..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Kötü bir barış, iyi bir savaştan daha iyidir. -Puşkin
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > FUNDA BİLGİLİ




30 Kasım 2007
Eksik Sevdaların Sabıkalısı  
FUNDA BİLGİLİ
Aynadaki buharda esrik izler bırakan bedenim kadar silikti düne kadar yaşam gözümde. Bir banyo küvetinde aşk girdi içime, aktı dudaklarımın kenarından yedi tepe kıvamında… Öpen dudakların mıydı Ege’yi? Ah kirpiklerinde alev saklayan adam, tülünü yırttın soluksuzluğumun. Kabuğumda en derinlerde sakladığım istiridyem inci beyazı oldu artık sana. Üst perdeden bir ses sesleniyor. Duyuyor musun? “Beni yoldan çıkarsana”!


:DJJH:
Bedenlerimizde, eprimiş aşkların kamçı izleri… Makyajı akıyor eskitilmişliğin. Aşk doğruydu her zaman, aşıklar yanlıştı. Bir efsanenin zamansız kahramanlarıydık sanki. Ya erken kapanıyordu tiyatronun perdeleri, ya her şeyin bitmesine rağmen inmek bilmiyordu. Antik bir şehrin, kazılarda bir türlü bulunamayan kayıp hazinesi mi yoksa aşk derken; sen çıktın karşıma. Işıltınla kamaştı gözüm. Dikiş tutturamadığım tüm aşkların anısına, kadeh tokuşturdum sesindeki umutla.

Sabıkalıydım eksik sevdalardan… Otopsi masasında parmaklarım neşterdi. Delik deşik aşkların müessibiydim. Dikiş izlerini ette değil ruhta bırakmış, sakil bir serseriydim. Geri çekildikçe rakipler, ben acıya abanmıştım. Az önce, parmaklarımın masumiyeti lekeleyerek dokunduğu kurtarılmış bir bölge gibi parlıyordu kalp. İhanet ekilen sevdalar ölüm açtı. Upuzun, boylu boyunca uzanmış ölü aşklar görmüyor artık şehre inen kameri. Sancıyor parmaklarım; ellerimin altında aşk, gökte aşk, havada ekşi bir telaş… Oysa karşımda sen varsın. Otopsi masasındaki aşkı hayat öpücüğü ile diriltecek kadar canlısın.

İçine hapsolduğum çemberi ısırıyorum, yaşam kanıyor. Oluk oluk kahırlar akıyor çapsızlığıma. Bir kertenkele gibi değiştirmeye çalışıyorum ezberlenmiş terkedilmişlik rengi derimi. Sıyıramıyorum öğretilmiş çaresizlikten sertleşen yerlerimi. Duyarsızlığın oluşturduğu keşmekeş içinde fütursuzca beynime hücum eden, önyargılarla vuruşuyorum kahramanca. Çünkü sen varsın artık yanımda. Saçı sakalı birbirine karışmış meczup bir ihtiyar dayatmalar, sen varken yanımda. Parmaklarımı dudaklarına götürdüğün o ilk anda, gücünü akıttın farkına bile varmadan. Gücün, gücüm artık.

Elden ele dolaşan, her yeni elde sımsıkı avuçlanıp posası çıkarılan, ruhun derdine yanmayan insan; iki bedeni misafir eden tenin karşısında, bir yılan kadar sinsi, bir vaşak kadar vahşi hayvanlaşıveriyor. Bir komedi kumpanyası kurulmuş düzenin düz çizgisine. Sirk hayvanlarından daha iyi eğitilmiş, yalanı yaşama akıtmaya meyilli dillerin sahipleri. Bu sahte senfoninin içinde; bir kanun taksimi yer ediyor içimde. Çünkü sen varsın. Seninle kulağıma dolan, seninle dilime dolanan aşkın gerçeği…

Aynadaki buharda esrik izler bırakan bedenim kadar silikti düne kadar yaşam gözümde. Bir banyo küvetinde aşk girdi içime, aktı dudaklarımın kenarından yedi tepe kıvamında… Öpen dudakların mıydı Ege’yi? Ah kirpiklerinde alev saklayan adam, tülünü yırttın soluksuzluğumun. Kabuğumda en derinlerde sakladığım istiridyem inci beyazı oldu artık sana. Üst perdeden bir ses sesleniyor. Duyuyor musun? “Beni yoldan çıkarsana”!

