..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karþýsýnda zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. -Atatürk
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Ýronik > Ela Doðu




23 Mart 2006
Ýnsanýn Ýçinde Olmasýn!  
Ela Doðu
Öðretmenler odasýna girdiðinde sandalyeye oturup dumanlý havadan bir nefes çekti. Sigarasýný yaktý. Velilerin çocuklarýyla ilgilenmemelerinden yakýndý. Öðretmenlerin üçü katýldý. Dördüncü pek tepki vermedi. Emekliliði yaklaþmýþ yani alýþmýþtý


:AHGG:
     ÝNSANIN ÝÇÝNDE OLMASIN!

Zil çaldý. Semih bey “Çýkabilirsiniz,” diyerek öðrencilerine izin verdi.tam üst kata öðretmenler odasýna hýzla yollanýyordu ki bahçe nöbetçisi olduðunu hatýrladý. Bu sefer yavaþ adýmlarla binanýn dýþ kapýsýna yöneldi. Kavga eden bir-iki ufaklýðý ayýrdý. Küfreden birkaçýna söylendi. Çelme takan, saç çeken, ve oyunbozup top kaçýranlara nasihat verdi. Az önce uyardýðý küfreden çocuk yine yapýnca kulaðýndan çekti. Ýkinci kademedekilerle pek uðraþmadý. Doðrusu bu ya uðraþmak içinden gelmiyordu. Sadece kaþ çatmakla yetindi.
     Giriþ zili çaldý. Önce okulun iki binasýnýn arasýndaki geniþ alandakileri içeri aldý. Sonra binanýn arkasýnda saklananlar var mý diye aramaya koyuldu. Arkalarda bulduðu beþ-on taneyi de sýnýflarýna kovaladý. Þimdi bir sigara içebilirdi iþte. Yukarý çýkmadan evvel öðrencilerine açýp okumalarý için sayfa numarasý verip baþkan ve yardýmcýsýný uslu durmayanlarý tahtaya yazmak için görevlendirdi. Geldiðinde elbette cezalarý verilecekti.
     Öðretmenler odasýna girdiðinde sandalyeye oturup dumanlý havadan bir nefes çekti. Sigarasýný yaktý. Velilerin çocuklarýyla ilgilenmemelerinden yakýndý. Öðretmenlerin üçü katýldý. Dördüncü pek tepki vermedi. Emekliliði yaklaþmýþ yani alýþmýþtý. Ama hepsi baþýný sallayýnca ahengi bozmayarak o da baþýný salladý. Öðretmenler odasýnýn kapýsý gýcýrdamaya baþladý. Bu ses hepsinin midesinde bir ekþimeye sebep oldu. Evet bilmiþlerdi. Gelen müdür yardýmcýsý Taner beydi.
“Arkadaþlar zil çalalý beþ dakika geçmiþ ayýp oluyor ama.”
Dördü bir þey demeden kalktýlar ama çýkýnca bu konuda bi-iki çift laflayacaklarý besbelliydi.
“Hadi hocam,” dedi Taner bey. Dudaklarýný ne bekliyorsun der gibi bükmüþtü. Acayip bir karýþýmdý ifadesi: hüzün, ben haklýyým ve sen bunu biliyorsun. Semih bey bomboþ ve aldýrmaz baktý.
Bu bir nevi karþý ataktý: ben senin bilmediðin bir þey biliyorum ve sen öðrenince bayaðý bozulacaksýn. “Ben nöbetçiyim.”
Taner bey saatine baktý. Çýkýp kapýyý çekti: 'Tamam nöbetçi olabilirsin ama beþ dakika iznin vardý o da bitmiþ. Sadece tatsýz bir durum yaþanmasýn diye bunu söylemiyor ve gidiyorum. Hala üstünlük bende.'
     Semih bey hiçbir nefesini ziyan etmeden içtiði sigarayý söndürdü. Son çekiþ dudaðýný yakmýþtý. Çýkmadan önce pencereden aþaðý öylesine baktý. Bakar bakmaz gördü ve görür görmezde kan beynine sýçradý. Duvara yaslanýp sigara tellendiren delikanlýnýn yanýna giderken katettiði yolu hiçbirzaman hatýrlamadý. Her düþündüðünde onu gördüðü ve yanýna vardýðý an arasý yoktu bu iki an zaman sekmesi ile birleþtirilmiþti sanki. Ve sað eliyle oðlanýn yakasýný tuttu.
“At þunu yere.”
Delikanlý daha da kýstýrdý eline sigarasýný. Daha sonra atmakla býrakmak arasýndaki kararý nezaman, nasýl, niye ve ne kadar sürede verdiðini hiç hatýrlayamadý.
“At dedim sana.” Daha da sýký tuttu sigarayý ve ilk kez konuþtu. “Ne karýþýyosun be git iþine.” Aðzýndan çýkan her kelimeye þaþýrýyordu. Ama yüzünde þaþkýnlýk deðil kýzgýnlýk vardý. Ne tuhaftýr ki Semih Bey de aynen böyle hissediyor ve görünüyordu.
“Atarým atmam sana ne.”
“Hangi sýnýftansýn sen?” Nasýl olsa öðrenirdi.
“8D” Nasýl olsa öðrenirdi.
“Adýn ne?” Nasýl olsa öðrenirdi.
“Mesut” Nasýl olsa öðrenirdi.
Ve yeniden. “At þunu yere.”
Ve yeniden. “Atmayacaðým be.”
     Semih Bey delikanlýnýn yakasýný daha sýký kavradý. Hýzla ittirdi. Yaptýklarýnýn her saniyesini beyninin içinden hayretle izledi. Duvarýn orda olduðunu biliyor muydu yoksa bilmeden mi yapmýþtý? Bunu kendine bile asla itiraf edemedi. Delikanlý yakasýnýn býrakýlmasýyla yere yýkýldý. Semih Bey, Mesut'un yere bakan kafasýný yukarý kendine doðru çevirdi.
Oðlanýn burnundan ard arda iki kez kan boþaldý. Semih Bey onu kaldýrýp kolunu omzuna aldý ve neredeyse yarý baygýn halde sürükleyerek küçük okul binasýna soktu. Tuvalete götürmek aklýna geldi. Klozetin kapaðýný kapatýp Mesut'u üstüne býraktý. (bu kýsmý her zaman ayrýntýlý anlatýr ve genel hikayeye göre biraz uzun tutardý.) Eline defalarca su alýp delikanlýnýn yüzünü ýsladý ve yýkadý. O anda aklýna gelen yüzlerce seneryonun her birinden film yapýlabilirdi. (hislerini o anda anlamlandýramadý ama sonralarý “Çok korktum.” bazende “Serinkanlýydým.” dediði oldu.
     Mesut önce yarým açtý gözlerini buradan gidinceye kadar da tam açamadý ya da açmadý. Hýzla kalktý, sendeledi. Birkaç kallavi küfür savurdu. Semih Bey'i ittirdi. Sallana sallana yürüyerek çýkýþa yöneldi. Öðretmen arkasýndan seslendi.
“Bu sana ders olmuþtur artýk.” Aslýnda bunu söylemeyecekti. “Ýyi misin?” Mesut duymadý. Yine de söylemiþti ve anlatýrken bunu sorduðunu hep ekledi.
     Büyük binaya gidip anlattý. Müdür yardýmcýsý Nevzat Bey Mesut'un evini aradý. Annesi gelip Müdür Beyle konuþtu. Kadýn olanlar hakkýnda hiçbirþey bilmiyordu. Bu yüzden müdür onu çocuðun terbiyesizliði yüzünden haþladýðýnda mahçup dinlemekle yetindi ve kafasý eðik çýktý okuldan. Semih Bey ise son dersten sonra evine gitti.
     Mesut okuldan çýkarken avcunun yandýðýný fark etti. Tam açýlmamýþ gözleriyle kontrol etti. Düþtüðünde sigara avcunu yakmýþtý. Bu görüntü ve içindeki his yüreðinde de bir ateþ yaktý ve koþtu. Eve girdiði gibi kendini salondaki çekyatýn üstüne attý. Annesi kardeþleri baþýna üþüþtüler. Aðzýndan zorla birkaç kelime alýp sonrasýný akþama býraktýlar. (Mesut böyle olacaðýný biliyordu ama 'bilmekte olduðunu bildiðini' kendinden gizledi.) Okuldan telefon geldi ve annesi suratý asýk geri döndü. Mesele artýk akþama býrakýlamazdý. Mesut her þeyi anlattý. Annesi müdüre veryansýn etti. Bir sürü 'þöyle deseydin ya' 'böyle deseydin ya'lar konuþuldu ama aslýnda hepsi beklediler nihayet baba geldi. Ona da anlatýldý hiddetin kýrmýzý rengi babanýn yanaklarýný allandýrdý. Karar verildi. Yarým uykular uyundu. Onlarýn kafalarýndan geçen seneryolarýn nesi eksik onlardan da pekala film yapýlabilirdi. Sabah sabah kalktýlar yedi kiþi yanlarýnda tahta, demir sopalar taþ ve býçak vardý.
     Semih Bey minibüsten müsait bir yerde indi. Minik öðrencilerinin günaydýnlarýna gülümseyerek karþýlýk verdi. Andýmýz okundu. Sýnýflar köþelerine çekildiler. Her öðretmen ayrý bir dünya kurdu. Öðrenciler ise yazdýlar, okudular, çizdiler baðýrdýlar, güldüler, aðladýlar, parmak kaldýrdýlar, tuvalete gitmek için izin istediler. Semih Bey o gün nöbetçi deðildi ama Mehmet Bey bahçe nöbetçisiydi. “Gel, laflayalým,” dedi. E, Semih Bey daha anlatmaktan býkmamýþtý o zamanlar. Beraber bahçede dolanýrken lafladýlar. Öðrencileri birlikte kovaladýlar.
Bahçe kapýsý açýldý. Yedi artý üç kiþi girdi içeriye. Aralarýndan birinin parmaðýnýn iþaret ettiði kiþiye ellerindekini gösterdiler.
     Semih Bey olduðu yerde kaldý. Aðzýný bile açamadý. Önce taþlar deðdi vücuduna sonra sopalar indi kalktý. Müdür Bey ve hademeler bahçeye koþtu.
“Sizinle iþimiz yok karýþmayýn!” Müdür Bey telefona koþtu. Hademeler 'yapmayýn, etmeyin'lerle seyretti. Nihayet polis geldiðinde bahçede baðýrýp çaðýran beþ kiþi buldu ve üstü baþý darmadaðýn, her yaný kanayan çiziklerle dolu ve baþtan ayaða morarmýþ, boðazýnda býçak yarasýyla bir kiþi daha buldu. Yaralýya dikiþ atýldý.
Sonuçta Semih Bey itmemiþ, rica etmiþti. Mesut'un ailesi yanlýþ anlamýþ, böyle olsun istememiþlerdi. Ýki taraf da þikâyetçi olmadý. Böylece kimse ne devleti yordu ne de devletle uðraþmýþ oldu. Semih Bey rapor aldý. Oðlan bir daha okula gelmedi ki zaten okulun kapanmasýna üç hafta kalmýþtý.
Üç hafta boyunca öðretmenler odasý.
“Can güvenliðimiz yok.”
“Aileler hiç ilgilenmiyor.”
“Hiç on dokuz yaþýnda sekizinci sýnýfa gidilir mi? Olmaz!”
“Semih Bey nasýl?”
“Yeni duydum Semih Bey nasýlmýþ?”
“Nasýl olmuþ olay?”
“Hepimiz tehlikedeyiz.”
“Çocuk zaten geçende bir hafta nezarette kalmýþ.”
“Nasýl bir baba çocuðunun aklýna uyup böyle bir iþe kalkýþýr?”
“Bu Mesut'un bir kardeþi var görseniz örnek öðrenci.”
“Anne-baba ayný deðil mi?”
“Ayný.”
“Aynýymýþ.”
“Demek ki insanýn içinde olmasýn kardeþim.”
“Allah hepimizi korusun.”
Bu minvalde sürekli konuþtular. Zil çaldýðýný söyleyenlere kafa sallayýp sonra söylenerek sýnýflarýna gittiler.

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: ikili öðretim
Gönderen: yusuf ziya / Ýstanbul/Türkiye
9 Nisan 2006
galiba. teneffüs çabuk bitiyor. bizim teneffüsler on dakika ve lise olunca herþey daha zor... neyse ben begendim güzel yazýydý... tebriks...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Resim Kuþu Ýle Bulut
Kendi Kendine

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ýlen Yýllýklarý [Roman]


Ela Doðu kimdir?

27 Yaþýndayým. Çevresine yararlý iyi bir insan olmaya çalýþýyorum. Kendime karþý ise bir küsüm bir barýþýk. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Michael Ende


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ela Doðu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.