..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Aþk eski bir masaldýr ama her zaman yepyenidir. -Heine
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Anadolu Kültürü > Ali Osman Öztürk




14 Kasým 2005
Çanakkale Türküsü Örneðinde Bilim ve Popül (Er) Ýzm  
Ali Osman Öztürk
Türkü folkloru ve yaklaþýmlar.


:BEBGB:
Çanakkale Türküsü hakkýnda ne biliyoruz? Herkesin bildiði ne ise onu deðil mi? “Çanakkale içinde vurdular beni, ölmeden mezara koydular beni” Türkünün kaderi de hemen hemen ayný olmuþ.

Çanakkale Türküsü’nün nereye/kime ait olduðu oldukça merak edilen bir konu. Daha geçen yýl (2004) yapýlan 18 Mart törenlerinde bile Kastamonulu bir grup 18 Mart Stadyumu’nda yadýrgatýcý pankart açmýþtý: “Çanakkale içinde vurdular beni”. Kastamonu Türküsü” yazýyordu üzerinde. Halk türküsü araþtýrýcýsý Kastamonulu Süleyman Þenel’e, ilettim durumu; bana telefon görüþmemizde ilgili derneðe gerekli uyarýyý yaptýðýný artýk gelmeyeceklerini söyledi. Ve bu yýl pankart açýlmadý, iyi de oldu (1). Ýlginçtir, Çanakkale’de durum kanýksanmýþ görünüyordu. Hiç tepki verilmedi çünkü.

Nereye aittir?
Bu konuþmamda, bu konuyu özellikle bilim ve popül(er)izm açýsýndan tartýþmaya çalýþacaðým. Öncelikle Çanakkale Türküsü ile ilgili üç savdan söz ederek baþlayalým.
1.     Çanakkale Türküsü, Kemani Kevser Haným’ýn bestesidir! Buna göre türkü adý bilinen bir besteciye aittir: Kemani Kevser Haným’ýn “Çanakkale Marþý” zaman içinde türküleþmiþtir. Bu savý destekleyen en önemli belge Þamlý Selim’in “Risale-i Musikiye/ Musiki Gazetesi (1915-1916)’dir. Onur Akdoðu (Ünlü Nihavend Longa ve Çanakkale Türküsü Kimindir? Kevser Haným. Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarý Yayýnlarý No: 3, Ýzmir 1991, s. 9-23) bu görüþü paylaþýr.
2.     Çanakkale Türküsü, Destancý Mustafa’nýn bestesidir! Türkü bestedir, ancak Kevser Haným’a deðil, Destancý Mustafa’ya aittir. Bu görüþün tek destekçisi Etem Ruhi Üngör’dür (Türk Marþlarý, Türk Kültürü Araþtýrma Enstitüsü, 1965, s. 183) (Çanakkale Marþý).
3.     Çanakkale Türküsü, anonimdir. Yani söz ve bestenin sahibi belli deðildir. Üçüncü görüþe göre ise Çanakkale Türküsü anonim bir türkü/ aþk türküsü olup Çanakkale Savaþlarýnda yeniden canlanmýþtýr. Bununla ilgili aþaðýda künyelerini vereceðimiz pek çok kaynak mevcuttur:
Mahmut Ragýp Gazimihal: Türk Halk Türkülerinin Kökeni Meselesi, 1936. (Ayrýca bkz. “Türk Tarihinin Ana Hatlarý/ 3: Türk Müziklerinin Kökeni Meselesi” Musiki Mecmuasý, Sayý: 407, 1984). Buradan Þinasi Özel (Türkü Daðarcýðý, s. 54-56) ayný belgeyi kullanýr.
Vahit Lüfü Salcý’nýn Gazimihal’e sözlü ifadesi.
T.C. Maarif Vekilliði Derleme Fiþi (Kastamonu).
Muzaffer Sarýsözen: Yurttan Sesler, 1952, s. 13 (Çanakkale Türküsü). Buradan Þinasi Özel (Türkü Daðarcýðý, s. 54-56), Serbülent Yasun (Halk Türkülerimiz, Cilt 2, 1976, s. 14), Þenel Önaldý (Türk Halk Musikisi Ansiklopedisi, 1977, s. 290) ayný belgeye kitaplarýnda yer verir.
Küçükbezirci, Seyit: Issýz Yuvalar Konya Türküleri, [Konya] 1960, s. 70-71 “Gýþlanýn önünde sýra sýra söðütler”. Buradan Cahit Öztelli (Evlerinin Önü Halk Türküleri, 1983, s. 649 “Kýþlanýn önünde sýra söðütler”,
Refik Ünal: Atatürk’ün Sevdiði Türküler, TRT Müzik Dairesi Yayýnlarý, THM Repertuvarý 461, Ankara 1973. (Çanakkale Ýçinde; Derl. Ve Notaya alan M. Sarýsözen. Kastamonu, Kaynak Kiþi: Ýhsan Ozanoðlu)
Ýhsan Ozanoðlu: “Çanakkale Türküsü”. Musiki Mecmuasý, Sayý: 389, s. 8. Kastamonu Verencik Köyü’nden Rüveyde Kadýn’dan derlendi. (Akdoðu’ya göre Kevser Haným’dan sonra birinci deðiþim.)
Yurt Ansiklopedisi, Anadolu Yayýncýlýk, 1982, s. 1909. (“Çanakkale içinde aynalý çarþý” Kastamonu ve Tuna üzerindeki Adakale’de derlenmiþtir. Türkünün yalnýz sözleri yöreyle (Çanakkale) ilgilidir”)
Cahit Öztelli (Evlerinin Önü Halk Türküleri, 1983, s. 647 “Çanakkale içinde vurdular beni”, s. 834 “Ýstihkamýn içinde aynalý çarþý”).
Morina, Irfan: “Çanakkale Türküsünün Arnavutça Söyleniþi”. III. Milletlerarasý Türk Folklor Kongresi Bildirileri, III. Cilt: Halk Müziði, Oyun, Tiyatro, Eðlence, Ankara 1987, s. 161-166.
Saatçi, Suphi: Kerkük’ten Derlenen Olay Türküleri, Anadolu Sanat Yayýnlarý, Ýstanbul 1993, s. 44-47. (Kevser Haným’a ait beste olduðunu inandýrýcý bulmuyor.)
Heffening, W.: “Türkische Volkslieder”, Der Islam, XIII (1923), s. 236-267. Özeti için bkz. Öztürk, A. O.: “Çanakkale Türküsü 1917/18 Tarihli Bir Derleme”. Türk Lehçeleri ve Edebiyatý Dergisi, Sayý 11, Þubat 1997, s. 83-87. (Eskiþehirli Çerkez Celalettin, Konya/ Beyþehir’den Mehmed, Erzurumlu Mustafa’dan ayrý ayrý derlenmiþ.)

TRT’nin Bakýþý
Türkü hepimizin bildiði gibi Maarif Vekilliði Devlet Konservatuarý Arþivi’nin 1948 derlemesine dayanýr. Muzaffer Sarýsözen bunu 1952 yýlýnda “Yurttan Sesler” kitabýnda kýsmen farklý sözler ve notayla yayýmlar. 1973’te küçük bir deðiþiklikle TRT Müzik Dairesi Nota Yayýnlarý (Sýra No: 461, 22. 11. 1973 tarihli inceleme) arasýnda repertuara kaydeder. Derleyen: M. Sarýsözen, Kaynak kiþi: Ihsan Ozanoðlu, Yöresi: Kastamonu, ancak tarihi belli deðildir (?). Bazý türkü kitaplarýna (örn. Þinasi Özel, Serbülent Yasun, Þenel Önaldý) bu haliyle girer. Ayrýca Çanakkale 18 Mart Stadyumu’nda açýlan sahiplenme pankartýnýn da dayandýðý belge budur. TRT Müzik Dairesi belgenin tarihi ile ilgilenmemiþ, sözde derleyeni, kaynak kiþi ve yöresi ile yetinmiþtir. TRT için önemli olan, aslýnda “bilmem ne yöresinden çalýnacak filanca türkü”dür. Günceli kovalayan ve her gün yayýn akýþýný gerçekleþtirmek zorunda olan “popüler” bir kurumdan daha fazlasýný beklemek hem doðru deðil, hem de haksýzlýktýr.

Türkücünün Bakýþý
Muzaffer Sarýsözen. Türk Halk türküleri baðlamýnda bir kavram. Yurttan Sesler denince o akla gelir. Türkülerin benimsenip sevilmesinde çok önemli payý vardýr.
Ancak Çanakkale Türküsü örneðinde (örnekler çoðaltýlabilir!), ne yazýk ki, Sarýsözen yalanlayan bir durum var:
Kaynak kiþisi Ýhsan Ozanoðlu 1982’de Musiki Mecmuasý’nda ortaya çýkar ve der ki, “türkünün kaynak kiþisi ben deðilim, notasýný da ben yazdým!”. Açýkçasý; Sarýsözen, Çanakkale Zaferi yýldönümü dolayýsýyla çok aradýðý halde bulamadýðý Çanakkale Türküsü için Ozanoðlu’na telefon etmiþ; o da türküyü Kastamonu Verencik Köyü’nden Rüveyde Kadýn’dan derleyip notaya almýþ ve Sarýsözen’e postalamýþ. Sarýsözen, bu türkünün baþka yerde bilinmediðine göre, Kastamonu’da yapýlmýþ olmasý gerektiði sonucuna varmýþ ve Ozanoðlu’ndan yakýcýyý da bulmasýný istemiþ. O ise bulamamýþtýr. Sarýsözen ne hikmetse türkünün nakaratýný birinci yayýnda “Of sað olsun anam”, ikincide ise “Of gençliðim eyvah” biçiminde verir.
Ara deðerlendirme:
1.     Sarýsözen, Çanakkale Türküsü’nün daha önce yayýmlanmýþ metin ve notalarýndan habersizdir.
2.     Ozanoðlu’nun derleyip notaya aldýðý, türküyü kendi derlemiþ gibi yayýmlamýþtýr.
3.     Derleme bilgileri (Kaynak kiþi, derleyen ve notaya alan, derleme yeri) doðru deðildir.
4.     TRT Müzik Dairesi 1973 tarihli yayýnýnda, bu yanlýþ bilgileri dahi eksik vermiþtir.
Türkücü kimliði ile deðerlendirdiðim Sarýsözen’in türküyü sahiplenme dürtüsünü ben sadece “folklorcu egosu” ile açýklamakla yetineceðim.

Sanat Müzikçilerinin Bakýþý
Çanakkale Türküsü’nün beste olduðu konusunda bilim dünyasýnda bilinen iki önemli iddia var. Bunlardan biri Musiki Mecmuasý sahibi Etem Ruhi Üngör’e ait, diðeri ise Ege Üniversitesi’nden Onur Akdoðu’ya.
Etem Ruhi Üngör’e göre türkü (Eyüplü) Destancý Mustafa (Þükrü Efendi)’nýn, Onur Akdoðu’ya göre ise Kemani Kevser Haným’ýn bir bestesidir. Ýkisi de metin ve nota yayýmlar. Ancak Üngör neden Destancý Mustafa sorusunu irdelemez, kaynak da göstermez. Akdoðu ise kendinden önceki (bulabildiði) tüm yayýnlarý gözden geçirir, Sarýsözen’i bir güzel silkeler, Üngör’ü ikna edici bulmaz ve varyantlarý, orijinal olarak kabul ettiði Kemani Kevser Haným’ýn bestesine uzaklýðý ve yakýnlýðýna göre deðerlendirir. Bu varyantlarýn sonuçta, “halk arasýnda bu kadar çok yaygýnlaþan bir eserin, ezgisel açýdan olduðu kadar, hatta, ondan da fazla, sözel deðiþikliðe uðramasý kaçýnýlmazdýr.” (Akdoðu 1991, 19) Ancak Akdoðu’da yeni bir belgeyi gün ýþýðýna çýkarmanýn heyecanýyla, bunu mutlaklaþtýrýp diðer ihtimalleri bir kenara itmesini de yanlýþ bulduðumu itiraf etmeliyim. Çünkü bu tutum da bir tür sahiplenmedir ve ancak “ben buldumcu egosu” ile açýklanabilir.

Folklorcunun Bakýþý
Akdoðu, Ýhsan Ozanoðlu’nun 1948’de derlenip, 1982’de yayýnlanan tespiti için “orijinal’den sonra birinci deðiþim” demektedir. Oysa eðer 1915 tarihli bir belge orijinal ise, birinci deðiþim neden 1948 tarihli bir derleme olsun ki? Onur Akdoðu, 1936 tarihli Gazimihal belgesini neden önemsemiyor? Akdoðu, sözde 1915 tarihli orijinal besteye daha yakýn tarihli bir derlemeye nasýl yaklaþýrdý? Ya da þöyle soralým: Akdoðu acaba bir Alman tarafýndan 1917/18 tarihinde 4 ayrý Türkten Çanakkale Türküsünün derlendiðini bilseydi, ne düþünürdü acaba? Bir baþka yabancýnýn 1919’da Marmara’nýn güney kýyýlarýnda bir baþka derleme/kayýt olduðunu bilseydi, Sarýsözen, türküyü Kastamonu’ya mal edebilir miydi?
Alman Willi Heffening kendi belirttiðine göre 1917/18 tarihlerinde Çanakkale Türküsünü deðiþik kiþilerden derlemiþtir. Türkünün derlendiði yer belli olmamakla birlikte, kaynak kiþileri þunlardýr: 1. Eskiþehirli Ahmet oðlu Cemaleddin, Anadolu [Devlet?] Demiryollarý’ýnda ustabaþý. 20 yaþlarýnda, çok nükteli bir delikanlý; babasý Çerkez. 2. Memleketini bilmediði Mehmet adýnda biri. 3. Konya Vilayeti’nden Beyþehirli Yusuf oðlu Mehmed. Çiftçi olan bu kiþinin, Çanakkale savaþýna katýldýðý belirtilmektedir. 4. Erzurumlu Mustafa Onbaþý.
Bu kaynak kiþilerden Eskiþehirli olaný, türküyü hem söyleyerek hem de dikte ettirerek yardýmcý olmuþ, diðerleri ise metni yazýlý olarak vermiþlerdir (2) .
Heffening bu kaynak kiþilerden topladýðý sözleri bir araya getirmiþ ve 22 beyit oluþturmuþtur. Ýlk yedi beyiti hem Türkçe (yani Latin harfli) hem de Almanca çevirisiyle; sekizinci beyitten itibaren de Osmanlýca harflerle bastýrmýþtýr.
Diðer yandan, Heffening’in yazýsýnda 2 nolu dipnotta belirttiðine göre; 1919’da Hadank isimli bir araþtýrmacýnýn MSOSA 8 kýsaltmasýyla verilen derginin 68. sayfasýnda yayýmladýðý “Jungtürkische Soldaten- und Volkslieder” [Jöntürk asker ve halk türküleri] baþlýklý makalede, “Çanakkale Türküsü”ne de yer verilmiþtir. Ýlginçtir, Hadank’ýn bunu Marmara Denizi’nin güney kýyýsýnda derlediði belirtilmektedir (3) .
Sözlü gelenekten derlenen ilk tespitler “þimdilik” bunlar. Son tespitler ise benim bildiðim, 1960 (Konya’dan Seyit Küçükbezirci), 1987 (Arnavutluk’tan Ýrfan Morina) ve 1993 (Kerkük’ten Suphi Saatçi) tarihli. Elbette (arþiv yokluðundan ötürü) bilmediðimiz daha baþka belgeler ortaya çýkabilir.
Þimdi tüm bu bilgiler ýþýðýnda halkbilimci bakýþýyla görevimiz nedir? Tüm belgeleri birini öbürüne üstün tutmadan dikkate almak.
TRT ve sanatçýlara yaptýklarý icra görevi dýþýnda daha fazla bilimsel görev yüklememek. TRT kayýtlarýný dikkatli kullanmak ve bunlarý olabildiðince bilimsel ayýklamaya tabi tutmak.
Halkbilim çalýþmalarýmýzda, yerelin önemini ihmal etmeden yerel baðnazlýða kapýlmamak. Özellikle sözlü intikal etmiþ belgelerin kaynaðý kadar alýmlanmasýný (kabul teorisi) da önemsemek. Nitekim Çanakkale Türküsü, derleme yerlerine baktýðýmýzda, yalnýzca Kastamonu deðil, ayný zamanda Konya, Eskiþehir, Erzurum, Adakale gibi yöreler ve hatta Arnavutluk ve Kerkük gibi bugünkü Türkiye sýnýrlarýnýn dýþýnda bulunan yerler de karþýmýza çýktýðýna göre, öncelikle Çanakkale Türküsü’nün artýk kesinlikle Kastamonu türküsü olmadýðý açýktýr. Kaldý ki, halkbilimde bir türkünün derlendiði yere ait olmasý gibi bir kural yoktur. Ordu’nun dereleri, Kütahya’nýn pýnarlarý, Adana’nýn yollarý, Bursa’nýn ufak tefek taþlarý, Kýrþehir’in gülleri, Antalya’nýn mor üzümü, Ýzmir’in kavaklarý ya da Konyalý Türküsü nereye ait görünüyorsa, Çanakkale’nin içi de öyledir. Özellikle alýmlanmasý bakýmýndan görüþümce türkü ancak Çanakkale’ye ait olabilir.

Kime aittir?
Türkünün beste mi, yoksa anonim mi olduðu sorusu ise tartýþmalýdýr. Ömer Çakýr imzalý “Çanakkale Türküsünün Öyküsü” baþlýklý makale (4), türkünün doðuþu (yakýlýþý) ve yayýlýþý üzerine, kaynaklara hakim bir deðerlendirme yapýyor. 29 Eylül 1914 tarihli bir mektup, Çakýr’ý, türkünün 1915 tarihli Çanakkale Savaþlarýndan önce mi, yoksa sonra mý yakýldýðý sorusuna yönlendiriyor. Seyfullah Nutku’nun kaleminden çýktýðý anlaþýlan bu mektuba göre:
‘Birkaç günden beri Çanakkale sokaklarýndan askerler geçiyor, ‘Çanakkale içinde Aynalýçarþý, Anne ben gidiyorum düþmana karþý’ þarkýsýný söylüyorlar. At üstünde zabitler, top arabalarý, mekkare ve deve kervanlarý sokaðýmýzý doldurdu. Harp olacakmýþ, Ýngiliz ve Fransýz harp filolarý boðazýn dýþýnda dolaþýyormuþ. Buralarý bombardýman edeceklermiþ...’ (5)
Bu alýntýdan türkünün savaþtan önce de bilindiði anlaþýlmaktadýr. Ayrýca hem Alman araþtýrýcý Willi Heffening 1923 tarihli makalesinde (6), Çanakkale Türküsünü genetik olarak Plevne (1877-78) ve Sivastopol türküleriyle iliþkilendirilmekte (bu ise türkünün daha eski tarihlerde bilindiði görüþünü desteklemektedir) (7) hem de Türk Müzik tarihçisi Mahmut Ragýb Kösemihal asýl türkünün bir aðýt olduðu (ilk iki kýta: Çanakkale içinde vurdular beni/ Niþanlýmýn çevresiyle sardýlar beni; Çanakkale içinde aynalý çarþý/ Ana ben gidiyorum düþmana karþý), Çanakkale savaþlarý esnasýnda yeniden hatýrlandýðýný ve zamana uygun mýsralar araya katýlarak güncellendiðini belirtmektedir. Nitekim kendisine Vahit Lütfi de türkünün I. Dünya Savaþý’ndan çok önce söylendiði anlatýlmýþtýr. Emrullah Nutku’nun mektubu bize üç hususu sorgulama olanaðý vermektedir:
1. Türkü, Willi Heffening ve Onur Akdoðu’nun belirttikleri gibi 1915’te ortaya çýkmamýþ (doðmamýþtýr), ancak Çanakkale Savaþlarý nedeniyle yeni sözler eklenmek suretiyle yeniden canlanmýþ olabilir.
2. Kemani Kevser Haným’ýn bestesi diye anýlan ve Þamlý Selim tarafýndan yayýnlanan marþýn özgünlüðü tartýþmalýdýr. Halkbilim açýsýndan çok deðerli olan bu belgeyi, türkünün orijinali olarak kabul etmek yanlýþ olacaktýr. Ama her halükarda hem söz ve hem de ezgi açýsýndan türkü ile ilintilidir.
3. Alman Willi Heffening’in 1917/18 yýllarýnda sözlü kaynaktan derlediði ve bir araya getirdiði beyitlerden oluþan uzun (22 bent) metnin ve ezginin aradan geçen kýsa süre içinde Kevser Haným’ýn bestesinden o denli baþkalaþamayacaðý gerçeði.
Buradan çýkarýlabilecek sonuç þu olabilir: Ýzmir türküleri ile Sivastopol (Osmanlý- Rus Savaþý) türkülerinden alýnmýþ ve yeni duruma (Çanakkale Savaþý’na) uyarlanmýþ bir metinle karþý karþýyayýz. Bu türkü, baþka türkülerden alýnmýþ, uyarlanmýþ, monte edilmiþ yeni unsurlar ile ilk yýllarda oldukça uzun bir metin görünümü vermektedir (8).
Ayrýca türkünün 19. yy.ýn son çeyreðindeki (1897 Türk-Yunan Harbi) savaþlarla olan iliþkisini Ömer Çakýr da belgelemektedir (9). Türkünün yaygýnlaþmasý baðlamýnda þunu da belirtmek gerekir ki; yalnýzca Çanakkale türküsü olarak deðil, en sevilen dizelerinden biri olan ‘...... vurdular beni, ölmeden mezara koydular beni’ baþka türkülere kavuþtak olarak da hizmet etmektedir:
Ay karanlýk bir gecede vurdular beni
Ölmeden mezara anam koydular beni (Tokat Yaylasý Türküsü)

Sonuç

Tüm bu belge ve tahminlerden sonra, türkünün popülerleþme ve blimsel açýdan deðerlendirme serüveninde TRT, Türkücü ve Sanat Müzikçilerinin yaklaþýmlarýnýn saðlýklý olmadýðý görülüyor. Türküyü belli bir yere/ kimseye baðlamak gayretkeþliði halkbilim açýsýndan eksikli/ sakýncalý. Öncelikle amaç, halkbilim ürünü olarak her bir türkü için ayrýntýlý monografik çalýþmalarýn yapýlmasý olmalýdýr; yani gerçek anlamda türkü arþivi!
Bu aþamada, türkü coðrafyasý (yayýlam sahasý) ortaya çýkarýlmalý ve lütfen artýk þu derleme bilgileri ne iþe yarýyorsa, bir Allahý’ýn kulu çýkýp söylemeli artýk!
Özellikle türkü sadece müzik, sadece metin (edebiyat) deðildir. O ayný zamanda tarih, sosyoloji vs. vs.dir. Özetle; Türkü araþtýrmalarý Türkücülere ve TRT’ye býrakýlamayacak kadar ciddi bir iþtir!
Çanakkale Türküsü örneðinde belgelere en bütüncül yaklaþýmý bir tarihçi ile bir yabancý ve yabancý dil uzmaný sergiliyor. Halkbilimcilerimiz de interdisipliner çalýþma yöntemini benimsemelidirler.
Çanakkale Türküsü, her þeyiyle Çanakkale’ye aittir. Ancak beste mi, yoksa anonim mi sorusu ise þöyle yanýtlanabilir. Bugün elimizde olan varyantlarý bakýmýndan anonim, yani halkýn malýdýr. Baþlangýç itibariyle her halükarda bu ister Kevser Haným olsun, isterse bir baþkasý bu gerçeðe asla zarar vermez.
Diðer yandan, Heffening’in 2 nolu dipnotunda belirttiðine göre; 1919’da Hadank’ýn MSOSA 8 kýsaltmasýyla verilen derginin 68. sayfasýnda yayýmladýðý “Jungtürkische Soldaten- und Volkslieder” [Jöntürk asker ve halk türküleri] baþlýklý makalede, “Çanakkale Türküsü”ne de yer verilmiþtir. Ýlginçtir, Hadank’ýn bunu Marmara Denizi’nin güney kýyýsýnda derlediði belirtilmektedir (10). Bu makalede yer alan diðer metinlerin “popüler olmuþ sanat þarkýlarý olduðu” tespiti yapýlmaktadýr ki, Hadank, Jöntürk þairlerin çoðunun adýný vermekteymiþ. “Sanat þarkýsý” tespitini metinlerin üslubuna dayandýran Heffening, þairlerden ikisinin adýný belgeyle veriyor: Ýsmail Hakký Bey’in Kur’a Marþý (No 1) ve Nazým Bey’e ait olan Marþ-ý Sultani (No: 5) (11). Öyleyse, hem Çanakkale Türküsü’nün sözlerinin o dönem Jöntürk þiiri içinde yeri olup olmadýðýna bakmak gerekecektir. Heffening de üç farklý kiþiden ve dahasý, hemen Kevser Haným’ýn [sözde] bestesinden bir ya da birkaç yýl sonra bu derlemeleri yaptýðýna göre, anonimlik olasýlýðý daha güçlü gibi görünmektedir.
Yeni belgeler ortaya koymadan, þimdilik türkünün beste olup olmadýðý konusunda kesin karar vermek için henüz erkendir.

Dipnotlar
1) Sahiplenme amacýyla, benzer gösterilere hem halk bilim, hem de Çanakkaleli açýsýndan izin verilmemelidir diye düþünüyorum.
2) Heffening, W.: agm, s. 246.
3) Heffening, W., agm., s. 246.
4) Çanakkale Araþtýrmalarý Türk Yýllýðý, Sayý: 1, s. 13-35.
5) Agm., s. 16.
6) Heffening, W.: “Türkische Volkslieder”, Der Islam, XIII (1923), s. 236-267.
7) Alýntý için bkz. Öztürk, A. O.: “Çanakkale Türküsü 1917/18 Tarihli Bir Derleme”. Türk Lehçeleri ve Edebiyatý Dergisi, Sayý 11, Þubat 1997, s. 83-87 (Heffening’in makalesinden özettir.) Ayrýca bkz. “Çanakkale Türküsüne iliþkin”. Çanakkale Araþtýrmalarý Türk Yýllýðý, Sayý: 2, 2004, s. 319-325.
8) Ünlü Macar Türkolog Ignacz Kunos’un 1889 tarihli derlemeleri arasýnda bulunan birkaç asker ve eþkýya türküsünün metni incelenirse, hem Kevser Haným’ýn hem de Destancý Mustafa’nýn metinlerinde olan kýtalarý/bentleri görmek olasýdýr:
Ýzmir’in yolunda vurdular beni,
Al kanlar içine koydular beni,
Kýzýn çevresine sardýlar beni. (Kunos, III/10, 1; s. 96; ayrýca bkz. III/11, 3; s. 98)
Keza;
Ýzmir’in içinde kurulur Pazar,
Ýzmir’in çapkýnlarý pazarlýk bozar
Kaldýr fistanýný deymesin nazar. (Kunos, III/15, 3; s. 101; bkz. ayrýca III/6, 2; s. 94)
Keza;
Seray önü sýra sýra söyütler,
Oturmuþ binbaþý asker öðütler,
Bu kavgada ölen babayiyitler. (Kunos, III/19, 1; s. 104; ayrýca bkz. III/20, 4; s. 105)
Keza;
Kýþlanýn önünde bir uzun selvi,
Kimimiz niþanlý kimimiz evli,
Sýlada býraktým ben bir saçý telli. (Kunos,III/20, 7; s. 106)
9) Çakýr, Ö., agm., s. 21.
10) Heffening, W., agm., s. 246.
11) Heffenig bu tespitinde, “Vatan-u hürriyet þarkýsý, yay. Hüseyin, 2. Baský, Dersa’âdet: 1327/ 1329 [1921], s. 61 ve 102” kaynaðýna gönderme yapmaktadýr.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn anadolu kültürü kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
"Sen de Haklýsýn" Esprisinde Yatan Felsefe

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kediler Ölmesin
Stefan Zweig’ýn “Cenevre Gölü Hikâyesi
Nesnesi Panter Mi Þiirin?
Göçmen Edebiyatý Olarak Almanya Türküleri
Erich Fried‘den Apolitik Þiirler
Luise Rinser'de Ýnsan Sevgisinin Temeli
Fakir Baykurt‘ta Türk ve Alman Ýmgesi Üzerine
Sadakat Bir Erdem mi Yoksa Araç mý?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Nasreddin Hoca'nýn Þiiri [Þiir]
Bir Þiirdir Yaþam [Þiir]
Hazan Günü [Þiir]
Rudolf Otto Wiemer [Þiir]
Anladým ki... [Þiir]
Sanal Bayramlar [Þiir]
"Göðsünün üstüne iki yýldýz/gözlerinin üstüne iki öpücük" [Þiir]
Þair [Þiir]
Ezginingünlüðü [Þiir]
Sadece Dostlarýma [Þiir]


Ali Osman Öztürk kimdir?

Akademisyen, çevirmen, halkbilimci, karþýlaþtýrmacý, eleþtirmen.

Etkilendiði Yazarlar:
Bilimsel anlamda Wilfried Buch, Otto Holzapfel, Gürsel Aytaç; edebi anlamda Luise Rinser, Buket Uzuner.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ali Osman Öztürk, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.