..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Her devrim yokolup gidiyor ve peþinden yalnýzca yeni bir bürokrasinin artýklarýný býrakýyor. -Kafka
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Yazarlar ve Yapýtlar > Nigar Özafacan




16 Ocak 2007
"Ilgaz, Anadolu"nun Sen Yüce Bir Daðýsýn. Eteklerinde Kitaplar" *  
Nigar Özafacan
Edebiyatýmýzýn çýnarlarýndan biri olan Rýfat Ilgaz’ýn yaþam öyküsü çok çetindir; sürgünler, hapislikler ve zorluklarla dolu bir roman gibi. Týpký 1944’lerin Ýstanbul’unu anlattýðý, “Karartma Geceleri” adlý romaný gibi…


:IJFB:
Edebiyatýmýzýn çýnarlarýndan biri olan Rýfat Ilgaz’ýn yaþam öyküsü çok çetindir; sürgünler, hapislikler ve zorluklarla dolu bir roman gibi. Týpký 1944’lerin Ýstanbul’unu anlattýðý, “Karartma Geceleri” adlý romaný gibi…

Türkiye’nin, 2’nci Dünya Savaþý’na girmemesine raðmen tarihinin en zor günlerini yaþadýðý yýllardýr. Alman savaþ uçaklarýnýn bombardýman tehlikesi nedeniyle perdelerin sýký sýkýya kapandýðý, ýþýklarýn söndürüldüðü, fakat karartmanýn sadece gecelerde deðil, insanlarýn içinde de olduðu yýllardý. Türkiye’nin en zor günlerini anlattýðý bu romanýnda genç bir öðretmen vardý; Mustafa Ural. Ve Mustafa Ural aslýnda Rýfat Ilgaz’dý. Ilgaz, kendi yaþadýklarýndan yola çýkarak, Mustafa Ural’ý yaratmýþtý. Tek suçu okumak, yazmak ve öðretmek olan, ancak Ýstanbul sokaklarýnda kaçmak zorunda kalan Mustafa Ural’ý.

1911 yýlýnda Kastamonu, Cide’de doðar Rýfat Ilgaz. Þiir yazmaya ise ortaokul yýllarýnda baþlar. Önce yerel gazetelerde yayýnlanýr yazýlarý ve þiirleri. Anadolu’da öðretmenlik yapar, bitmek bilmeyen bir tutkuyla. Eðitimcidir çünkü her þeyden önce. Paltosu ve pantolonu olmadýðý için okula gidemediði yýllarýný anlatýr öðrencilerine. Eðitim sistemin yanlýþlýðýndan söz eder. Daha çaðdaþ ve bilgiye dayalý bir eðitimi savunur. Düþünür ve düþündüklerini öðrencileriyle, okurlarýyla paylaþýr. Düþünmenin pek makbul sayýlmadýðý yýllara rastladýðýndan, hapse atýlýr ve öðretmenlikten alýnýr. Öðretmenlikten uzak kaldýðý bu yýllarda, yazar sürekli. Ýlk þiir kitabý olan “Yarenlik”i bu yýllarda yayýmlar. 1944 yýlýnda çýkan “Sýnýf” adlý þiir kitabý öyle büyük bir ilgi görür ki, dönemin sýký yönetim kararýyla toplatýlýr. Türkiye’nin en önemli halk bilimcisi Pertev Naili Boratav “Sýnýf” için, “Yeni Türk þiirine inanmayanlara, Rýfat Ilgaz’ýn kitabýný okuyup anlamalarýný dilemekten baþka çare yoktur” demiþtir. Aziz Nesin ile birlikte Cumartesi Dergisi’ni; Esat Adil ve Sabahattin Ali ile Yýðýn ve Gerçek Gazetesi’ni çýkarýrlar.

