..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Dengeli bir rejimde yemeðin yeri çok önemli. -Fran Lebowitz
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Erotik > Yaman Sert




4 Mart 2006
Çölün Kumsala Döndüðü Yer  
Yaman Sert
Döngü: Biri diðerinin yerine geçer her zaman. Biri ölürken öteki dirilir...Diri olan solarken, ölü kendi küllerinden can buluverir...


:BDHE:


Devem dizlerinin üzerine çöküverdi.

Ýki gündür onu, dur durak bilmeden, buluþma yerine doðru sürüklüyordum. Kumsala fazla mesafe kalmamýþtý ama o hayýrsýz hayvan büyük bir homurtuyla yýðýlýp kalmýþtý.

Çölün nihayetinde olduðumu, havadaki artan nemden ve denizin tuzlu rüzgarýndan anlayabiliyordum. Ne var ki deniz görünürde deðildi. Gün batmadan o buluþmaya yetiþmeliydim. O, belki de, her gün o kumsala gidiyordu benim gelmem ümidiyle ve her akþam gök mahcup kýzýllýðýna bürünürken gerisin geri dönüyordu. Bu gün “o” gün olmalýydý; gün batmadan ona kavuþmalýydým. Yalnýzca onunla, içimde yanan ateþ bir nebze olsun küle döner, susuzluðum bir zerreyle de olsa –yeniden küllerden doðmak üzere- dinerdi.

Yürümeyi kolaylaþtýrmak için entarimi yukarý çekip ikinci bir kuþakla belime sabitledim. Devemin baþýný okþadým gözlerimi yumup; bir kavuþma için ödenebilecek en yüksek bedellerden birisiydi o. Bir de her akþam umutlarýný bayatlatýp, yüreðini söndüren ve her sabah onlarý yeniden doðuran o kadýn...

Heybeden deri mataramla, bir parça kurutulmuþ et çýkardým. Hantallaþan kalbim hala bendeyken daha fazla yüke ihtiyacým yoktu zaten.

Güneþ tepelerin öte yanýnda kýzýla dönmek üzereyken bacaklarýmda takat tükenmiþti; her adýmýmý bir öncekinin hýzýyla, zorluk içinde, atýyordum. Oysa canýmýn çýkacak gibi olmasýna raðmen sevincim gitgide artýyordu. Zira deniz kokusu kendini daha çok belli etmeye baþlamýþ, her yanýmý sarmýþtý. Nemi hissetmek için derin bir nefes çekmeme gerek kalmamýþtý.

Sonra tepelerin birinin üstünde gelen parlaklýk girdi gözlerimden içeri. Milyonlarca yýldýz bir olmuþ, sonsuz yörüngelerindeki seyahate davetkar bir ýþýmayla çaðýrýyorlardý. Kamaþan gözlerin bir süre sonra ayýldý. Denizin þuh benliðiydi raks eden: Salome’nin dansý gibi teklifsiz, kýþkýrtýcý, benlik-alýcý... Ateþe kanan pervaneye döndü coþkunluðum; o dermansýz bacaklarýma bir lütuf kondu ve deliþmenlikleri geri geliverdi. Koþmaya baþladým: Bir adýmým üç adým mesafe aldýrýyordu; kalbimin bir çarpýþý binlerce ateþin akkor halinde patlayýþýydý.
Ayaklarým tökezlemedi, nefesim kesilmedi, kalbim durmadý. Oysa tersinin olacaðýndan emindim. O elem dolu çöl yolculuðum puslu anýlarýmýn arasýnda yitiverdi. Tazelenmiþ, yeniden doðmuþtum da o, orada, kumsalda mýydý?!

Heyecaným endiþeye dönüþmeye baþladý. Belki de dönmüþtü geriye, ya da çoktan býrakmýþtý kumsala gelmeyi. Umutlarý kýrýlmýþtý hatta; beni aklýndan çýkarmýþtý!

Orada olmayabilirdi.

Kanýma iþleyen vehimden çabucak kurtuldum son tepeyi aþýnca. Bir gölge vardý kumsalda. Dört direkten kurulmuþ bir çardaðýn altýnda oturuyor, denize bakýyordu. Ýlk baþta seçemedim, karar veremedim o olup olmadýðýna. Yüreðimdeki ikilik kederle mutluluk arasýnda salýnýyordu. Oysa o, bu ýssýz kumsalda geçirdiði günlerden olsa gerek, yaný baþýna bir varlýðýn sokulduðunu seziverdi ve döndü arkasýný.
Aramýzda üç beþ adým mesafe kalana kadar koþtum: O’ydu. Birbirimizin karþýsýnda dikeliyorduk; donmuþtuk ve sadece biz deðil her þey donmuþtu. Ýkimizden de bu müthiþ aný bozmamak için bir nefes daha çýkmýyordu.

Bir an yine kuþkuya düþtüm özlemin deliliðinden. Karþýmdaki kadýn gerçekten de ‘o’ muydu! Yaþlanmamýþtý, deðiþmemiþti muhtemelen. Ancak benim aklým çürümüþtü ve gördüðüyle bildiðini ayýrt edemez haldeydi. Ancak bir an, gözlerinde gördüm onda býraktýðým kendimi. O yeþil gözlerdeki sonsuz kývrýmlarýn arasýndan ürkekçe baþýný uzatan o deðildi, bendim. Onun içindeki bendim kendime bakan. Ondaki ben, sadýk bir köpek gibi varlýðýný korumuþtu deðiþmeden. Gözlerine tamamen akabilsem, yeniden bütün olabilecektim.

Gün kýzýllýða teslim olana kadar çardaðýn altýnda oturduk yan yana. Tek kelime etmedik, tek söz çýkmadý aðzýmýzdan. O zaten hep ketum olmuþtu aþký yaþama konusunda; tarifsiz bir bilgelikle donatýlmýþtý sanki. Kadýnlara özgü doðuþtan gelen bir bilgelikle...Hani o güzel ipeksi boynu kesilecek olsa gýký bile çýkmazdý.

Onu süzüp durdum, o da beni... Gözlerim onun açlýðýndan doymuyordu bir türlü.

Denizin nemi dudaklarýndan akacak tuzlu bir þerbet gibi parlýyordu. Ben çölden gelmiþtim, kuruydum. Gözlerinde az önce tepelerin üstünden gördüðüm yýldýzlar oynaþýyordu. Ben çölden gelmiþtim, tozluydum. Saçlarýnýn her bir teli -binlerce azgýn dalgadan mürekkep- canlýydý. Ben çölden gelmiþtim, çoraktým. Teni her bir zerresinde sayýsýz aþýðýn seviþtiði bir vahaydý. Ben çölden gelmiþtim, ölüydüm.
Dudaklarý, bir çift ilkbahar kaçkýný kelebek, dudaklarýma konuverdi. Dokunuþlarýyla binlerce çiçek açýverdi içimde. Her öpücüðü bir arazýmý düzeltmeyi vaat ediyordu: Çoraklýðým yeþerecekti, kuruluk ýslanacaktý, tozlar silkelenecekti, ölü dirilecekti...
O tuzlu dudaklarýndan dünyanýn bütün okyanuslarýný içime akýtýyor, beni coþkunlukla dolduruyordu. Bana býraktý onlarý. Dudaklarýmýn arasýnda sonsuz bir evren vardý: Emdim onlarý, yýllarýn özlemiyle ve her anýn tadýný içimde sonsuz sefer döndürerek.

Ardýndan yanaklarý karþýladý beni. Nasýl da sýcak bir karþýlamaydý o! Sanki bütün gün kýzgýn güneþin altýnda yanan benim yanaklarým deðil de, çardaðýn altýnda bekleyen o yanaklardý.

Eli baþýmý kavradý ve daha aþaðýlara itti beni. Ýpeksi boynundan bir yel gibi kaydým. O ise beyaz teninin can alýcýlýðýný ifþa etmekten kaçýnmadý ve askýlarýný kaydýrdý omuzlarýndan aþaðý.Ta ki elbise, tanrýsal kývrýmlarýn yeþerttiði o bereketli göðüslerine kayana kadar... O güzel set; altý üstü, saðý solu ipekten bir vadinin tam ortasýnda býrakývermiþti giysiyi. Dudaklarým sabýrsýz, aç itler gibi daldýlar o vadiye. Her hamlemle elbise setin doruk noktasýna doðru çekiliyordu. Öyle bir an geldi ki, o ipek bile ar duydu aramýza girmekten ve ebediyen kayýverdi.

Dilim, haþin ve soðuk rüzgar, esiverdi açýða çýkan göðüs uçlarýndan. O baharýn yayýlma hissini veren tadý ilk kez alýyordum. Ilýk bir bahar sabahý doðuyordu içime: O, ürperdi. Her an yeniden doðacaðým Aden cenneti olmasýný istedim o göðüslerin, ve her an yeniden öleceðim Kerbela: Her daim ölüm ve dirim oyununu oynayabileceðim bir vaha!

Sonra kendi elleriyle çekti beni o besleyici cennetten. Ellerini doladý vücuduma. Önceden ezberinde olan bir haritayý takip edercesine okþadý beni. Ayaða kaldýrdý ardýndan. Entarimi çekip çýkarttý. Ben de hayaya dair ne varsa çoktan gitmiþti zaten: Ne iman kaldý, ne de küfür; baþtan ayaða þiir kesildim.

Ben ayakta olduðum o önümde diz çöktüðü halde, o belalý yeþil gözlerle bana bakýyordu. Ýki eliyle erkekliðimi kavradý. Bir daha baktý bana, gözleri yanýyordu. Ben, ellerinde, erimek üzereydim. Söndürmeye çalýþtýkça harlanan bir ateþi ne dindirebilir ki! Aðzýnýn sýcaklýðý, benim sýcaklýðýmda birleþince arttý hararetimiz: Cennetin en cehennem yerindeydik. Kor bir çeliðe dönmüþtüm. Çölden gelmiþtim kumsala ve kumsalýn serinliðinde eriyivermiþtim. Dilim oynamadý ama “Susuzum” dedim. Feryadýmý duydu ve çekiliverdi geriye.

