"İnsan - işte tüm sır burada. Bu sır üzerinde çalışıyorum, çünkü kendim de insan olmak istiyorum." -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Anna, tam ismiyle Anna Jarvis Grafton annesine gösterememiş olduğu ilgiyi, kendisi hariç dünyadaki tüm insanların anneleriyle yılda bir kez de olsa ilgilenmelerini sağlamıştır. Evet! Anna Jarvis Grafton Anneler Günü’nü tüm insanlığa armağan eden kişidir. Ancak Anna Jarvis Grafton Anneler Günü’nü bizim şimdilerde yaptığımız gibi bu işin ticaretinden yararlar sağlayan insanlara odaklı hediyeler alıp vermelerle geçiştirmeyi düşünmüyordu. Öyle ki, Anneler Günü’nde ticari yönden kar elde etmeye çalışan şirketlere dava açmıştı. Peki! Anneler Günü’nde insanlar annelerine hediyeler almayacaksa, ne yapacaklardı? Daha doğrusu, Anna Jarvis Grafton bu geleneği nasıl başlatmıştı? Grafton Anneler Günü fikrini ilk başta etrafındaki arkadaşlarına açıklar, onlardan olumlu tepkiler aldıktan sonra, annesinin yirmi yıl boyunca haftada bir kez olmak üzere din dersi verdiği Grafton’daki Andrews Metodist Pazar Okulu’na haber yollar. Anna kutlamaların Kilisede yapılabileceği kanısındadır, yapılırda. İncil’den ayetler okunur. Anneler Günü kısa zamanda gelenekselleşir. Zamanımızdaki kutlamalara baktığımızda Anna’nın karşısında durduğu Anneler Günü’nde insanların vefa borcunu sömürüp bu günden büyük karlar elde eden şirketleri saymakla bitiremeyiz. Arkadaşı John Wanamaker’ın ekonomik yönden desteğine güvenip bu ticarete ilk ışık yakan Anna’nın kendisi olmuştur. Ne var ki, dini törenlerin yerini ticaretin aldığını gören Anna davalara baş vurmuştur. Biz insanlar neyi benimsemeliydik? Annelerimize pahalı hediyeler almayı mı? Hadi Anna’nın şirketlere açtığı davayı kendi içimizde kazandık diyelim. Hediyelerden vazgeçtik. Kiliselerde kutlanan Anneler Günü’nü mü benimseyelim, yoksa, Anna Jarvis Grafton’nun yanıp tutuştuğu anne sevgisini, görmeyen ama annesine vefa borcu dolu gözlerindeki ışığı, yani insanlığı mı? (Kaynak: "Şeylerin Tarihi" editör Özcan Sapan)
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Murat Sayım, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |