..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Başka dillerle ilgili hiçbir şey bilmeyenler, kendi dilleriyle ilgili de hiçbir şey bilmiyorlar. -Goethe
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > nurtaç yılmaz




22 Ağustos 2007
Ölmeee Vedat Bey Ne Oluuuur….  
Gecesinden sıkıntısı başlayan kaybı büyük, acı bir gün

nurtaç yılmaz


Çalışmakta en zorlandığım, şekeri fazla olduğunda hiçte şeker olmayan şeker gibi müdürüm M. Vedat Eren'in anısına... gözlerimde yaşlar, sıcak sıcak anılarım ve pişmanlıklarım var...


:BDAG:
Ölme yaa az dişini sıksan, nefes alsan en azından almaya çalışsan olmaz mı? Ölmeee ne oluuur.

İlk iş görüşmesinde 29 ekime kadar sana ihtiyacım var, ben sağ kolumu arıyorum, o yüzden kaza oldu hamile kaldım, hastalandım doktora gidicem, sıkıldım tatile gitmem lazım demeyeceksin demiştiniz hiç olmadığınız kadar ciddi bir tavırla, ben tamam ben kabul ediyorum ama ya siz beni bırakıp giderseniz ben ne olucam demiştim sizde ben bu güne kadar hiçbir işimi yarım bırakmadım demiştiniz bende size güvenmiştim. Şimdi ne oldu da yarım bırakmaya kalkıyorsunuz Vedat Bey. Siz varken ölmek için seçeneğim vardı, ya soğuktan ya sigara dumanınızdan ölecektim, ne çok gülerdik bu espiriye. Olsanız da gülsek yine ha ne güzel olur.

Sitem edip hiç sahaya inmiyorsun, ne biçim mühendissin derdiniz, en son kolumdan tutup sahaya indirecektiniz ya o günü iple çekiyorum, bilmediğim şeylerde aaa bunu bilmiyosun ne kadar ayıp hiç yakıştıramadım deyip beni ayıplayın razıyım ama ölmeyin. Hani arabanızın borcu yeni bitmişti işi biraz geciktirip ev alıcaktık ya size. İşi yetiştirmek için niye acele edipte kalbinize yüklendiniz ki. Arabanız kapının önünde sizi bekliyor gelin lütfen benide ışıklarda indirin olmaz mı?

Hani alışveriş merkezini, reali gezecektik birlikte, işini kötü yapan taşeronlara kızıp küfredecektik ben küfür bilmem ya ben sadece embesiller diyicem siz benim yerime de zevkle küfredecektiniz, hayata kızıpta ölmeyiiiin lütfeeen.

Sabah evden nasıl çıktınız ki eşinizle küsmüydünüz, barışık mı, şakalaşıp mı ayrıldınız ki bilmem ama hep eşinizden bahsederken yorgun gözlerinizin içi gülerdi ya, “benim eşim çook güzel ve vefakardır” derdiniz gururla ve göğsünüz kabara kabara, şimdi o göğsünüze ne oldu niye inip kalkmıyor ha ne oldu ki bu kadar erken pes dediniz. hani kızım bana her konuda yardımcıdır ve anlayışlıdır her sıkıntımı bilir harçlığını baba sıkıntımız varsa bende biraz para var verebilirim der diye anlatırdınız, şimdi kızınızı kime bırakıyosunuz ki. Yaşlanınca daha çok çocuklarıma bağlandım demiştiniz oğlunuzu peşpeşe arayıpta tam otobüsten indiği anda heyecanlanıp hah oğlum vardın mı bak ne güzel
denk getirdim demiştiniz ama oğlunuz bilmiyordu ne kadar sıklıkla aradığınızı şimdi oğlunuz sizi aradığında ulaşamayacağı yerlere gitmeyin, yapmayın bunu.

Real inşaatını bitirip sınırsız tatile çıkıcam diyordunuz tatil planınız böylemiydi, ya daha ölmeyin ne olur. Ben kendimi affettirmedim ki size. bana kızdığınız için size kızardım içten içe, arkanızdan söylenirdim, çalışırken zorlandığım en zor insanlardan biri derdim. Şimdi onlar için özür dileyip, sizi sevdiğimi söyliyicem, daha çalışalım birlikte diyicem, ne olur hemen şimdi ölmeyin. Söz kimse için bir daha bişey demiyicem yeterki nefes alıııın. Vedat beyi kaybettik dedirtmeyin kimseye…ölmeee ne oluuur…ağlamak sana hiç yakışmıyor derdiniz ya ağlasam dönermisiniz ki, dönseniz keşke. Benimde ölmek için seçeneğim olurdu…
Bahçeden bir gül kopardım ve bu yazıma iliştirdim masanıza bıraktım okursunuz demi. Şimdiden sizi anlatırken dili geçmiş zamanı kullanıyoruz, ne çabuk alışıyor insan ne garip değilmi şimdi siz bizim için gelecek olan bir zamandasınız biz sizden geçmiş zamanlı bahsediyoruz, ne çabuk ve zamansız kaybettik sizi. Sizi seviyormuşum Vedat Bey. Yolunuz açık olsun, günahlarınız af edilsin.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: başın sağolsun
Gönderen: ZamanTüneli - Erdal BABÜR / İstanbul/Türkiye
29 Ağustos 2007
hayat işte...seninle bu olyı yaşamış kadar oldum..kalanlarına sabır diliyorum...sanada sağlıklı mutlu yıllar diliyorum...abin..




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Neden postacılar akşam çalışmaz ki?..
Pir’ imin gölgesinde; KONYA
yaşam ırmağım; tatlı, şirin, inceden..

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sadece Merhaba Demek İstedim...
Seni düşünürken uyuya kalmışım, tutulmuş her tarafım; sana!
Kavuşmak Değildi Hayalim Karşılaşmaktı Sadece…
mor kanatlı kelebektin...
adsız zamanlar ve kayıp kahramanları düşümde
Aynı şehirde, yine senden uzakta, yine sensiz;
günahlarıma af arıyorum vergilerim ceza almakta...
gece yolculuklarım, düşlerimle eski şehirlere
Mevlevi Soluk
sana... sonkez

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Ebedi gönül dost’uma; [Şiir]


nurtaç yılmaz kimdir?

Çeyrek asırlık ömrümün kısmen özeti; Dönüşü yok yaşamın, kaçışı da. Her şeyde olduğu gibi küçük hileleri var sadece. Yarından kaçmak için bugününü boş bırakmamalısın, bugüne yarını yaşarken geçmiş dense de yarınının yarını şimdilik zaten boş, belki de hiç yok, unutma! “Yaşam üç gün dört gün bile değil” zikrin olsun her kötülükle karşılaştığında ve kötülük yapmak istediğinde. Dünyaya tek geldim, tek yaşıyorum, tek ölücem ve her daim dost’um, vekilim Allah-u Teala’dır demeyi ihmal etme, terk edildiğinde. Yaşadıklarını yazarken de kurşunkalemle yaz ki yaşanılanları silemezsin ama yazdıklarını silmek rahatlatır seni, denemelisin. Hedefin; gökyüzüne son kez baktığında maviyi, yaşamına baktığında sadece iyilik ve hüzünlü de olsa mutlu yüzler görmek olsun. Bir daha severken de bekleme sakın, yaşamı zevkli kılacak son şansın belki. Gökten melekler damla damla inerken, otobüs kuyruğunda üşümüş ellerini yüreğinle ısıtmak en güzel bir önceki günün olsun hem de her gün.

Etkilendiği Yazarlar:
mevlana..


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © nurtaç yılmaz, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.