Çarpışırken sesler soluklar sokakta, aşka takılacak maskeler bedava! Tutulmayacak sözlerin, sabaha unutulan vaatlerin bini bir para! Nerde akşam orda sabah bir yolculuğa mı çıktı yoksa sevda? Ne çok aradım mazinin puslu buğusunda… Sonra sen çıktın karşıma. Tam da her şeyden umudu kestiğim anda. Şehvet utanmaz asla gece aşkın kapısını çalınca. Sen karşımda, ilk adımlarının eli kulağında. Sarhoş bu gece sevda, sen onun kusuruna bakma. Ben ses vereyim onun yerine sana. Düş tomurcuklarımın çiçeklendiği adam; açık kapım ardına kadar gözlerinin elasına… Hoş geldin aşkıma…






Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Seni, Seninle Paylaşamayacak Kadar Çok Seviyorum...
Tensiz Sevişmeleri Bilir misin Birtanem?
Hangi Kışın Karını Haziran'a Sakladın?
Sakın Seni Seviyorum Deme Bana!
Ben Seni Hiç Sevmedim Ki…
Aşkı Tanıyan Bir Kadın Asla Aşktan Azına Razı Olmaz
Hesapsız Aşkların Kadını
Şah Damarındaki Üç Beş Sarı Saç Teli
Çilingiri Yok Aşkın
Beni Benden Kurtarsana...

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Otuzlarında Bir Kadın...
İyi ki Doğdun Üzüm Gözlüm
Canımın Ötesi Annem / Mektup (Iı)
Hiç Bir İlişki Tekrarlamaz Kendini!
Kendine Yolculuğun Arifesindeki Kadın
Mazinin Silgisi Yok
Sevginin Büyüttüğü Bebekler Hep Gülümserler Evrene... Damlam'a...
Cennetle Kardeş Ağva
Minik Bebeğim
Kar Yağsa Bugün Tüm Aşklara...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sana Uyandım Bu Sabah [Şiir]
Nasıl Borçluysan Beni Yaşamaya, Öyle Mecburum Seni Yaşamaya [Şiir]
Konuşulmayan Bir Dil Gibisin Coğrafyamda... [Şiir]
İzmir'e Sığmayan Aşk... [Şiir]
Rüya Kaçkınım [Şiir]
Sökmüyor Çivi Çiviyi... [Şiir]
Aşk Doğdu [Şiir]
Darmadağın [Şiir]
İki Gülücüğün Kırmızı İzi [Şiir]
Şehirlere de Aşık Olunurmuş Hesapsızca / İzmir'im Özlemim Sana... [Şiir]


FUNDA BİLGİLİ kimdir?

www. fundabilgili. com fundabilgili@hotmail. com MİNİK BEBEĞİM “İMZAMI BIRAKTIM TENİNDE” KİTAPÇILARDA! Yazan insanların yazmaktan aldıkları en büyük haz; okuyan insanların yüreklerine dokunmayı başarabildiğini düşünmektir. İzedebiyat’ta yıllardır yazıyorum. Her yazı eklediğimde aynı heyecanı yeni baştan yaşıyorum. Yeni paylaşımlar, yeni yorumlar, dokunulan yeni yürekler… Türkiye’nin en iyi yazar ve okur kitlesinin buluştuğu bu site benim bir parçam haline geldi zamanla. Eksik hissettim kendimi satırlarım buradaki gözlerle buluşmayınca. Şimdi yeni bir gündoğumunda kelimelerim. İki kızımdan sonraki üçüncü çocuğumun doğum sevincini yaşar gibiyim. “İmzamı Bıraktım Teninde” adını verdiğim minik bebeğim artık kucağımda. Bu güzel doğumu paylaşmak istedim sizlerle. Çünkü beni destekleyen, bana yazma gücü veren dostlar sayesinde kavuştum bu kitaba. Okuduğum, beni okuyan, yorum yapan, yazılarımı kütüphanesine alan tüm İzedebiyat dostlarına teşekkürler!


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © FUNDA BİLGİLİ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.