..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Kurguyla gerçek arasındaki ayrım, kurgunun mantıklı olmak zorunda olması. -Tom Clancy
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > ismail sarıgene




8 Ağustos 2006
Gözlerini Öpüyorum Parmak Uçlarımda Asılı Yüreğimle  
ismail sarıgene
Kelimelerin en yalın halinde dans ettik seninle. Bir simitin ikiye bölünmüş halinin küçük sevinçlerinde büyüttük içimizdeki cocuğu. Aynı havayı soluduk, yağmur olup güneşin avuçlarında kuruduk. Ayaküstü yaşanılan sevdalara inat bir yudum sevgiyle doyduk. Ses olduk, karanlığın içinde tükettik kelimeleri. Sevda motifi olup birbirimizi yüreğimize dokuduk. Yol olduk, sevdaya giden rüzgarların gülümsediği imkansızlık olduk seninle. Dua olduk, yağdık kurak sahralara. Birbirimizden ayrı geçen saatleri yokluk harcına katıp ve sevda çimentosunyla karıp imkansızlığın çökmüş duvarlarına sevdamızı ördük.


:BFFB:
Demlenmiş bir çayın dudaklarımda bıraktığı buruk tadını silip her zaman oturduğum altı numaralı bilgisayarın " sık aralı" klavyesine sarıldım yine. Ağustos sıcağında dışarıda rüzgarın toprakla dansını bekleyen insanlara inat ben seninle konuşmaya geldim yine. Mesafeleri unutup gözlerindeki sarı denizlerin üzerinde yüreğini solumaya gelmek.Utangaç bakışlarından düşen gözyaşlarını sağıp Ağustos sıcağında bir damla su isteyen çiceklerin dudaklarını yıkamak.Aramızda bir klavye miktarı uzaklığa inat nefesinden gökyüzüne yükselen çığlıkları yüreğime ilmeklemek ve yüreğinde demlenmiş bahar rüzgarlarıyla Ağustos sıcaklığında serinlemek. Yüreğimi kelimelere indirgeyip yavan düşlerimi senin gözlerindeki ışıkla yıkamaya geldim. Dile gelmiş özlemlerimi gözlerimden akıtıp yine sana koştum yürek mürekkebinin sen kokan satırlarıyla. Evet, her gün bıkmadan usanmadan birşeyler karalamak yalnızlığın buzdan sarkıtlarına. Ama olsun bir yerlerde okuduğunu biliyorum. Gül bahçesinde gezinen yüreğini yetim kelebeklerin sırtına motiflemek gibi kelimeleri süsleyerek " yüreğimdeki seni " anlatıyorum suyun gözyaşlarına. Yazmak, yüreğimi sana akan bir nehrin bir avuç damlası görüp seni yazmak fakir mürekkebin aşk kokan damlalarıyla. Yazmak, seninle konuşmak gibi huzur verici. Göremediğim gözlerini öpüyorum ellerimin dokunduğu klavye sıcaklığında. Dokunamadığım yüreğine bakakalıyorum sana yazdığım satırların ardına konan kırık noktalarında.

Yıldızların gökyüzünde karanlıkla dans edişine tanıklık ediyorum ikimizin şarkısında. Düşler büyütüyorum kısır hayatın yalnızlık sancılarında. Seni büyütüyorum gözlerimin yamalı yaşlarında. Gözlerimden akan yaş olursun bazen , bazen de umudu soluduğum hayat. Gem vurulmuş geçmişime inat seninle seviyorum hayatı. Ayrılıklarda hiç ölmemişcesine seninle soluyorum aşkı ve sevdayı. Köpüğü kirlenmemiş denizlerin hala var olduğu dünyaya yüzümü çevirip sende öğreniyorum bir yudum sevginin nasıl yettiğini. Sofralara oturuyorum, katığım biliyorum taze gülüşlerini. Susuzluğa inat yüreğine bırakıyorum dudaklarımı, her damlasında Cennetin ırmaklarını yıkanıyormuşcasına.Solmuş dudaklarıma yüreğinin kaçamak öpüşlerini sürüyorum. Sevginle tazeleniyor bir dakika önce ölmüş hücrelerim. Seninle gülümsüyor gözlerim..

Yokluğuna inat varlığında yaşamaya çalışıyorum. Bir yudum sevginle, umut kokan sesinle soyağacının kırık dallarına tutunuyorum. Merak etme sevdiğim; düşmeyeceğim kör uçurumlara. Sen varken, sevgin kalbimde dururken acıya yenilmeyeceğim. İrinleşmiş acıyı gögüslenip küçük denizlerin umut dalgalarında yıkayacağım kanayan dizlerimi. Üzerime düşlerimi giyinip her akşam parmak uçlarımda nefes alan yüreğine konuk olmaya geleceğim. Bir çayın iki dudağımın arasına bıraktığı buruk sevda tohumlarını yüreğinin düş tarlalarına ekmeye geleceğim. Bazen seni aynı yerde bulamasam da sana olan sözcüklerimi sabah ezanına emanet edip seni " yüreğimde " sevmeye devam edeceğim.

Unutmadan sevdiğim; seni yalnızlığın küf kokan raflarına kaldırmak için sevmedim. Ya da şehirlerarası yolculuğa çıkmış bir yolcunun ilk ve son kez uğradığı çay bahçesini unutması gibi değil; seni bir nefes alışım bilip varlığınla yaşayıp varlığında gülümsebilmek ölüme. Senin yüreğinde baharlara taze gelin edilmiş düşleri sevdim ben. Her nefesinden gökyüzüne kanatlanan kelebeklerin gözlerinde gülümseyen yüzünü sevdim sevgili. Baharlarını severken karakışlarını elimin tersiyle itelemedim. Karakışlarında arsız fırtınalarda üşüyüp varlığının sıcaklığında ısınmak. Akan gözyaşın olup toprağa düşmeyi, gülüşün olup baharlara gelin olmayı sevdim sevdiğim.

Biliyorum, bir yalanın gerçeğe en yakın halinde sevdik birbirimizi. Aşkın imkansızlığına inat beklemeleri sevdik biz. Yan yana gelmemiş iki kelimenin oluşturduğu sevda cümlesiydik biz seninle. Aşkımızı kırık belli noktalarla son vermeyi değil; virgüllerle yaşatmayı sevdik. Sırtları birbirlerinin sırtına hiç yaslanmamış iki çınar ağacının toprağın altındaki kökleriyle konuşması gibi biz seninle imkansızlığın bir avuç güneşinde sevdik birbirimizi.

Kelimelerin en yalın halinde dans ettik seninle. Bir simitin ikiye bölünmüş halinin küçük sevinçlerinde büyüttük içimizdeki cocuğu. Gecenin karanlığında mum aleviyle aydınlanan yollarında ellerimizi tutmadan yürüdük seninle. Evet, ellerimiz birbirini hiçbir zaman tutmadı ama yüreklerimiz hep aynı saftaydı.. Aynı havayı soluduk, yağmur olup güneşin avuçlarında kuruduk. Ayaküstü yaşanılan sevdalara inat bir yudum sevgiyle doyduk. Ses olduk, karanlığın içinde tükettik kelimeleri. Sevda motifi olup birbirimizi yüreğimize dokuduk. Yol olduk, sevdaya giden rüzgarların gülümsediği imkansızlık olduk seninle. Dua olduk, yağdık kurak sahralara. Birbirimizden ayrı geçen saatleri yokluk harcına katıp ve sevda çimentosunyla karıp imkansızlığın çökmüş duvarlarına sevdamızı ördük. Hiç yıkılmayacaktı sevdamız. Rüzgarlara inat, hırçın fırtınalara inat ayakta kalacaktık. Çünkü biz imkansızlığın içinde birbirimizi en yalın haliyle yaşadık. Biz seninle köpüğü kirlenmemiş sarı denizlerin üzerinde gezinen iki sevdaydık Hasrete gebe kalıp vuslatın doğum sancılarına inat Ahirette gülümseyecek sevdanın tek cümlelik satırıydık biz..

" İmkansızlığın gölgesinde birbirlerinin gözleriyle güneşlenip birbirlerinin yürekleriyle gülümseyen bir sevdaydık biz.."

8 Ağustos 2006 22.10

İsmail Sarıgene

.Eleştiriler & Yorumlar

:: gelişme
Gönderen: levent saral / İstanbul/Türkiye
14 Ağustos 2006
" İmkansızlığın gölgesinde birbirlerinin gözleriyle güneşlenip birbirlerinin yürekleriyle gülümseyen bir sevdaydık biz.." duyguların satırlara sarmaşık gibi dolanmış sevgili İsmail..ama şu yukarıya düştüğüm cümleyle biten yazının sonunda şu olsun isterdim..''NE OLDU BİZE'' çünkü yazı bunu hakediyor..sevgilerimle




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bedelini "" Yüreğimle "" Ödediğim En Masum Günahındım
Gözümü Kapadım / Yakala Beni Ey Aşk!
Özlediğim Kadar Sensin / Sevdiğim Kadar Bensin
Ayyuka Çıkmışken Kekemeliğim / Bir Bıçak Yürür Sol Yanıma
Gözlerinin Kıyılarında Büyümek Öylece
Her Gülüşün Dua Olur Yalnızlığıma
Bir Dua Asılı Kaldı Dudaklarımın İki Yakasında
Sen Geldin / Bildiğim Herşeyi Unuttum
Ben Sana Mecburum Sen İmkansızlığa!
Nüshası Yok Hiçliğimin* / Aslım Sadece Sana Ait

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Demlenmiş Yalnızlığını Yudumluyorum
Kendime Virgülsüz Sitemler
Umudum Oldu Gözlerin
Hasretinle Öptüm Yokluğunu
Yokluğunun Yoksuluyum / Düşmesin Mavi Bilyelerim
Umut Ektim Karanlıklarına
Küçüğüm
İmkansızlığınıza Şerh Düşüyorum
Gidiyorum
Yağmurları Giyindik Üzerimize

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yokluğunu Öptüm [Şiir]
Hasretinle Yaşıyorum [Şiir]
Kıyamam Sana [Şiir]
Severken Unutmayı Öğrenemedim [Şiir]
İmkansızlığını Sevdim [Şiir]
Nerden Bileceksin ki [Şiir]
Güllerim Yansın Avuçlarında [Şiir]
Gözlerine Sakladım Cenneti [Şiir]
Hiç Yağmur Üşür Mü Anne? [Şiir]
Unutmak Ölmekti [Şiir]


ismail sarıgene kimdir?

Bir anahtar deliğinin ardına gizlenmiş Cenneti, gözlerinin ovalarına seren kelimelerimi arayacaksın yorgun kağıtların suskun nefeslerinde. Bulutsuz düşlerin , yıldızsız gecelerin ardında takılıp rüzgarları avuçlarında çıplak denizleri senin gözlerin için yaktığım satırlarımı özleyeceksin. En çok yüreğine dokunduğum " yüreğimi " özleyeceksin. Yüreğini yıldızlara yaslayıp özlemi demleyeceksin gecenin karanlık çaydanlıklarında. . Hasretim büyüyecek damarlarında, duvarlar dilini yutmuşcasına suskunluğun maskesini giyinecek. Beni arayacaksın bensiz cümlelerin sen kokan satırlarında. Bir sigara daha yakacaksın dumanını dağların yüksek yamaçlarına yolladığın. Kesmeyecek bir daha. Küllüklerde öldürdügün sigara izmaritlerinle sönmeyecek hasretim. . Seni şimdiden özlediğim gibi sende " beni " özleyeceksin. . Her dokunuşumda saçlarına gelincikleri seren ellerimin kücüklügünü arayacaksın avuç içlerinde. Temmuz gecesi sebebsizce üştüğünde titreyen tenine gözlerimi sermemi dileyeceksin. Hasreti kanatıp özleyeceksin. . Belki de en çok parmak uçlarının üşümüşlüğüne gözyaşlarımı ateşlere rehin verdiğim gözbebeklerimi özleyeceksin.

Etkilendiği Yazarlar:
Acılarımın arasında kalmış yetim düşlerim beni anlatmaya yetiyor


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ismail sarıgene, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.