Kendinden daha uyanık insanları işe aldığın zaman, senin onlardan daha uyanık olduğunu kanıtlamış oluyorsun. -R. H. Grant |
|
||||||||||
|
Temizlenmek istiyorum akan göz yaşlarımla. Her damla göz yaşında ayrı bir kirden arınmak, o saflığa ulaşmak ve orada kalabilmek için gerekirse sonsuza kadar ağlamak. Kalbimin pasını ancak göz yaşlarım çözecek ve belki yeniden sevebileceğim o zaman. Belki ağlayamamak bunaltıyordur bu yorgun bedeni. İçimdeki göz yaşlarıdır nefesimi daraltan, gözlerimi karartan, ve beni hayattan soğutan. Serbest bırakırsam gözlerimi, çözülür belki sorunlar, dertler, kederler ve tüm bu özlemler. Ağlamak kavuşturur mu bizi özlediklerimize? Eğer öyle değilse neden yüzyıllardır ağlıyor tüm aşıklar? Sadece özlem duydukları içindir belki? Peki ben özlem duyuyor muyum? Ağlayamamamın sebebi hiç bir şeye veya hiç kimseye karşı özlem duymamam olabilir mi? Özleyecek kimsem olmadığı için mi göz yaşlarım akmıyor yada beni özleyecek kimse olmadığı için? Gözlerimin isyanımı bu kalbime? Kalbime, hislerime, sevgilerime, özlemlerime, isteklerime… yoksa yalnızlığıma mı bu isyan? İnsan yalnızsa özlemesi gerekir aslında bir çok şeyi. Mesela sevebileceği birini. Ama yalnız, özlemsiz ve sevgisizse? O zaman ağlamaya gerek kalıyor mu, yada ağlıyor olmanın bir önemi oluyor mu? Önemli mi gerçekten göz yaşlarım. Acaba bu kirli halimle beni seven birisi olacak mı? Beni ağlatacak kadar çok seven? Çünkü ağlamadan temizlenip kurtulamam bu kirden ve sevilmeden ağlayamam. Temizlenmem için sevilmem gerekiyor öncelikle ve aynı fedakârlıkla sevmem gerekiyor. Belki de sevgidir insanı temizleyen. Göz yaşları ciladır sadece… Nefretimden de ağlayabilirim aslında. Gözyaşı gözyaşıdır ne de olsa. Eğer ağlamaksa temizlenmenin şartı, niçin ağladığımın önemi var mı? Nefret duyabilirim mesela beni sevmeyenlere. Üstelik bir sevgili bulmaktansa bir düşman bulmak daha kolaydır her zaman. Ama nefret değil midir zaten insanı yalnız bırakan ve beni kirleten de yalnızlık değil miydi? Sahi neydi beni bu kadar kirin içine sokan? Sevgisizlik, yalnızlık, özlemsizlik… Belki de hepsinin toplamıdır üzerimde ki bu siyah leke ve temizlenmenin yolunu buldum galiba. Seveceğim. Sevdam yanı başımdayken bile özlem duyabilecek kadar çok seveceğim hem de. Üstelik öyle bir sevgi olacak ki bu, her nefesimi onun için, onunla beraber, alıp vereceğim bende yaşayan bir “o” olacak en sonunda. Eriyip kaybolacağım içinde. İşte o zaman yalnız kalmamış olacağım, bir değil iki kalbim olmuş olacak, tekliğimizi ifade eden iki ayrı ruh, iki ayrı kalp, iki ayrı beden olacağız. Ve o gün temizlenmiş olacağım. O güne kadar, her onsuz kalışım da binlerce damla göz yaşı dökmüş olacağım ve bundan daha fazlası kalbime akmış olacak. Beni asıl temizleyen gözyaşları kalbime akanlar olmuş olacak ve o zaman gerçekten ağlamanın değerini anlamış olacağım… Umarım.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Fatih, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |