..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamın her anı hakkını ister. -Goethe
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İtiraflar > Funda BİLGİLİ




21 Ekim 2004
Gömün Beni Bugün Yüreğime  
Funda BİLGİLİ
“Kayıp” ilanı vermek istiyorum ruhum için. “Bir tutam umuda muhtaç, yarına dair özlemlere aç, belirsizliğin kıskacında yarım bir ayraç” Var mı böyle bir ruh etrafınızda sahipsizce dolaşan? Kayıptır kendisi. Ulaşın lütfen sahipsiz b


:BHAD:
Yüreğime gömün beni bugün. Yoruldum sivri çakıl taşlarına benzer aşkların üzerinde yürümekten. Dalgaların kıyıya vurup, savurup koynuna aldığı ince bir kum tanesi olmak istiyorum. Ve boğulmak kendi mavilerimde. Deniz yıldızının beş kolundan bir tanesi bile saramadı beni. Oysa ince sızılara da, keskin acılara da alışkın benim bedenim. Suların durulduğu bir denizde oynaşan martıları hiç izlemedim...

Yüreğinize gömün beni bugün. Evrenin bütün güzelliklerini kutsayan yüzümü gömün yüreğinize. Yorgunum kırık dökük kelimelerle konuşmaktan. Yorgunum boş yüzeylere dolu kelimeler yazmaktan. Usandım kendini tekrarlayan başlangıçlardan...

Ölümün kara lekesi düştü önüme. Belki bedenin kan rengi vedası daha kolaydı. Evet eminim daha kolaydı, lime lime doğranan bir ruhun çırpınışlarından. Nefes alan ciğerlerin bir susuşu yetiyor ölümlere. Ya ruh? Zerrelere bölünüp bölünüp acılarını katlama derdinde. Hangi doktor çare bu derde? Yapışır mı acaba parçalarım en kuvvetli yapıştırıcılarla? Tuzla buz oldum...

Kendi yüreğimin kara deliklerine saklanmak istiyorum. Hiçbir ışığın sızmaya gücünün yetmeyeceği, hiçbir umut çiçeğinin yeşermeye yeltenmediği. Hayallerin kucağında öyle gündoğumları, öyle manolya kokulu ilkyazlar yaşadım ki, ağır geliyor artık sabaha varmayan gecelerin gerçekliği...Saklanmak kendime ve yavaş yavaş yokolmak istiyorum.

Gömün beni yüreğimdeki küçük kızın gözbebeklerine. Balköpüğü damlalar damlıyor göğsüne. Çocuklara özgü umursamazlık, çocuklara özgü vurdumduymazlıkla yaklaştı aymazlıklarınıza. Uçurtmalar uçurdu bilmediği gökyüzüne. Bir bedenin içine sığmayan kocaman ruhumu da gömün birlikte. Güzelliğe tutkun, şehvete aç bakışların yükü altında ezildim. Bir perde gibi örttü insana dair güzel yanlarımı bu süslü elbise. Dokunabileceğiniz yumuşacık bir ten isteyen elleriniz, öpebileceğiniz arzulu dudakları hedef belirlemiştiniz. Oysa dokunmanın hiç aklınıza gelmediği bir yüreğe de sahibim ben. Orada ebruli bir kadın bekliyor...

Kendimden yorulup, kendime kaçmanın kısır döngüsüne yolculuğum. Ne menzili biliyorum, ne hedefin farkındayım. Bir cenin olup annemin kutsal bedenine geri dönmek istiyorum. Oysa yalnızlığım öyle koyu bir renk ki bugün, toprağa bile koyamıyorum.

“Kayıp” ilanı vermek istiyorum ruhum için. “Bir tutam umuda muhtaç, yarına dair özlemlere aç, belirsizliğin kıskacında yarım bir ayraç” Var mı böyle bir ruh etrafınızda sahipsizce dolaşan? Kayıptır kendisi. Ulaşın lütfen sahipsiz bedenime, ruhsuz boğuluyorum çok ama çok derinlerde...

Kendi yarattığım sahte balonların içine oturup, kendi yarattığım sahte diyarları izledim gökyüzünden. Kulaklarım sağır oldu patlama sesinden. Patlayıp sönen sahte balonum muydu, boş hayallerim miydi bilemedim. Patlama sonrası sessizliğindeyim ben...

Küçük bir masal ülkesi kurmuştum kendime. Kraliçesi ve tek hakimi olduğum. Sınırlarımı yerle bir eden bu deprem nereden çıktı birden? Fay hattının tam üstünde mi inşa etmişim değerlerimi? Kaçışlar çözüm olur mu ki? Yıkılan binaların taze yanık ve toprak kokusu mu, yoksa yıkılan değerlerim mi hıçkırıklarımın sebebi? Bir kaosun içinde içiçe geçmiş hepsi...

