Bir gün karşıma biri çıkacak ve bana: "Herşey olması gerektiği gibi olmaktadır, efendim" diyecektir. -A. Ağaoğlu, Yazsonu |
|
||||||||||
|
Demek ki birbirinden farklı gelenek ve göreneklere sahip toplumların varlığı,karşılıklı dayanışma ve işbirliği içindir.Oysa günümüzde,bırakın ülkeler arası dostluğu,komşular bile birbiriyle davalıdır.İlâhî nizam rafa kaldırılırsa olacağı budur. İnsanların ve toplumların birbirinden farklı hususiyetlere sahip olması çok kere tefrikaya sebep olmuştur.Özellikle ırk farklılıkları kavgaların ve ayrılıkların ana kaynağını teşkil etmiştir.Oysa hepimizi Allah yarattı.Hiçbirimizin yaratılış itibarıyla kişisel üstünlüğü yoktur.Cenab-ı Rabbi’l-Âlemin,değişik ayetlerde üstünlüğün ancak takva ile olacağını belirtmiştir.Kim Allah’ın emir ve yasaklarına hakkıyla riayet ediyorsa,Allah katında üstün olan O’dur.Bunun dışındaki üstünlük iddiaları hep boştur. Dünya, kurulduğundan beri pek çok kişisel ve beynelmilel kavgaya sahne olmuştur.Bunların pek çoğu ırkçılığa ve sömürüye dayanır.Milletler arası anlaşmazlıklardan Müslümanlar da üzerine düşen payı almıştır.Hatta Müslüman devletler,birbirleriyle savaşmaktan bile çekinmemiştir.Oysa müminler ancak birbirinin kardeşidirler.Bu kardeşlik imanîdir.Demek ki Müslümanlar iman hususunda yeterince kemalâta erişmemişlerdir.Oysa Allah ve Peygamber gibi dinî unsurlar,müminlerin vazgeçilmez ortak değerleridir.Müslümanlar iman bağıyla birbirine bağlanmalıdır.Bunun ihmali,büyük bir sorumluluğu beraberinde getirir.Zira bu gibi imanî meseleler hassastır. Allah,ırkçı bir mantıkla hareket ederek Müslümanlara zulmedenleri lânetlemiştir.Zira iman bağı,kan bağından çok daha ileridir.Hz.Nuh’un oğlu,Nuh Tufanı esnasında,iman etmeyen ve babasının bütün yalvarmalarına rağmen gemiye binmeyen gürûhun yanında yer almıştı.Nuh Aleyhisselâm bu duruma çok üzülmüş ve Allah’tan,onun kurtulmasını istemişti.Fakat Allah onun bu talebini kabul etmemişti.Çünkü Hz.Nuh’un oğlu şirk bataklığına saplanmıştı.Demek ki mensup olduğumuz ırk,övünme vesilesi değildir.Bir büyük Peygamberin oğlu bile şirke düşünce,yaratılanların en sefili olarak muamele görüyor.Peygamberimiz pek çok hadis-i şerifinde insanları birbirine düşüren ırkçılık belâsına değinmiştir: “…Allah indinde en şerefliniz takvaca en ileri olanınızdır.Arap’ın Arap olmayan(Acem) üzerine bir üstünlüğü yoktur.Arap olmayanın da Arap üzerine bir üstünlüğü yoktur.Siyah derili olanın beyaz derili üzerine bir üstünlüğü yoktur.Beyazın da siyah derili üzerine bir üstünlüğü yoktur.Üstünlük sadece takva iledir.” İslâm dini,insanları kavimleri bakımından tasnife tabi tutmamıştır.İnancımıza göre yeryüzünde iki ayrı millet vardır.Bunlar iman ve küfür milletidir.İman milletinden olanlar kurtuluşa erenlerdir.Peygamberimiz:"Kişi kavmini sever” diyerek kavim sevgisinin meşrû ölçüler dahilinde olması hâlinde kerih görülmediğini vurgulamıştır.Yasak olan şey,kendi ırkını diğerlerinin üstünde ve ayrıcalıklı olarak görmektir.Müslüman,kendi ırkından olan kâfiri ,müslümana tercih edemez.Irk bağı,iman bağından üstün tutulamaz.Rabbim bizleri iman bağını,ırk bağından üstün tutan gerçek müminlerden eylesin. e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |