..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bildiğim tek şey, ben bir Marksist değilim. -Karl Marx
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Sürrealizm > SERAY ANIL




9 Temmuz 2006
Gökyüzünde Aşk  
SERAY ANIL
Gün geceye Güneşse Ay’a teslim oldu sonra her günkü kovalamacalarının sonunda...


:DEID:
Pek çok gün yaptığım gibi penceremden günü ve Güneş’i izlemekteydim. Güneş’in denize yansıyan yüzü parıltısını iyiden iyiye kaybetmekte ve günün önüne belli belirsiz gri bir perde inmekteydi. Güneş her günkü hızında batıya doğru ilerlemekteydi, hiçbir insanoğlu görmemekteydi ama Ay her zamanki gibi Güneş’in peşindeydi. Ay’la Güneş arasındaki bu kovalamaca milyonlarca yıldır böyle sürüp gitmekteydi. Ay Güneş’i yakaladıktan sonra gecenin simsiyah perdesi günün önüne tamamen inerdi ve bu yüzden Ay’la Güneş arasında gece boyunca neler geçtiğini hiçbir yıldız ve hiçbir insanoğlu bilmezdi. Her günün sonunda Güneş’i bir şekilde yakalamayı başaran ve gece boyunca Dünya’da hüküm süren Ay her günün başındaysa Güneş’i elinden kaçırmış rolünü üstlenir ve evrenin hakimiyetini yeniden Güneş’e verirdi. Kendi çabaları sonucunda Ay’ın elinden kaçtığından şüphesi olmayan Güneşse gururla ışıldar, parlak gözleriyle tüm yıldızları selamlar ve ışıklı kollarıyla Dünya’yı kucaklardı. Aysa kendi görünmez köşesinde Güneş’in mutluluğu karşısında sessizce gülümser ancak çok geçmeden yine Güneş’in peşine düşerdi. Ay’la Güneş’in kovalamacasına tüm yıldızlar şahitti, Ay’ın Güneş’e apaçık aşık olduğu Güneş’inse içinde fırtınalar koptuğu ancak aşkını dışa yansıtmadığı tüm yıldızlar arasında en az bir milyon yıldır konuşulmaktaydı. Ay’ın aşkının yüceliğinden şüpheleri olmayan ve bu sözüm ona gizli aşkı mutlulukla izleyen tüm yıldızlar farkında olmasalar da Ay’ın bir gün Güneş’in peşinde koşmaktan vazgeçebileceği ihtimalinden tedirginlik duymaktaydı. Ay’ın ilgisinden ölesiye memnun olan Güneş’in Ay’ın kendisininden vazgeçtiği gün tüm evreni yerle bir edecek kadar güçlü ve hırslı olduğunu hepsi bilmekteydi. Kutsal kitaplarda kıyamet günü olarak sözü geçen de Ay’ın ilgisinden yoksun kalan Güneş’in Ay’dan öcünü sadece Ay’ı değil tüm evreni yok ederek almasından başka birşey değildi.

Gün geceye Güneşse Ay’a teslim oldu sonra her günkü kovalamacalarının sonunda. Güneş Ay’ın görünmez kollarında yorgunluğundan arınmaktaydı artık büyük bir olasılıkla. Acaba Güneş her akşam isteyerek mi teslim olmaktaydı Ay’a tıpkı Ay’ın her sabah onu bilerek ama belli etmeden salıvermesi gibi? Ve kışın Güneş’i çabucak yakalayan Ay yaz olduğunda niye daha fazla çaba sarfetmeliydi? Yazın Güneş’in kışınsa Ay’ın daha uzun süre hüküm sürmesi bir tesadüften mi ibaretti yoksa gerçekten gerekli miydi?

Ayla Güneş’in aşkı her gün olduğu gibi bana seni hatırlattı. Ruhumla birlikte solan hayalin gözlerimden iki damla yaş olup aktı, sana hiçbir zaman ulaşamayan gözyaşlarımaysa yüreğim kanlı yaşlarıyla ağladı. Hayalinle dolan ve hayalini ancak gözyaşlarıyla söküp atan gözlerim aniden Ay’ın gülümseyişiyle karşılaştı sonra, ışığının aydınlığında ben de gülümsedim Ay’a sarsılan bedenim ve irkilen ruhumla korkarcasına. Ay kocaman elleriyle bana uzandı, gözyaşlarımı sildi, yüreğimin yaşlarınıysa farketmemişti. Sonra ellerini bana verdi ve beni gecenin karanlığında ışıktan yolu boyunca gökyüzünde sürükledi.

Gökyüzünden sana baktık birlikte… Deniz kenarında oturmuş görünmeyen uzakları izlemekteydin, sen zaten hep göremediğinin peşinde giderdin… Sonra gülümsedik sana… Ama sen görmedin… Görsen de gülmezdin, sen zaten bana hiç gülmedin… Gökyüzünden yüreğimi gönderdim sonra sana son bir defa… Görmedin… Görsen de istemezdin, sen zaten yüreğimi hiç istemedin... Sonra Ay ışıktan ellerini uzattı sana… Görmedin… Görsen de gelmezdin, sen zaten bana hiç gelmedin… Keşke... Keşke gelseydin...

SERAY ANIL



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sürrealizm kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kelimelerin Dansı
Efes'in Yeniden Doğuşu

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Beklemek Ne Zor Şey Bilir misin?
Sen İstanbul"um, İstanbul"um Sen...
Düş (Ünce) Lerim
Alıp Başımı Gitmek İstiyorum
"Gitme"
Türkiye Sevdası
Seni Sevmeme İzin Verme Birtanem...
Muhittin Bey
Seni Düşünüyordum...
Bir Kadın...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bitişler Başlangıçlar [Deneme]


SERAY ANIL kimdir?

Yaşayan benle yazan benin birbirleriyle olan mücadelelerinin tek gerçek tanığıdır üçüncü ben.

Etkilendiği Yazarlar:
George Orwell, Oğuz Atay, Sabahattin Ali, Maksim Gorki, Charles Dickens


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © SERAY ANIL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.