým. Ölü bedenini ne yapayým. Bana halihazýr dipdiri bedenin gerekli, bedenini arzuluyorum. Tamam mý? Býrak bu Yeþilçam sakýzý ayaklarýný!..."

     "Bana zorla mý tecavüz edeceksin?..."
     Ses korkudan ziyade merak imalýydý.

     "Ben filmlerde gördüðün tecavüzcülerden deðilim. Ýstemiyorsan býrakýrým, tamam mý?"
     "Ýstemiyorum!..."
     "Ýnandýrýcý deðil."
     "Söylüyorum ya."
     "Yetmez!"
     "Sizi ikna etmek için ne yapmam gerekiyor?..."
     "Ýçindeki sesi, seslendirmeni istiyorum."

     Özdal, bedeninin iyice ürperdiðini hissediyordu.
Bu kez, ürperti arzularýndan deðil, iyice etkisini hissettiði banyo serinliðindendi. Sýcak su akýþýnýn býraktýðý sýcak etki ara zamanda yok olmuþtu.
     Þofbenin baðlý olduðu musluðu, eðilip açtý. Yere akan suyun sýcaklýðý çýplak ayaðýna ulaþýnca kendini daha iyi hissetmeye baþladý.

     Ýmece, kendi kendini sorguluyordu.
     Bu kadar inatlaþma yetmez miydi?... Gazi’den, Genel Müdür Cesi hanýmýn masa arkadaþý olduðunu birçok kez dinlemiþti. Bu sabah bunun yalan olduðunu Özdal’la konuþurlarken anlamýþtý.
     Cesi hanýmýn özel kartýný taþýyan ve bugün için randevu almýþ biri karþýsýndaydý ve çýrýlçýplaktý. Arzu doluydu. Bedenini istiyordu. Onun isteðini, kendi isteðiyle takas edebilirdi. Bir þeyler vermek, bir þeyler alabilmenin yolunu açabilirdi… Hem söz veriyordu...
Ýstediði þey kendisinin kayýp hanesine yazýlmayacaktý. Kendisinden kýyafet, para istemiyordu. Bedenini geçici olarak kullanmak istiyordu. Bedeni þeker deðildi. Erimeyecekti... Kullanýlmadan dolayý miadýný doldurmayacaktý. ‘Yarar’ olasýlýðý yüksekti... Hem aralarýnda kalacaktý... Gazi’nin duymasý halinde, ona karþý koyduðuna; hatta jiletle intihar teþebbüsünde bulunduðuna dair bir kozu dahi vardý elinde…

     "Odaya gidelim!" dedi, bedeniyle Özdal’ý hafifçe iterek.
     "Acele etme!... Önce senden bir ricam olacak."
     'Ne gibi?' dercesine baktý Ýmece.
     "Saçýný topuz yapmaný istiyorum. Sýrt kýsmýn bana dönük ve duþtan su akýtarak bol þampuanla vücudunu yýkamaný!..."
     "Az önce yýkanmýþtým..."
     "Biliyorum..."
     "Eeee?..."
     "Hani televizyonda yabancý bir þampuan reklamý var ya... Duþta bir kadýn yýkanýyor..."
     "Eeeee!!!”
     "Hep ona dokunmak istemiþimdir."
     "Þimdi bu reklamýn ne ilgisi var?"
     "Onun gibi görünmeni istiyorum."
     Ýmece, anlamýþtý. O kadýn gibi duruþ göstermesini istiyordu. Karþýsýndaki adamýn takýntýlarýndan biri olmalýydý bu.
Reklamý iyice ve ayrýntýlarýyla hayalinde canlandýrarak uygulayabi-leceðine kendisini inandýrdý.
     Ama önce, "Peki neden?" diye sormasý gerekiyordu.
Sordu.
     
Özdal, kýsa bir duraklama geçirdi. Nasýl ve nereden baþlayacaðýný bilemiyordu. Fantezi ve erotizm konularýndan söz etmekle, belki dakikalarca sürebilecek bir tartýþmanýn kapýsýný aralamýþ olacaktý. Bu konulara girmeyecek kadar akýllýydý.
     "Kimbilir... Belki de reklam filmlerinde oynayabilip oynayamayaca-ðýný anlamak istiyorum," demek en iyisiydi.

     Ýmece, ya kendisine uyum saðlamak için harekete geçmiþti. Ya da gerçekten ‘reklam filmi’ masalýna inanmýþtý...
     Uzun saçlarýný; kývýrarak dolayýp, ensesinin üstünde toplayarak, topuz saç biçimine dönüþtürmüþtü bile.
     Sýrtýný Özdal’a döndü. Duþun altýna girdi. Damla damla akacak kadar suyu açtý. Baþýný çok hafif saða çevirdi. Çenesinin sað kýsmýný, sað omzuna yasladý. Eline bolca aldýðý þampuaný omuzlarýndan aþaðýya doðru, okþarcasýna yaymaya baþladý.

     Özdal’ýn sesi de bedeni gibi titremeye baþlamýþtý.
     "Evet! Evet! Ýþte böyle... Böyle istiyordum."

     Usulca az açýk duþ musluðunu kapadý. Þampuanlý bedene, bedenini deðdirdi. Derinden soluklanýyordu. Bedenini, arada çekerek, aþaðý yukarý kaydýrarak ‘badana’ hareketleri yapmaya baþladý.
Hani o tecavüzden daha az cezasý olan suç eyleminden...
     Þampuandan kaynaklý kayganlýk, bedensel hareketlerine kolaylýk saðlýyordu.

     Ýmece, birden durdu. Ya Gazi gibi bu da kendisini oyalarsa?... Ekerse... Ekilirse?... Karþýlýðýný vermeksizin, yararlanýrsa?... Geleceði göremezdi... Ayný hataya ikinci kez düþmemeliydi. En iyisi peþinen bir karþýlýk almaktý... Hiç olmazsa vaadine aykýrý davransa dahi, ondan elde ettiðiyle avunur, içinde kandýrýlmýþlýðýn var edeceði boþluðu doldururdu…
     Aklýndan geçeni söyleyip söylememe tereddüdündeydi.
Özdal’ý hafifçe itekledi.

Özdal, olumlu geliþimin aniden kesilmesine sinirlendiðini belli etmemeye çalýþtý.
"Ne oluyoruz?..."
Söylese miydi?... O, çekinmeden arkadaþýnýn sevgilisine göz koyabiliyordu. Ondan utanmasýna gerek yoktu... Nasýl anlarsa anlasýndý...
Gidip baþkalarýna mý anlatacaktý?... Anlatamazdý... Kendi anlatacaklarý en az onunkiler kadar tehlikeliydi.

"Biraz konuþabilir miyiz?..."
"Ýþimizi bitirdikten sonra konuþsak?..."
"Hayýr!.. Önce konuþalým."
"Buyur konuþ o halde... Ama kýsa olsun... Ortamýmýzý bozmasýn..."
"Bilmem ki nereden baþlasam?... Arkadaþýn Gazi benim hakkýmda sana biþeyler söylemiþ miydi?.."
"Nasýl biþeyler?..."
"Ne bileyim... Biþeyler iþte!"
"Senin hakkýnda pek bir þey söylemedi. Sadece iyi anlaþtýðýnýzý, iyi bir kýz olduðunuzu, birbirinize sýrýlsýklam aþýk olduðunuzu filan söylemiþti..."
Beklediði yanýt bu olmasýna raðmen, hayret ifadesini yüzüne verdi.
"Hayret!..."
"E?..."
"Benim profesyonel olduðumu söylemedi mi?"
"Anlamadým?..."
"Ben profesyonelim, dedim!"
"Ne de profesyonelsin?..."
"Anla iþte!..."
Ýmece, baþýný utangaç bir edayla eðmiþ, gözlerini kýsmýþtý.

Özdal’ýn ise beyninde þimþekler çakmaya ve cinsel organý yükseliþten iniþe geçmeye baþlamýþtý. Öngöremediði bir durumla karþý karþýyaydý. Gazi’nin ‘bana çok baðlý, benden baþka erkek eli deðmemiþtir,’ diye hakkýnda överek konuþtuðu kadýn, karþýsýnda duran kadýn mýydý?...
Ýmece’nin, ‘Profesyonellikten’ kastýnýn; ‘para karþýlýðý seks yaparým’ anlamýnda olduðunu sezmiþti.
Bu ortamda ‘profesyonel’ kelimesini baþka hangi anlamda kullanabilirdi ki?...
Buz gibi olmuþtu... Her türlü tepkiye hazýrken, aklýnýn ucuna bile gelmeyecek bir teklifle karþýlaþýyordu...
Cebinde parasý olsa çýkarýp verecekti. Deðerdi onunla yatmaya…
Olmayan parayý ise var edemezdi.
Sinirlendiðini belli etmemeye çalýþarak, kendisini soðutan bu kadýna hak ettiði dersi vermeliydi. Hatta öyle bir duruma getirmeliydi ki; birlikte olmak için yalvartmalýydý kendine...
"Profesyonelliðin anlamýný bilmiyorum."
"Gerçekten bilmiyor musun?"
"Bilsem sormazdým."
"Uzman olduðu bir alanda para karþýlýðý iþ yapmak..."
"E sen ne iþ yapacaksýn..."
"Bana teklif ettiðin iþi."
"Hangi iþi?... Reklam iþini mi?..."
"Oh ne kadar safsýn," dedi. Sýkýldýðýný belli ederek. "Senle yatmamý istiyorsan önce para vermelisin."
"Senden bunu beklemezdim."
"Bu senin yorumun."
"Peki para vermezsem benimle yatmayacak mýsýn?..."
"Herhalde yani..."
"Zorla sahip olabilirim."
"Kendimi yerden yere atarým."
"Peki peki anladým! How many?..."
     "Efendim?"
"Kaç para istiyorsun?..."

     Ýmece, ne kadar para istemesinin uygun olacaðýna karar veremiyor-du…
Bir anlýk tereddüdü çabuk kayboldu.
En iyisi yüksekten baþlamaktý...
     "100 dolar!"

      Özdal, kývama girmiþti.
Hem de dolar istiyordu...
     "Avustralya dolarý mý? Kanada dolarý mý? Amerikan dolarý mý?..."

     Ýmece, para karþýlýðý yatma teklifini ilk kez birine yapýyordu. Acemiliðini belli etmemeli hemen yanýtlamalýydý.
     Döviz kurlarý konusunda pek bilgisi yoktu. Galiba, 'amerikan dolarý' daha kýymetliydi...
     ‘Ahlaksýz teklif’ filminde kumarbaz kocaya, karýsýyla seks yapma teklifi yapan yine kumarbaz rolündeki baþrol oyuncusu 'amerikan dolarýný' telaffuz etmiþti. Anýmsýyordu...
Bir an kýsa bir utangaçlýk daha yaþadý. Olsun... Karþýsýndaki adam öncelikle 'ahlaksýz teklifte' bulunarak bu teklifi hak etmiþti.
     
Özdal, sorusundaki seçenekleri teke indirerek yenilemiþti.
"Amerikan dolarý mý?..."
     "Evet!... Amerikan dolarý olsun."
     Bu yanýtý alacaðýný bile bile sormuþtu.      
     "Biraz indirim yapsan," dedi, indirim yapýlsa dahi ödeyecek parasý olmadýðý halde.
     "Senin için 70 dolar olur."
     "Daha in..."
     "Kýsa sürerse, elli dolar... Daha fazla indiremem..."
     "Borca olmaz mý?..."
     "Peþin ve nakit!..."
     Bu lafý çalýþtýðý butikte öðrenmiþti... "Peþin ve nakit!..."

     Özdal, bir senaryo kurma çabasýndaydý. Onu sýkýþtýrabileceði bir alana çekmeliydi. Haddini bildirmeliydi. Bir yatma karþýlýðý istenen paraya bak!... Gazi’ye bedavayken, kendisinden para istiyordu. Ukalaca hareketler ediyordu. Davranýþlarý iticiydi.
     Bir þeyler söylemeliydi. Bir þeyler yapmalýydý... Göz göre göre böyle bir davranýþýn altýnda kalmamalýydý.
     "Biliyor musun, yanlýþ adama çattýn..."
     "Neden?..."
     "Bende profesyonelim."
     Þaþýrma sýrasý Ýmece’deydi.
     "Ne demek istiyorsun?..."
     "Jigoloyum... Arzu eden kadýnlarla para karþýlýðý yatýyorum."
     "Ay’nanmýyorum. Hah, hahhahhah!..."
     Özdal’ýn ciddiyetini korumasý üzerine kahkahalarýný kýsa kesti.
     "Gazi bu yönümden sana söz etmiþ olmalýydý."
     Ýmece, denilenlere inanmak üzereydi.
     "Hiç söz etmedi."
     "Garip!... Benim geçim kaynaðým bu... Nasýl geçiniyorum, sanýyor-sun?"

     Ýmece’ye mantýklý gelmiþti. Ailesinin durumunun iyi olmadýðýný, iþsiz olduðunu Gazi’den öðrendiði bu adam nasýl geçiniyordu?... Gazi’nin verdiði harçlýklarla geçinmesi Ýstanbul gibi bir yerde olanaksýzdý. Gazi ne kadar da saftý... Ýnanýyordu ki, Gazi’nin bundan haberi yoktu. Yoksa kýsýtlý bütçesiyle bu adama neden yardýmcý olsundu?...
     "Profesyonelliðin beni ilgilendirmiyor. Dediðim gibi; istediðim parayý vermezsen benle yatmayý unut!"
     Kendini kutladý içinden, Ýmece. Güzel konuþmuþtu. Konuyu noktalamýþtý.

