Bir gariptir bu zamanda aşk; dikeni değil de çiçeğin kendisidir canı acıtan âşık olmak mı zor yoksa olmamak mı ya da ne bileyim onu koruma, sakınmak, acısıyla kabullenmek mi zor?
Bir gariptir bu zamanda aşk; ağaçlara kazınan bir kalp iki harf, bir muhallebi kâsesinde iki kaşık olmak, bir simidin arta kalan susamlarını ıslattığın parmağında dudaklarına dayamak, siyah beyaz film karelerinde kalan son durak bu zamanda aşk
Bu zamanda aşk dediğin ne bir sevda sözünün arkasında ki gizli gözyaşlarına dokunabilir nede acıyan yüreğin sessiz çığlığını duyabilir.
Üstünde rakamların olduğu bir kâğıt parçasına yazıldı aşk ve bir manavda ya da bir bakkalda son buldu.
Bir gariptir bu zamanda aşk bir otobüs camının buğusuna yaslanmış bir yolcudur aşk her an gitmeye hazır bir şekilde bekler durur,
Kimse fark etmez onun bu sessiz bekleyişini otobüsün kalkma anonsu duyulunca kulaklarda işte o an başlar orda bekleyen yolcunun varlığının sızısı.
İsrafil' in (A.S) kıyamet günü üfleyeceğini bildiğin o surun sesini duyarsın o anda ve mahşer günün kurulur yüreğine kafan önde sorgulamalar başlar gecelerce
Cehennemin en yüksek kulesine yerleşirsin ve en büyük ateşi sen verirsin yüreğine oysa aşk her zaman orda o asilliğiyle beklemiştir seni.
Bir gariptir bu zamanda aşk bir şarkı sözünde gizli kalır orda yaşar kendini bir muhabbet kuşunun yalnızlığında sana duyduğu sevgidir aşk ve dile gelmesidir
Şairin beyaz kâğıt üzerinde yazdıkları değil kalemin o kağıtla buluşurken yaptığı sessiz tangoda gizlidir aşk, şairin kelimeleri ise bu dansın sadece müziği olmuştur,
Her insan bu müziğe kapılmıştır kimse fark etmemiştir kağıdın kalemle dansını ve muhabbet kuşunun sana olan sevdası yüzünden dile geldiğini
Bir gariptir bu zamanda aşk; sadece adı aşktır.