Her gün yeniden doðmalý. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Geceyi neredeyse yarýlamýþ yeni güne merhaba demek üzereydik ki dinlenmeye çekildiðimiz odada gök gürültüsüyle irkildik, ardýndan koridorda uðultular yükselmeye baþladý. Solgun yüzünü ilk kez taksinin ýþýðýnda gördüm. Sümerbank pazeninden dallý güllü, beli lastikli bir etek vardý ayaðýnda, üzerinde bir bluz ki tahminimce rahatlatmaya çalýþanlar tarafýndan yakasý açýlmýþ, bluzun üzerinde el örümü bir yelek. Yemeni sýyrýlmýþ saçlarýndan, saçlarý ki iki yanda örülmüþtü, daðýlmýþtý baþucuna ve ensesine doðru. Yüzü gergindi, yüzü solgun.Kahverengi gözleri bilinmeze, uzaklara odaklanmýþtý. Aðýr bir ritimle ileri geri sallanýyordu. Dilindeyse neredeyse aðýta çevirdiði birkaç cümlesi; - Alim kek yaptým sana… - Alim ateþi yaktým sana… - Alim çorba yaptým sana…Ard arda yenilemekteydi cümlelerini. Düþündüm ; Çok sevdiði kocasýný, Ali’sini yitirmiþti, zamansýz. Görünen o ki yokluðuna alýþmak zordu. Hiç yitmemiþ hiç gitmemiþ gibi devam etmekteydi O’nsuz hayatýna. Yine çok sevdiði keki yapmýþtý Ali’sine, ateþi yakmýþtý üþümesin Ali’si diye… Kadýnlýðýnýn üzerine vazife kýldýðý pek çok þeyi yerine getiriyordu. Bunu da þimdi kendinden çok uzaklarda olan Ali’sine duyurma gayretinde olsa gerekti… Zordu onun yerinde olmak kadar, buna tanýk olmak. Ýlk sakinleþtirici iðnesi yapýlmak için yanýna gittiðimizde, avurtlarý çökmüþ bir adam tuttu kolundan bize yardým etmek için. Hýzla silkinip kurtulmak istedi kadýn, bu adamdan, dilinde ayný nakarat; - Alim kek yaptým sana… - Alim ateþi yaktým sana… - Alim çorba yaptým sana… Enjektörü çekip iþim bittiðinde, döndüm kimsiniz, nesisiniz diye sordum adama, - Kocasýyým, Ali’siyim dedi. Þaþýrdým. Peki neden yaþayan kocasýna aðýt yakýyordu ya da bu kadar seviyordu Ali’sini de neden kendine yaklaþtýrmýyordu? Nöbet/gece devam ediyordu. Arada gelen tansiyonu çýkmýþ yaþlý teyzeler, amcalar, ateþlenmiþ küçük çocuklar, kazazedeler… Bu kadýn ben de öyle bir yere dokunmuþtu ki, dokunduðu yeri yakmýþtý, hikayesini merak eder olmuþtum. Oysa ne vakalar gelip geçiyordu her gün bu soðuk hastane koridorlarýndan. Ýðnenin etkisiyle yarý baygýn halde sözcükler aðzýnýn içinde büyüyerekten devam ediyordu, sayýklamalarýna; kekler yapýyor, ateþi yakýyor, masa kuruyor…hayatý hazýrlýyordu çok sevdiði! Kocasýna. Bunalmýþtým, biraz yaðan yaðmuru ve topraðýn kokusunu duymak için bahçeye çýkmýþtým ki; yere çömelmiþ sigarasýný içen Ali’yi gördüm. Yanýna vardým, usulca; – Geçmiþ olsun, dedim. Endiþelenmeyin, arkadaþlar yanýnda. Bu kriz ilk mi diye, sordum. Uzaklara baktý ve benle deðil uzaklarla konuþtu sanki; - Bacým denizciyim ben, dedi. Yýllardýr kuru ekmeðimizi bize deniz verdi. O bizim ilk yarimiz, ilk göz aðrýmýzdýr. Bir gece açýldýk, poyraz bastýrdý, ardý sýra yaðmur fýrtýna. Gök patladý, Karadeniz gittikçe karardý. Her gün elini veren, bizi koynuna alan deniz yabancýlaþtý bize, istemez oldu baðrýnda. Silkeleyip attý bir seher vakti. Devrildi taka, alabora oldu. Yazýk ki benden önce varmýþ kýyýya, Hacer’e haber. Deniz yuttu, içine aldý demiþler. Gel(e)meyecek, gitti dönmeyecek demiþler. Geldim bacým, geldim...Soðuða, fýrtýnaya, Karadenize raðmen geldim, döndüm de, Hacer eski Hacer deðildi.Yoktu yerinde. Onu yutmuþtu deniz, benden önce onu almýþtý. Ne yapsam ne söylesem kar etmedi. Gün- gün ben eridim biçare karþýsýnda. Hacer’i böyle göreceðime alaydýn enginlerine, dedim almadý/ vermedi de. Böyle yaðmurlu fýrtýnalý gecelerde denizle beraber coþar Hacer. Kek yapar bana, ateþler yakar da, yanan benim baðrýmdýr bilmez dedi. Ýnceden baþladý türküsüne; ‘ Karadeniz Karadeniz fýrtýnalar içindeyiz Dört karanfil verdik sana Her biri engin deniz...’
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © laina , 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |