İnsan özgür doğar, ama her yanı zincire vurulmuştur. -Rouesseau |
|
||||||||||
|
“hoş gelmedim” diye cevap verir.Konuyu açıklamadan da odasına girer ve kapıyı çarparak kapatır.) Anne; -N’oldu?Ne var? -…………….. -Sana soruyorum.Ne var? -……………. -Ben bu evde eşek başı mıyım? Çabuk gel ve neler olduğunu anlat bana… -Bi şey yok! -Bi şey var ve o neyse bunu bana hemen şimdi anlatıyorsun. -Anne lütfen!Yok bi şey. -Çabuk dedim sana. -Of! Of!... -Of denmez anneye…Allah çarpar , eciş bücüş bi şey olursun alimallah….Ya!...Ben senin yaşındayken, anneme karşı bırak “of” demeyi, başımı kaldırıp yüzüne bakamazdım.Ama nerde sen de o terbiye…Tadından azıyorsun sen… -Ya yok bi şey…Hem ben senin zamanında yaşamıyorum.Senin zamanın çoktan geçmişte kaldı..Zaten o zamandan bu güne kalanları artık sadece etnografya müzelerinde görebiliyoruz.Tabii Safiye Teyze ve sen hariç… -Maşallah, maşallah…Dil de fırıncı küreği gibi…Bir söyle bin işit.Nar gibi – kızıma söyledim bir tane ondan duyduğum bin tane.Bil bakalım bu ne? Konuş konuş, akşam babana verirsin bunların hesabını. (Kendi kendine homurdanır.) Genç kız dediğin kibar olur, uysal olur, titiz olur.Odasına girsen çıkış yolunu bulmak için yön işaretlerine ihtiyaç var.Darmadağın her şey.Demezlerki titiz Hayriye’nin kızı…Kime çekti bilmem ki…Hep babaannesi hep…Çeken damarların kurusun inşallah!... Ah! Ah! Git de Safiye Hanımın kızını gör.Pırlanta, pırlanta…Annesinin bir dediğini iki etmez.Annesi “yok olmaz” dese nefes bile almaz.Ama nerde o, nerde sen!...Sen onun tırnağı bile olamazsın. -Anne, neden bana sürekli o sünepeyi övüp duruyorsun? -Çünkü o iyi bir kız. Hem de Safiye’nin sözünden dışarı çıkmıyor. -Hah , çok iyi dedin.O kızın annesi Safiye Teyze. Benim annem babam ayrı, onunkiler ayrı.Unutma, armut dibine düşer. -Yani biz miyiz, senin terbiyesizliğinin sebebi?Bunları duyacağıma kulaklarım sağır olaydı keşke.Ah! Ah! Ah! Yemedik yedirdik sana, giymedik giydirdik. Para dedin verdik, gezmek istedin götürdük. ( Kız annesinin sözünü keser.) -Götürdünüz evet. Sınıf gezisine bile geldiniz benimle.Arkadaşlarım hala dalga geçiyor.Tuvalete giderken bile “ Annenden izin aldın mı?” diye soruyor, sonra da gülüşüyorlar. -Eeee!.... N’olmuş yani? Başına bir şey gelmesin diye geldik. Sen de anne olunca anlarsın ne demek olduğunu.Sana değil kızım bizim güvensizliğimiz, çevreye.Kötü zamanlarda yaşıyoruz, çok kötü. -Ya anne bunun güvenle ne ilgisi var? Hadi var diyelim…Ya her sene başında okulların açıldığı ilk gün elimden tutup okula götürmenize ne demeli?Kantinde satılan yiyecekler zararlı diye beslenme çantası hazırlaman, okula her gelişinde kantindeki yiyeceklerin son kullanma tarihleri geçmiş mi diye kontrol etmen… Kantinci seni uzaktan gördüğünde yolunu değiştirir oldu.”Benim olmadığımı söylersiniz” deyip sıvışıyor herif. -Fena mı oldu? Geçen yıl nasıl yakaladım tarihi geçmiş krem peynirleri satarken? Benim titizliğim sırf sen hasta olmayasın diye.Kendim için mi yapıyorum sanki? -Evet ben hasta olmayım diye doğru…İki ay önce beden eğitimi dersi için hazırlanırken, zorla tıkıştırdığın ter bezini gördüler arkadaşlar.Ne söylesem kurtulamadım alaylarından.Utancımdan yerin dibine girdim. -Allah utandırmasın kızım . Ne var bunda utanacak? Terlesen, sonra terin üstünde soğusa üşütür, hastalanırsın.Böylesi daha mı iyi olur? -Peki, geçen hafta okuldan sonra arkadaşlarla çay içeceğiz anne dediğimde ne yapmıştın? -Hiiiiiiç.Ne yapmışım ki? -Yapma anne yaaa!...Yanımızdaki masaya gelip oturmuştun, üstelik de başında sarı bir peruk, gözünde siyah güneş gözlükleriyle… -Yakışmıştı ama değil mi? -Anne ne yakışması Allahaşkına!...Güneş gözlükleriyle oturduğun yer bodrum kattaydı.Herkes dönüp dönüp sana bakıyordu. _Yok ya, ben niye hiç fark etmedim? -Fark etmezsin tabii, sarı peruğunun saçları gözünü kapatıyordu.Sen de onları çekiştirip duruyordun.Bizim arkadaşlardan bazıları “ A aaa! Bu kadın bizim kantin müfettişine ne kadar benziyor, sanki onun sarışın hali “ dediler de çaktırmamak için akla karayı seçtimdi. -Niyeymiş o ?Tv deki filmlerde de hep öyle hafiyelik yapıyorlar ama kimse anlamıyor onun kim olduğunu. -Tv de anlaşılmıyor çünkü onlar rol yapıyor.Ama biz Tv dizisinde yaşamıyoruzki… ……………….. -Anne bak!Ben böyle yaşamak istemiyorum.Ben ne sizden ne de kendimden utanmak istemiyorum.Ben, sizin benim peşimden dolaşmanızı , sürekli benim adıma karar vermenizi, beni başkalarıyla karşılaştırmanızı istemiyorum. Ben sizin , benimle gurur duymanızı, bana güvenmenizi istiyorum.Karar verirken bana yol göstermenizi ve kararıma saygı olmanızı istiyorum.Ayaklarım üzerinde sağlam durabilmem için yardımcı olmanızı bekliyorum.İstiyorumki, başarılı olmam için beni yürekten destekleyen , ihtiyacım olan ortamı hazırlarken bunu başıma kakıp durmayan bir ailem olsun.İstiyorum ki ailem, onlara dayandığımda bir kale kadar sert,sağlam ve güçlü ;üzgünken de başımı omzuna koyup ağlayabilecek kadar yumuşak olsun.Sadece dinlediğim değil aynı zaman da beni de dinleyen , anlattıklarıma değer veren , ön yargıyla yaklaşmayan bir ailem olsun.Ama hepsinden önce ve illaki beni seven ama sadece ben olduğum için seven bir ailem olsun.Başkalarına benzediğim ya da birilerine benzemediğim için değil…Sadece ben olduğum için…Lütfen anne , çok mu zor bu? Bunu başaramaz mıyız? -Ne demek başaramaz mıyız? Canım benim, olur mu hiç?Tabii ki başarırız.Gel hadi.(Sarılırlar.)Seni seviyoruz biz, hem de çok seviyoruz..Çok seviyoruz…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © nalan gök, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |