Çýplak ampulun yaydýðý ýþýk, sigara dumanlarýný yararak tipik öðrenci evi salonunu soluk bir þekilde aydýnlatýyordu. Ýki arkadaþ kýçlarýný halýnýn üstüne koymuþ, sýrtlarýný da ucuz çekyata vermiþlerdi. Gece henüz çok ilerlememiþti, ama iki kafadarýn içmeye erken baþladýklarý çekyatýn her iki yanýndaki boþ biralarýnýn çokluðundan belliydi. Belki de bu þiþelerden bazýlarý önceki gecelerden kalmýþtý.

"Bu Sinan'ý bir elime geçirirsem!" dedi Ahmet, Shov marka televizyonda oynayan diziye dikkatle bakmayý kesmeden. Fizik bölümünde 5 senedir okuyordu; halen ikinci sýnýftaydý.

"Ben esas annesini sevmiyorum bunun" dedi Hami ve birasýndan küçük bir yudum çekti. Edebiyat bölümünde 3. sýnýftaydý. Dersleri bu sene aðýrlaþmýþtý, sallýyordu okulu bir süredir.

Çerez tabaðýndaki fýstýklar ilk bitmiþti; kalan leblebileri aðýzlarýna atarak sessizce diziyi seyretmeye devam ettiler. Dizide Sinan isimli karakter eski karýsý Aliye'ye çocuklarýný göstermiyordu. Bunun için türlü düzenler çeviriyordu. Zavallý Aliye ise üzüntüden hayal görmeye baþlamýþtý. Sokakta gördüðü her çocuðu kendisinin zannediyordu.

Reklamlar baþlamýþtý. Ahmet yeni bira almak için kalkarken:

- Bu Sinan'ý öldüreceðim ben, diye sinirli bir þekilde söylendi. Hami biraz da umursamaz þekilde:

- Bu herif X kafeye takýlýyor. Git hallet iþini orada. Bana da getirsene bir tane!, dedi.

Ahmet birþey söylemeden buzdolabýndan biralarý aldý, açacakla "cops!" diye açtý ve tekrar içeri geldi. Yerine otururken:

- Ben öyle istemiyorum. Herkes görmeli nasýl öldüðünü, dizide ölmeli.

Hami þaþkýn bir þekilde:

- Yani gerçek deðil de, film icabý mý öldürteceksin? Nasýl olacak bu iþ?

- Hayýr öyle deðil. Gerçekten ölecek p.zevengin evladý. Dizinin çekimlerinin yapýldýðý sahneye gideceðim. Bunlarý rehin alacaðým, Aliye'nin eline silahý tutuþturup öldürteceðim.

- Oðlum o zaman yayýnlamazlar ki o bölümü. Bari baþka bir yerde öldür de rahat olsun.

Ahmet Hami'nin sözünü keserek:

- Sen öyle zannet! Ben o diziyi gösterteceðim de. Rehin alacaðým yönetmeni, oradaki herkesi. Anladýn mý?

O sýrada dizi de baþlamýþtý. Ama tartýþma hararetlendiði için kafalarýný çevirip bakmadýlar bile. Ahmet birasýndan büyük bir yudum çekip devam etti:

- Tek baþýna olmaz elbette. Bana adam gibi adam lazým. Yok ki ama, sen de kýçýný kaldýrmazsýn.

Hami sigarasýný çekiþtirerek:

- Esas sen kýçýný kaldýrmazsýn. O annesi olacak koca karýyý da öldüreceksek ben gelirim.

Durdu, biraz düþündü ve ekledi.

- Ama o zaman dizi yayýna girene kadar tüm ekibi rehin almak lazým.

Ahmet sözünü keserek:

- Tam dizinin yayýnlandýðý gün olmalý. Aliye herifi öldürdükten sonra yönetmenin baþýna dayayacaðým silahý, "Bugünkü dizi diye bunu yayýnlat lan!' diyeceðim. Sen diðerlerini rehin tutarken ben bununla kanala gideceðim, öldürmenin olduðu kaseti vereceðim. Herkes izleyecek kanlý canlý öldürme sahnesini.

- Oðlum dizi dediðin çekildiðinde ha dedin mi yayýnlanmaz ki! Onun montajý var, boku püsürü var. Ayrýca kanal da yayýnlayacaðý bölümü önceden hazýrlamýþtýr. Son anda gelen kasedi niye yayýnlasýnlar?

- Silahý dayarsak montajlattýrýrýz da. Önemli olan kanal binasýnda yönetmenin konuþmamasýný saðlamak. Bu montaj iþi de zor olacak be...

O sýrada televizyonda Sinan'ýn yüzü göründü. Hukuki süreçleri uzatmasý için avukatý ile hain planlar yapýyordu. Ahmet sunturlu bir küfür salladý. Birasýný dikti kafaya. Sigarasýndan bir nefes çekti ve Hami'ye sordu:

- Cips getirsene biraz.
- Cips çoktan bitti oðlum.
- Alsana bakkaldan bi koþu. Hadi be.
- Geçen sefer de ben aldým. Bu sefer sen al.
- Üþeniyorum be oðlum.
- Valla gidemem kusura bakma.
- Ýbnesin oðlum sen.

Hami cevap vermeyerek konuyu kesti. Leblebileri katýr kutur yiyerek, sigaralarýný çekip küllerini dolmuþ taþmýþ kültablasýna boþaltarak televizyondaki diziye bakmaya devam ettiler.