Sürgün, hapis ve sansürle bütünleþen yýllar

Öðretmenliðe geri döndüðünde, hastalýðý müsaade etmez bu kez de. O, yine yazar. Yazdýklarýný mizahla bütünleþtirir. Dönemin ünlü siyasi mizah dergisi Makro Paþa’nýn kadrosuna dahil olur.1950’li yýllarda gazetecilik yapmak ister, fakat “sakýncalý!” olduðundan kendi ismini kullanamaz yazdýklarýnda. Turhan Selçuk ve Ýlhan Selçuk’un çýkardýðý Dolmuþ Dergisi’nde “Stepne” takma adýyla “Hababam Sýnýfý”, “Pijamalýlar” ve “Don Kiþot Ýstanbul’da” gibi eserlerini dizi olarak yayýmlar. 1961 Anayasasý’nýn getirdiði kýsmi özgürlüklerle, sakýncalýlýðý (!) kalkar ve kendi adýyla yazýn dünyasýna geri döner. Birçok gazete ve dergide çalýþýr. Kitaplarýný yayýmlar. 1974 yýlýnda ise Basýn Þeref Kartý sahibi olarak emekli olduðunda, doðum yeri Cide’ye yerleþir. Hayatý boyunca süren tutuklamalar, gözaltýlar, 70 yaþýna gelse de peþini býrakmamaya kararlýdýr ve 80 darbesiyle gereksiz yere gözaltýna alýnýr. Ýþkence görür koca çýnar yeniden. Tutukluluðu bitince ölümüne kadar, Ýstanbul’da, oðlu Aydýn Ilgaz ile birlikte yaþar. Yaþamý boyunca kendi için deðil, sömürülen, ne pahasýna olursa olsun ayakta kalmaya çalýþan insanlar için yaþamýþtýr Ilgaz. “Göremedik sýkýntýsýz yaþandýðýný, / Rahatýn þiirini yazamadýk, / Ne kadar uzak / Heveslerimle içli dýþlý yaþamak, / Üzmek hastalýklý þiirlerle / Eþimi, dostumu; / … / Penceremin altýndan geçenler, / Saçlarý daðýnýk, gözleri uykulu, / Çoraba, tütüne gidenler, / Beni huyumdan ettiniz! / Yorgun gözlerinizdeki acýyý / Dert edindim kendime. / Saçlarýný tezgahýna yolduranlarý, / Sýtma gebesi tazeleri görmeseydim, / Boþuna harcayacaktým sevgimi.” Sivas olaylarýnýn 5 gün sonrasýna rastlayan ölümü, O’nun bu sevgisinden ve duyarlýlýðýndan kaynaklanýr.

Mizahla yoðrulan gerçeklik

Eserlerinde Anadolu insanýný anlatmýþtýr. Güçlükleri, hapislikleri, köylülerin yaþam mücadelelerini, direnen insanlarý… “Ýnsanlarý alabildiðine sevmeyi, / Býrakmazlar yanýna. / Böyle çekersin cezasýný / Üç duvar, bir kapý arasýnda; / Onlardan ayrý / Böyle onlardan uzak. / Yasak sana, boylu boyunca sokaklar, / Bahçeler, yalý kahveleri. / Dostlara þimdi mektup deðil, / Bir selam bile yasak.

Mizahla yoðurduðu eseleri de vardý ki, en unutulmazý “Hababam Sýnýfý”dýr. Birbirinden farklý kuþaklarý hala böylesine etkileyen baþka bir eser daha var mýdýr bilemiyorum ama, Hababam Sýnýfý, hepimizin sýnýfýdýr. Belki de bu kadar hayatýn içinden ve bu kadar canlý olmasýna borçludur bunu. Ýlhan Selçuk’un 1965 yýlýnda yaptýðý bir deðerlendirme vardýr ki, aradan geçen 40 yýla karþýn hala gerçekliðini koruyor. “Anlatmasý pek kolay… Hepimizin sýnýfýdýr o… Öðretmeniyle ve öðrencisiyle… Kara tahtasý, tebeþir kokusu, haytalarýn gürültüsü, kaðýt hýþýrtýsý, sýra gýcýrtýsý, yazýlýsý, sözlüsü, kopyasý, karnesi, yoklamasý ve bütünlemesiyle okul hayatýnýn acý ve tatlý anýlarý… Türkiye’nin gerçeði içinde ortaöðretim hayatýný mizah edebiyatýnda klasikleþtiren bir eserdir Hababam Sýnýfý. Köy gerçeði, Anadolu gerçeði, Ýstanbul gerçeði diye yürüyor edebiyatýmýz, görülüyor ki bir de Hababam sýnýfý gerçeði var. Ve Türk toplum yaþamýnýn çok önemli bir kesimidir o…”

Yaþamayý, kendi deyimiyle bir “yürek iþçiliði” olarak görmüþtür Rýfat Usta. Yüreðiyle yaþayan bir yürek iþçisi! Anadolu insanýnýn yüreðine girip, orada yeþeren bir çýnar. Karadeniz’in kýyý köylerindeki insanlarýn yüreðine Yýldýz Karayel ile girdi. Karadeniz’in Kýyýcýðýnda adlý eserinde ise, yaþanan sosyal bozukluklarý anlattý, kanayan yaralarýný… Karartma Geceleri’nde 1940 kuþaðýnýn, o kayýp kuþaðýn yitilmiþliðini… Sarý Yazma’da, sürgünler ve þiirle harmanlanan otobiyografisini… Yokuþ Yukarý ve Kýrk Yýl Önce Kýrk Yýl Sonra’da, genç kuþaklara aktarmak istediði deneyimlerini… Pijamalýlar’da, yoksulluk içinde yaþayan, ama yaþamak için direnen insan öykülerini… Meþrutiyet Kýraathanesi’nde, günlük yaþamýn içinden çizdiði karakterlerle, hayatý anlattý bizlere.