     "Sen en son elli dolar istemiþtin. Benim bir saatliðim ise yüzelli dolar."
     "Beni ilgilendirmiyor."
     "Benle yatmak istiyorsan yüzeli dolar vermen gerekiyor. Hem de peþin ve nakit... "
     "Senle yatmak isteyen kim?... Neyse ben çýkýyorum. Anlaþamayacaðýz."
     Özdal, kapýya sýrtýný dayayarak engelledi onu.
     "Daha konuþmamýz bitmemiþti. Bir hesap yapalým. Sen bana yüz elli dolar ver. Bende sana elli dolar vereyim. Ýþi bitirelim."
     Baþýyla teklifi olumsuzlayan Ýmece’ye ikinci teklifi yaptý.
     "Takas yapalým. Sen benden elli dolar isteme, bende senden yüz elli dolar almayayým."
     "Boþversene... Kapýdan çekilmezsen bu kez gerçekten kýyameti koparacaðým!"
      Özdal’ýn yüzü kýpkýrmýzý olmuþtu. Sesini sertleþtirerek, "Borcunu öde, çýkmana izin vereyim." dedi.
     "Ne borcu?..."
     "Bir kahve hazýrladým... Banyoda size dokundum. Biraz muhabbet ettik. Zamaný mý aldýn."
     "Eeee???"
     "Bu muameleler karþýlýðýnda normalde 75 dolar alýyorum. Hadi sen elli dolar ver!"
     "Vermezsem?..."
     "Vermezsen, çýkamazsýn..."
     "Yanýmda o kadar para yok... Sonra versem?..."
     "Peþin ve nakit çalýþýyorum."
     Ýmece, çýplak ayaklarýný karoya birkaç kez vurdu.
"Of Off!... Of Of"

     Özdal, kollarýný göðsünde baðdaþtýrarak Ýmece’nin tepkilerini zevkle izlemeye baþlamýþtý.
     "Hadi iyisin... Bugün iyi günümdeyim. Senet versen de olur... "
     Ýmece, senedin anlamýný biliyordu. Ödemediði takdirde, annesiyle birlikte kaldýðý eve, belki de iþyerine yazý gelecekti. Sonra da haciz gelecekti. ‘Ne borcu?’ diye sorulduðunda yanýt vermekte zorlanacaktý...
     Bir belaydý karþýsýndaki adam. Ondan kurtulmanýn en kolay yolu onunla yatmaktý...
     "Bela mýsýn sen?... Hadi istediðin gibi olsun... Yatalým..."
     Özdal, yeniden ve birkaç kez "Önce para?..." derken samimi deðildi.
     Sarýlan bedenin sýcaklýðý kendisini yumuþatmýþtý.
Arzu ettiði sonucu elde etmiþti. Oluþan güzel ortamý bozmanýn anlamý yoktu. Sarýlmaya karþýlýk verdi.
     Gerisi bildik, altýna kýrmýzý nokta konabilecek, on sekiz yaþýndan küçüklerin, altmýþ yaþýndan büyüklerin, kalp rahatsýzlýðý çekenlerin, muhafazakar kesimin, erotizmden hoþlanmayanlarýn seyretmemesi, duymamasý, okumamasý gereken ve tahmin edilebilecek fiziksel eylemlerdi.

     Tek yanlý baþlayan, iki yanlý süren kaygansý eylemler, "Duhul" ile sonuçlanmýþtý.

"Biraz üþüdüm. Yatak odasýna gidelim," teklifi Ýmece’den geldi.
Ýmece birkaç saniyelik sabýr göstermiþ olsaydý, Özdal’da ayný istemde bulunacaktý.