Gömün, gömün beni yüreğime. Emanet ediyorum elimde kalan son üç beş sevincimi bir avuç dosta. Tek mirasım bu, o da yalnızca anlayana....Gidiyorum kendime...Gömün beni bugün yüreğime...

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Ruh birliği diye bir şeye inanıyorum sizin yazılar
Gönderen: ahmet beşer / diyarbakır/Türkiye
3 Ocak 2005
Nasıl bir acıdır ki size bu kadar soyut parçalanmalarla dolu kelimeler yazdırıyor. İmglerle süslediğiniz yazılarınızın güzelliği alıp götürür belki ruhumuzu ortak bir yöne ama neden acı olur paylaşımlarımızın ana ekseni. Biz sevinçliyken bunu kimseye söylemeye ihtiyaç duymayız. Çünkü sevinçliyiz başka bir şey gerekmiyor. Ama acı çekince insanlara ihtiyaç duyarız. Çünkü acı bizi aşan bir mistik yoğunlaşma paradoksu, bir gel-git duygudurumu ve bunu anlatmaya kelimeler yetiştiremeyiz. Yetemeyiz acıya. O kadar zorlanırız ki acı karşısında bizi aşan bir dil oluştururuz tıpkı sizin yaptığınız gibi. Ve inanın sizin yazılarınızı okurken kendimi, ruhumu görüyorum. Bu da beni üzüyor. Çünkü bu kadar acı çeken başka bir insan olduğunu bilmek istemezdim. Saygılar




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İtiraflar kümesinde bulunan diğer yazıları...
"Canım Annem" "Yokluğunun Kabusundan Satırlar...

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Seni, Seninle Paylaşamayacak Kadar Çok Seviyorum...
Tensiz Sevişmeleri Bilir misin Birtanem?
Otuzlarında Bir Kadın...
Hangi Kışın Karını Haziran'a Sakladın?
Sakın Seni Seviyorum Deme Bana!
Ben Seni Hiç Sevmedim Ki…
İyi ki Doğdun Üzüm Gözlüm
Aşkı Tanıyan Bir Kadın Asla Aşktan Azına Razı Olmaz
Hesapsız Aşkların Kadını
Eksik Sevdaların Sabıkalısı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sana Uyandım Bu Sabah [Şiir]
Nasıl Borçluysan Beni Yaşamaya, Öyle Mecburum Seni Yaşamaya [Şiir]
Konuşulmayan Bir Dil Gibisin Coğrafyamda... [Şiir]
İzmir'e Sığmayan Aşk... [Şiir]
Rüya Kaçkınım [Şiir]
Sökmüyor Çivi Çiviyi... [Şiir]
Aşk Doğdu [Şiir]
Darmadağın [Şiir]
İki Gülücüğün Kırmızı İzi [Şiir]
Şehirlere de Aşık Olunurmuş Hesapsızca / İzmir'im Özlemim Sana... [Şiir]


Funda BİLGİLİ kimdir?

www. fundabilgili. com fundabilgili@hotmail. com MİNİK BEBEĞİM “İMZAMI BIRAKTIM TENİNDE” KİTAPÇILARDA! Yazan insanların yazmaktan aldıkları en büyük haz; okuyan insanların yüreklerine dokunmayı başarabildiğini düşünmektir. İzedebiyat’ta yıllardır yazıyorum. Her yazı eklediğimde aynı heyecanı yeni baştan yaşıyorum. Yeni paylaşımlar, yeni yorumlar, dokunulan yeni yürekler… Türkiye’nin en iyi yazar ve okur kitlesinin buluştuğu bu site benim bir parçam haline geldi zamanla. Eksik hissettim kendimi satırlarım buradaki gözlerle buluşmayınca. Şimdi yeni bir gündoğumunda kelimelerim. İki kızımdan sonraki üçüncü çocuğumun doğum sevincini yaşar gibiyim. “İmzamı Bıraktım Teninde” adını verdiğim minik bebeğim artık kucağımda. Bu güzel doğumu paylaşmak istedim sizlerle. Çünkü beni destekleyen, bana yazma gücü veren dostlar sayesinde kavuştum bu kitaba. Okuduğum, beni okuyan, yorum yapan, yazılarımı kütüphanesine alan tüm İzedebiyat dostlarına teşekkürler!


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Funda BİLGİLİ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.