“Fedailer Mangasý’nýn demirbaþlarýndandý”

Fakat her þeyden önce þairdi Rýfat Ilgaz. Kolay mý? Ýlk hapisliðini þiiri yüzünden yatmýþtý. Toplumcu þiirler yazmasýna raðmen, jenerasyonunun bütünüyle etkilendiði Nazým Hikmet’in sadece tarzýndan etkilenmiþtir. Nazým Hikmet de Orhan Kemal’e “Gençlerin içinde çok beðendiðim þairler var” demiþ, Rýfat Ilgaz’ý örnek göstermiþtir hep “Kendi sesini bul!” diyerek. Behice Boran’da, “Rýfat Ilgaz, müreffeh bir zümrenin deðil, fakat bir günden öbürüne yaþayabilmek için didiþen, böyle üzüntülü günlerin akþamýnda, bazen gününü gün etmek için þöyle bir demlenen halkýn þairidir” diye tanýmlar Ilgaz’ý. Þiir yazmayý gerçekten çok sever Rýfat Ilgaz; “Önce þiirde sevdim kavgayý / Özgürlüðü kelime kelime þiirde. / Mýsra mýsra sevdim yaþamayý, / Öfkeyi de, sevinci de… / Senin ýþýklý günlerin, / Benim iyimser dostlarým / Hepsi hepsi þiirde. / Ne varsa yitirdiðim… / Bütün bulduklarým þiirde. / Kafiyeden önce gelen / Sevgilerimiz mi sade, / Sürgün de var / Hapis de.” Rýfat Ilgaz’ý bir þair olarak belki de en iyi, kuþaktaþý, Attila Ýlhan anlatmýþtýr; “… Rýfat Ilgaz, o dönemin toplumcu þairlerinin en nev’i þahsýna münhasýr olaný idi. Þiirlerini sanki dudaklarýndan eksik olmayan bir tebessümle yazardý; ilk bakýþta masum, hatta basit sanabilirdiniz; etkisi daha sonra derinleþiyor, anlamý ya da mesajý, sonra sonra insanýn içine iþliyordu… O, Fedailer Mangasý’nýn demirbaþlarýndandý.”

Sitemkardýr yaþama ve yaþamýn getirdiklerine. Ama piþman deðildir hiçbir þey için. Dedik ya, yürek iþçisidir, halkýn þairidir… Halk için yaþamýþtýr, kendini düþünmemecesine… “Bu ayaklar benden hesap soracak, / Bir düþüncenin peþinden dolaþtýrdým sokak sokak. / Bu baþ, bu eðilmez baþ da öyle / Bazý sarhoþ, bazý yorgun, / Her zaman yastýða hasret! / Bu ciðer de benden hesap soracak, / Esirgedim, güneþini, havasýný. / Bu aðýz, bu diþler, bu mide… / Ne ikram edebildim ki bol keseden. / Bu bilekler de hesap soracak, / Göz yumdum çektikleri eziyete. / Bilsem ki kimsenin parmaðý yok / Bu sürüp giden iþkencede, / Kýlým bile kýpýrdamadan bir sabah / Çekerdim daraðacýna, çekerdim kendimi / Bilsem ki suç bende!..



* Baþlýktaki söz, Can Yücel’e aittir.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yazarlar ve yapýtlar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
"Size Sunuyorum Tüm Þiirlerimi, Ey Tarihin Hürriyet Kavgalarýnda Ölenler!"
Türkü Gibi Bir Yaþam; Fakir Baykurt

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yarým Kalan Bir Mucize; Köy Enstitüleri


Nigar Özafacan kimdir?

3 yýldýr yazýyorum. Kendimi bir edebiyat tutkunu olarak tanýmlayabilirim. Çeþitli gazetelerde muhabirlik yaptým. Amacým, yazýlarýmýn geniþ kitleler tarafýndan okunabilmesi. Bu amaçla durmadan yazýyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
Hýfzý Topuz, Cemal Süreyya, Sait Faik Abasýyanýk, Can Dündar, Özcan Bilir, Piraye Þengel


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Nigar Özafacan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.