     Banyoda yapýlabileceklerin tümünü karýnca kararýnca gerçekleþtir-miþlerdi.
Birbirlerini bolca þampuanladýlar. Bolca suyla duruladýlar…
      Ýmece, bornoz giyindi.
Özdal, büyük havluyla kurulandý. Havluyu vücuduna saracakken vazgeçti.
Nasýl olsa bu iþin birde yatak finali olacaktý...
     Gazi’nin yataðý çift kiþilikti. Final için uygundu. Ýmece yabancýlýkta çekmeyecekti. Geceyi geçirdiði bu yataða aþina olmalýydý.
Gazi’nin yataðýnda, her ikisinin birlikte sahnelediði oyunun özeti bilinen cinstendi. Bazý ayrýntýlarý vermek bilineni pekiþtirmek olabilir miydi?... Yoruma baðlýydý...
-Aðýzdan aðýza salya alýþveriþi...
-Aðýzdan aðýza az oksijenli bol karbonlu üflemeler...
-Þampuan, ter ve salgýdan oluþan koku...
-Fiziksel sürtünmelerin açýða çýkardýðý enerji...
     -Oluþan bedensel sýcaklýðýn, saçlarýndaki nemin buharlaþmasýna katkýsý...
(Ama saçlardaki nemin azalmasýnda, kirli ve yumuþak yastýklarýn payýný inkar etmek, yastýklara yapýlabilecek en büyük haksýzlýk olacaktý...)
     
-Cinsel iþlev bittiðinde genelde olan olgu meydana gelecekti...
Ve geldi.
Ýçlerinden biri oyunbozanlýk yapmalýydý...
Ve yaptý.
     Bu þeref Ýmece’ye ait olacaktý...
Ve oldu.
"Ýlk ve son olacak!..."
     Özdal, duymazlýktan geldi.
     "Sana bir þey sorabilir miyim?..."
     "Sor..."
     "Gerçekten Profesyonel Orospu musun?..."
"Ödeme yapsaydýn ilk kez gerçekleþtirmiþ olacaktým. Ya sen Jigolo musun?..."
     "Deðilim. Kandýrdým seni..."
     "Ýnandýrmýþtýn beni…"
     "Bir þey daha sorayým... Jileti elinden almasaydým bileðini kesecek miydin?..."
     Ýmece, katýla katýla güldü. Gülmenin verdiði þiddetle alný dahi kýrýþmýþtý...
"Manyak mýyým ben... Hayatýmýn baharýnýn daha birincisini bile yaþayamadan..." Konuyu deðiþtirmek için ekledi. "Senin bir jigolo kadar kabiliyetli olduðunu itiraf etmem gerekiyor."
Özdal ‘Ýltifatý’ teþekkürledi.
"Ama buna raðmen seninle arkadaþ olarak kalalým. Kesinlikle bir daha birliktelik yaþamak istemiyorum!..."
     "Ya Gazi ile?..."
     "Onunla arkadaþlýðýmý dahi devam ettirmeyeceðim."
     "Benimle neden sürdürmeyi düþünmüyorsun?"
     "Etik bulmadým. Beni baþkalarýyla karýþtýrmaný istemiyorum. Ýkimizde hata yaptýk. Tekrarlamayalým..."
     "Ben ayný düþüncede deðilim."
     "Önemli olan benim düþüncem..."
     "Yazýk!... Bende senin için iyi þeyler düþünüyordum."
     "Ne gibi?..."
     "Ýþe baþladýðýmda sana da iyi bir iþ ayarlayacaktým."
     
Son cümle sihirliydi. Etkiliydi. Etkileyiciydi... Etkisini gösterdi. Ýmece’nin 'oturma' þeklindeki pozisyonu, 'baþý öne eðik' pozisyona dönüþtü.
     Derhal yanýt vererek basit edilgen bir yapý sunmamalýydý. Maymunun gözü açýlmýþtý, çabucak kabullenmemeliydi... Ama, ‘Fazla naz aþýk usandýrýrdý.’ Özdal kendisinden usanmamalý, caymamalýydý.
Beyni ve baðýrsaklarý sýkýþmýþtý...
Tuvalete gitmeliydi...
Tuvalet gereksinimini giderirken, düþüncelerini toparlayacak ve nasýl davranmasý gerektiðine karar verecekti.
     Ýzin isteyerek tuvaletin yolunu tuttu.


                              ***

Devamý: 7.sayfada



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn politik roman kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Istakoz Büyüsü / 14. Sayfa
Istakoz Büyüsü / 10. Sayfa
Kimlik No 666 / Kontes Princ - 1
Kimlik No 666 / Kont Drakula - 1
Kimlik No 666 / Arka Kapak Yazýsý
Istakoz Büyüsü / 13. Sayfa
Istakoz Büyüsü / 16. Sayfa
Kimlik No 666 / Baþlangýç Bölümü
Istakoz Büyüsü / 15. Sayfa
Istakoz Büyüsü/ 7. Sh.

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Saddam, kýzý Irak ve tecavüzcü Bush... [Eleþtiri]


Bahattin YILDIZ kimdir?

Soyutlamalarý seviyorum. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Asimov, King, Kafka, Dostoyevsky...


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bahattin YILDIZ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.