..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamdan korkmayın çocuklar. İyi, doğru bir şey yaptınız mı yaşam öyle güzel ki. - Dostoyevski
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > tuncer




28 Nisan 2005
Bekleyiş...  
tuncer
Saatler oldu, hala senden gelecek haberin umudunu ısıtıyorum içimde. Fitilim tükeniyor. Işığın odam da tükendiği gibi


:BJDB:
Yağmur yağıyor diyorum kendime. Dışarıdan gelen seslerin onayını alarak beynimden. Yağmurlu bir sabahta tanışmamız geliyor aklıma ,titriyorum. Gevşetiyorum yorganı sıkan parmaklarımı, açıkta kalan sırtımı örtüyorum usulca yeniden yağmurun sesine takılıyorum. Aslında boşuna onca telaş, rekabet ve koşuşturma. İşte senin yerinde bir boşluk, işte benim aklımda boşluğun tarifsiz sızısı ve içinde kaybolduğum yalnızlık.
Oysa daha dün sabah, sıcacık bir yatakta uyanmış ve varlığının içimi rahatlatan hissiyle, daha bir sarılmıştım sana.

Şimdiye araması lazımdı diyorum. Öfkesi daha dinmedi herhalde. Loş, umutsuz ve bekleyişle dolu bu sabahı nasıl yenmeliyim. Uyumak diyorum kendime , biraz daha koparmalı bu gerçeklikten kendimi yada gözlerimi en azından.
Yavaşça dönüyorum yatakta, üstümden düşüyor yorgan ve hafif bir ürperti geçiriyorum. Hava gittikçe soğuyor…
Arka tarafa dönünce yokluğunu görüyorum yeniden, bir bıçak kesiği daha hissediyorum yüreğimde ,derinden. Ne ateşli gecelere ev sahipliği yapmıştı bu yatak, oysa şimdi soğuk yalnızlığımın esaretini taşıyor sessizce.

Saatler oldu, hala senden gelecek haberin umudunu ısıtıyorum içimde. Fitilim tükeniyor. Işığın odam da tükendiği gibi. Yağmur durdu galiba, ne diyorum biliyor musun;
eminim yine o çınar ağacının altındaki banka oturmuş, burnunda ıslak toprak kokusu, Seyhan’ın dalgın sularını izliyorsundur. İçindeki öfkenin yavaşça kapılmasını istiyorsun sulara, “dersini almıştır.” Diyorsun.

Umudum soğuyor. Ben mi aramalıyım acaba. Bu sefer, beyaz bayrağı ben almalıyım elime, affet demeliyim, yokluğun ruhumu zehirliyor, ne olur unut eskiyi demeliyim. Bunları bekliyorsun değil mi ?
Hayır daha buz tutmadı umudum. Yoksa inat mı var bu bekleyişin ardında gurur mu.

Yorgan yine açıldı, sanki kalk artık diyor, saatlerdir boşa bekliyorsun. Kalk artık.
Kalkıyorum ; masanın üstündeki sigaraya doğru yönelirken, bir şeye bastığımı hissediyorum. Telefonun…
Demek saatlerdir bunun için aramadın. Sinirle kapıdan çıkınca telefonu düşürmüşsün, kapanmış.
Kapanan telefon, Alevlenen umut. Açıyorum perdeleri sonuna kadar, Doğru banyoya gidiyorum, temizlenip, üstümü başımı düzeltmeliyim. Büyük ihtimalle evin yolunu tutmuşsundur çoktan.

kadife eteğimi ve en sevdiğin bluzumu giyip masayı hazırlıyorum,akşam yemeği için. İkimizde hak ettik artık baş başa, güzel bir akşam yemeğini.

Kapı çalınıyor, içimde kanat çırpıyor bir güvercin gibi heyecan. Son kez aynanın karşısına geçip , bir iki el hareketiyle saçımı düzeltiyorum. Yüzümde çocuksu bir tebessüm açıyorum kapıyı.

1.     son
İki polis duruyor karşımda, Ellerindeki kimliği gösterip; “Bu şahsı tanıyor musunuz?” diye soruyorlar.
Evet tanıyorum diyorum neden bir şey mi oldu diyorum. Yüreğim patlamaya hazır bomba.
“boğuldu” diyorlar. “ Seyhan’ın kıyısında bulundu.”
Boğuluyorum, İçimdeki umut delip parçalıyor yüreğimi. Gözlerim kapanıyor, sonra seni görüyorum.
“ bir çınar ağacının altındasın, yüzünde bir tebessüm. Bana bakınca tebessüm kayboluyor. “neden geç kaldın” diyorsun.


2.     son
Koca bir demet karanfil duruyor kapıda. Üstünde bir not, “beni affet. aşağıda seni bekliyorum.”


laciverTT



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Aragorn" Un Ardından

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bittiğin Yer, Yittiğim Yerdir. [Şiir]
Susma... [Şiir]
Bembeyaz Kan... [Şiir]
Oğul [Şiir]
Uyuyan Gece, Ben Değilim... [Şiir]
Elbet Bir Gün [Şiir]
Hüzün Dolardı Bakışların... [Şiir]
Anladım [Şiir]
23 [Şiir]
Ölesim Gelir [Şiir]


tuncer kimdir?

Yalnız "sa" ir


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © tuncer, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.