..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Denemeler"de gördüğüm şeyi Montaigne'de değil, kendimde buluyorum. -Pascal
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > Bahadır ÖZBÜTÜN




7 Ekim 2007
Avuçlarında Gün Işığı  
Bahadır ÖZBÜTÜN
Eğer yeni bir sevgiliyeyse gidişin utanmamalısın çıplaklığından. Üşümelisin. Ve ısınabilmek için yeniden ve ısıtabilmek için aynı soğuğu paylaştığın bedeni sevişmelisin, avuçlarında gün ışığı.


:BHDD:
Üşümelisin...
Ürpermeli tüm vücudun günün ve gecenin nefesiyle...
Soğuğu duymalısın bedeninde, diken diken olmalı tüylerin...
Koşmalısın sokaklarda, belirlediğin hedefe ulaşana kadar
ve durmadan
ve yorulmadan
ve dinlenmeyi düşünmeden.
Koşmalısın varmak istediğin o yer, ona; ve varmayı başardığında durmalısın, duracağını hissettirebilmeli sana nefes alış verişindeki düzensiz akışkanlık...

Her adımın geçmişinden koparmalı varlığını, yepyeni bir sen olmalısın, taptaze, tertemiz. Aklında kalan anı parçalarını rüzgara savurmalısın parça parça ve yararlansın diye senden sonra gelenler...Sana eskilerden kalanlar bir işine yaramayacak vardığın yerde emin ol! Kaybedilmiş bir savaştan arta kalan kanlı bir zırhtır onlar en fazla.

Soyunmalısın, çırılçıplak kalmalısın, üşüdükçe daha çok soyunmalısın, insanların şaşkın bakışları kayıp gitmeli bedeninde, sana dokunmadan, dokunamadan.

Bedeninde kalan izler- başka erkeklerden, başka kadınlardan- silinmeli hiç olmamışçasına. Yüreğindekiler de ve beynindekiler... Dünyadaki ilk gününe dönmelisin. Her şeyi unutmalısın;ciğerini yakan ilk nefes ve canını yakan ilk şaplak dışında.İlk aşkını unutmalısın mesela ve sonuncuyu ve arada kalan tüm aşkları. Aşık olduklarını değil yalnız, sana aşık olanları da.Bedenine sinen tüm kokular silinmeli ağır ağır ve dönmemecesine. Sadece bir tutam karanfil kokusu kalmalı saçlarında, hatırlatsın diye ölümü.

Dudağındaki ıslaklık kurumalı, yeniden ıslanabilmek için. Soğuk bir pınar akmalı vardığın yerde susuzluktan kurumuş dudaklara.


İçinde bir boşluk olmalı;
çocukların koşup oynayabileceği kadar,
iki ordunun savaşabileceği kadar,
kaygısız bir ağaç dikebileceğin kadar
ve yeni bir aşk sığdırabileceğin kadar.
Eskileri kaldırmalısın karton kutular, keskin naftalin kokusu ve bir kaç koli bandı nezaretinde. Zihnin en gizli köşelerinde küflenmeye bırakmalısın.

Üşümelisin...
Soyunmalısın üşüdükçe...
Titremeli her yanın, çırılçıplak kaldığında gözün hiç bir şeyi, hiç kimseyi görmemeli...
Yeniden doğabilmelisin ve doğurabilmeli, kendin olmalısın bir kez daha ve bir yatakta gece yarısı hissedilen sıcaklık olabilmek için üşümelisin yeniden.

Uyandığında yepyeni bir güne, gecenin ve eski sevişmelerinin tortusunu silmek için güne sunmalısın çıplak benliğini. Gün ışığı seyrederken güzelliğini terk edilmiş ya da terk etmiş bedeninin, bir bulut ardına saklanmalı güneşin gözleri utanmayan duruşun karşısında...

Eğer yeni bir sevgiliyeyse gidişin çırılçıplak olmalısın, bütün hücrelerinde duymalısın rüzgarın taşıdığı soğuğu, göğüs uçlarına değdinde rüzgarın nefesi ürpermelisin.

Eğer yeni bir sevgiliyeyse gidişin utanmamalısın çıplaklığından.
Üşümelisin.
Ve ısınabilmek için yeniden ve ısıtabilmek için aynı soğuğu paylaştığın bedeni; sevişmelisin, avuçlarında gün ışığı.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İntihar
Bekleyiş
Ölüm
İkilem

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Pi'nin Öyküsü [Öykü]
Tembellik Manifestosu [Öykü]
Haritada Kaybolan Çocuklar [Öykü]
Albert'in Yalanı [Öykü]
Ayakkabının Dili [Öykü]
Göktaşı [Öykü]
Azizin Gri Dünyasında [Öykü]
İzmaritçi [Öykü]


Bahadır ÖZBÜTÜN kimdir?

Artık benim onurum Çamurlara batarak, Kendini aşınmaktan Güç bela koruyacak. Kirletecek çaresiz Taammüden kendini; Çarşı pazar gün boyu Kentleri dolaşarak. Artık benim onurum Eğri pervazında, Ahşap bir kapı gibi Gıcırdayıp duracak. Metin ALTIOK

Etkilendiği Yazarlar:
Franz KAFKA


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bahadır ÖZBÜTÜN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.