Ardýndan bacaklarý bir kýskaç gibi yakaladý baþýmý. Bu sefer benim dudaklarým gömülmüþtü yasak meyvenin topraðýna ve sessiz bir çýðlýk atmadaydým: “Ateþler içindeyim, söndür beni!” Oysa o su nasýl bir ateþ ki, sönmez için ona bulandýkça yanýyorsun! Dudaklarýma deðen her damla içimdeki alevleri büyütüyordu. O mayhoþ koku aklýmý baþýmdan almýþtý; baþtan ayaða delilik kesilmiþtim.

Benim deliliðim ona deðdikçe baþýmý sýkýþtýrdýðý bacaklarý iyiden iyiye mengene kesiliyor, bütün kaslarý farklý yönlerde kasýlýyor, vücudu keskin hareketlerle yapýlan kadim bir dansý tekrar ediyordu.

Ateþ büyüdü, ateþ sarýp sarmaladý... Artýk külliyen alevdim ve o halimle yukarý çýktým yeniden. Önce eriyik dudaklarýmýz karýþtý birbirine, ardýndan vücutlarýmýz. Erkekliðim bacaklarýnýn arasýnda kendi yolunu bulmaya çalýþan edepsiz bir derviþti; buldu da... Bir zamanlar ayrýlmýþ olanlar birleþti yeniden. Birbirleri için yaratýlmýþ olanlar uzun bir hasretin ardýndan kavuþtular. Kadim bir parçalanmanýn hüzünlü tutsaklarý: Ateþ ve su...

Onun tüm vücudumu, tüm ruhumu kavradýðýný hissediyordum. Her hareketlenme ardý arkasý kesilmeyen dalgalanmalar yaratýyordu.

Gözlerimi sýmsýký yummuþtum. Batan güneþin sýcaklýðý üzerimizdeydi; o çýlgýn dalgalarýn sahile her çarpýþý ise içimizde duyuluyordu.

Dalgalarýn çarpýþlarý hýzlandý. Hýzlandýkça kývrýlýyor, kývrýldýkça dolduruyor, doldurdukça sað sola yalpalýyordu. Ýniltiler çýðlýklara dönmüþtü, küçük kasýlmalar ise tarifi imkansýz kývranmalara...

Gözlerimi açtým. Gördüðüm karþýsýnda ürktüm ama hareketi býrakmadým. Aslýnda hareket beni býrakmýyordu, tüm benliðimi ele geçirmiþti, ben olmuþtu! Sanki nefes alan bir canlýydý da dursa, bir an için bile dursa, hepimiz duracak ölüp gidecektik.

Oysa ‘o’ her hamlede biraz daha kuruyordu. Gözlerimi açtýðýmda gördüðüm buydu, sararýp solmuþtu. O güzel kokulu kadýn dar ve uzun yolu her kat ediþimde biraz daha çöküyor; kýrýþýklýklarý artýyor; derisi çekiliyordu. Bir hayale dönüyordu. Ben canlý hissediyordum, her an daha canlý ve daha parlaktým.
O parlayýþým en nihayetinde artýk ne benim ne de hareketin durdurabileceði yoðun ve þiddetli bir patlayýþa yol verdi: Sýcak bir akýþa... Coþkun bir derya, kabýna sýðmaz bir küstahlýkla çaðlayan halinde akarken, kuruyan aþkým da son bir hareketle debelendi, kasýldý.

Ardýndan mecali kesildi, binlerce parçaya bölünüverdi. Milyarlarca kum tanesine dönüp sahilin kumlarýna karýþýverdi.

Geriye çekilip ondan geriye kalan yükseltiye bakakaldým. Kumdan yapýlmýþtý sanki; sanki her zaman bir hayaldi.

Hatýrladým: O an deðiverdi kývrýmlarým birbirlerine.

Sýrayla geldiðimizi hatýrladým, sýrayla kuma döndüðümüzü. Her seferinde öteki yarýsýný arayan, bu kumsalda buluyordu çaresiz yalnýzlýðýný. O kuma dönmüþtü ve yeniden gelecekti çölden beni kuma dönüþtürmek için. Ve ben bu kumsalda özlemle bekleyecektim onun geliþini.

Bekleme sýrasý bendeydi þimdi, çölü kat etme sýrasý onda...

Uzandým kumsala, çardaðýn altýna... Ve onu beklemeye baþladým:

Çünkü bekleme sýrasý þimdi bendeydi...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Günün Yüzleri

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Raký Peynir Ýstanbul [Þiir]
Þerefsizin Yalaný [Þiir]
Güzel Kýzlar Ben Gittikten Sonra Gelirler [Þiir]
Laf Dinlemez Hulki [Þiir]
Kocasýný Kesen Düriye'nin Beyanýdýr [Þiir]
Yürek Cadýsý [Þiir]
Ölmeden Önce Keyif [Þiir]
Zaten Kalabalýðým [Þiir]
Dudak Tiryakisi [Þiir]


Yaman Sert kimdir?

Ýnsanlar beni hep "dallama" diye anarlar.

Etkilendiði Yazarlar:
Ýþsiz ve þerrefsiz yazarlar


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yaman Sert, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.