..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Hayranlığı o dereceye vardı ki; yere düştü ve kendinden geçti." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun)
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > Nilüfer Aydur




19 Ağustos 2006
Sevgi ve Söz Üzerine  
Nilüfer Aydur
Önce söz gelir, engel tanımaz bir akarsu hüneriyle sızar içimize, ardından sözün hakimi gelir, karşı konulamaz bir güçle sahip olur benliğimize. Sözün gücü en güçlü silahları bile gölgede bırakır. Çünkü silah insanları yok ederek etkisiz bırakırken, söz bunu insan hala yaşıyorken başarır. Ondaki gücü keşfeden herkes bilir, söz; nsanın iç dünyasına inen kapının tek anahtarıdır. Bütün mesele o dünyada ne yapmak istediğin, neyi hedeflediğindir...


:BCCI:
Bu bahar sabahının içimde coşku uyandıran özel bir yanı var. Sanki gökyüzü daha mavi, bulutlar daha beyaz ve şekillendirilmeye elverişli. Çocukluğumdan beri onlara yüzler çizmeye bayılırım. O yumuşacık görüntülere şekiller vermek, bana oyun hamuruyla oynayan çocukların duyduğu mutluluğu yaşatır. Binaların arasından uzanabildiğim kadar uzanıp, ceplerime bulut doldurmak geliyor içimden. Bunu yanımsıra yürüyen kızıma söylüyorum, gülümsüyor. Gözlerindeki ışıltı içimi ısıtıyor. Bulutların arasından yüzüme vuran güneş gibi ruhumu aydınlatıyor gülümseyişi. Anne olmak bir kez daha alkış alıyor yüreğimde. Seni seviyorum... Kırk yıllık bir yaşamı geride bırakmış biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki; insanaoğlunun ağzından çıkan en güzel cümledir ''seni seviyorum''. Ondaki sihirli kucaklayış bazen ilaç, kimi zaman anahtar, gerektiğinde umut, çok kere de inanç halini alır ruhlarımızda. Sevmek değer vermektir çünkü, önemsemektir. İnsanı diğer canlılardan ayıran en büyük özelliklerden biri budur. Sadece güdüleri yönlerdirdiği için değil, emek verdiği için sever insan. Yani kendisine olan saygısından sever ilkin...
Aslında seni seviyorum demeye, karşımızdakinin duymaya ihtiyacı olduğu kadar ihtiyacımız vardır bizim de. Ama nedense pek çoğumuzun ağzından çok az duyulur bu cümle. Söylemeye gerek duymayız, ''nasıl olsa biliyor sevdiklerim onları nasıl ve ne kadar sevdiğimi, ne gerek var aynı cümleyi sürekli tekrar etmeye, hem zaten lafla sevgi anlatılmaz, insan sevgisini hareketleriyle belli eder'' deriz kendi kendimize. Sözlerin hayatımızdaki önemini görmezden geliriz. Oysa söz öylesine etkili bir araçtır ki; binlerce yıllık insanlık tarihi sadece onunla biçimlenmiştir. Tarihimiz, söze hakim olma becerisi göstermiş insanların elleriyle yazılmıştır hep. Önce söz gelir, engel tanımaz bir akarsu hüneriyle sızar içimize, ardından sözün hakimi gelir, karşı konulamaz bir güçle sahip olur benliğimize. Sözün gücü en güçlü silahları bile gölgede bırakır. Çünkü silah insanları yok ederek etkisiz bırakırken, söz bunu insan hala yaşıyorken başarır. Ondaki gücü keşfeden herkes bilir, söz; nsanın iç dünyasına inen kapının tek anahtarıdır. Bütün mesele o dünyada ne yapmak istediğin, neyi hedeflediğindir...
Tarih boyunca bizi ele geçiren sözlerin çoğu ne yazık ki aramıza kin tohumları serpmiş, savaşlar için haklı sebepler göstermiş, bilgisizliklerimizden korkular üretmiştir. Söz kutsallaştırılmış, bilgi insanın asla ulaşamayacağı yüksekliklere kaldırılmıştır. Ama neden? İnsanlık adına iyi şeyler yapmak için yola çıkmış bunca insan, nasıl olup da insanlığın zararına sebep olmuştur çok zaman? ''Cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşelidir'' de ondan. Tüm insanlık adına tek bir mükemmel çözüm yoktur, zira aynı elmadan herkes aynı tadı almaz, kırmızıyı her göz aynı görmez, askari müşterekler ancak askari insanlar üretir ve insan doğasından uzaklaştıkça tükenir de ondan... Eğitim, çalışma, sorumlu olduğun insanları geleceğe taşıma gibi gündelik yaşantımıza hakim unsurlar bizleri birbirimizden gittikçe uzaklaştırmaya başladı. Sevgiyle yapılması gereken şeyler zorunluluk halini alınca, ortaya çıkan sonuçlar da mekanikleşmeye başladı. İtiraf etmekten korkmayalım, içinde bulunduğumuz bu durumdan çıkmanın mutlaka bir yolunu bulacağız, yeter ki farkında olalım. Yeter ki, kendimize ve insana dair umudumuzu hep koruyalım. Ve sevginin insan yüreğindeki yerini hak ettiği boyuta çıkaralım.Yüreğinde sevgi biriktirmeyi başarmış her insan gittiği yere bunu taşıyacaktır. Sözü en çok sevgi taşıyan bir araç olarak kullanalım. Herbirimizin en az bir tane canı gibi sevdiği,hatta canından çok sevdiği insan vardır hayatında. Öyleyse neden uğruna ölümlere gidebileceğimiz o insan için, ölümüzden çok daha fazla işe yarayacak olan bu kolay şeyi yapmayalım? Neden günlük konuşmalarımızın içine bu cümleyi yerleştirip, her fırsatta mırıldanmayalım? SENİ SEVİYORUM...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Çirkin Ördek Yavrusu İnsan Hayvan mı?
Bendeyişler - 6
Kutsala İlişkin
Bendeyişler - 4
Bendeyişler - 3
Sistemin Ruhu - 8
Bendeyişler - 5
Sistemin Ruhu - 7
Bendeyişler - 1
Bendeyişler - 2

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sus - II - [Şiir]
Sus - I - [Şiir]
Kızıma [Şiir]
Yalnızlık Kimsesizlik Değildir [Şiir]
Söz Vermiştin İnanacaktım [Şiir]
Hâlâ Bitmedik İnadına - VI [Şiir]
Hâlâ Bitmedik İnadına - VII [Şiir]
Hâlâ Bitmedik İnadına - V [Şiir]
Hâlâ Bitmedik İnadına - IV [Şiir]
Aynı Zamandı [Şiir]


Nilüfer Aydur kimdir?

İçine hapsolduğumuz evrenin dışına hiç çıkamayacak olsak da, bizim işimiz o evrenin duvarlarını kemirmektir. Zira o duvarlar ruhumuzun besin ihtiyacını karşılar.

Etkilendiği Yazarlar:
Daha çok felsefi etkilerden söz edebilirim...


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Nilüfer Aydur, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.