Her insanda insanlığın tüm durumları vardır. -Montaigne |
|
||||||||||
|
Elbette her insanın hayalleri olmalı ve bu hayalini gerçekleştirmek için de elinden gelen gayreti ortaya koymalı…. Ancak hayalleri erteledikçe ertelenen birer masala dönüşüyorsa işte acı bir durumdan bahsedebiliriz.İnanan bir insanın da hayalleri vardır.Daha da acı olanı ise bir mü’minin hayallerini ertelemesi ve hep yarınlarda bir şeyler araması değilmi dir. Ne acıdırki ya geçmişle övünme yada geleceğe ertelenen güzel hayallerle teselli bulma hastalığından da kurtulamıyoruz..Kitap okumayı ,daha fazla yardımseverliği,yazı yazmayı ,dua etmeyi ,ibadetlerde derinleşmeyi, daha iyi bir baba olmayı. Daha bir ilmi çalışma yapmayı. Roman yazmayı, öfkelenmeyi terk etmeyi hilm sahibi olmayı, gece ibadetini artımayı mübarek gün ve gecelerde derinleşmeyi,sağa sola yüksek sesle bağırmadan sükuneti, halim selim olmayı,daha az yemeyi, güzel konuşup çirkini terk etmeyi helal sınırlarda kalıp harama girmemeyi ve daha neleri neleri hep erteliyoruz…… Karıncanın bir hayali vardı Hacca gitmekti Acaba bizim hayalimiz ne ve bir hayalle yatıp kalkıyor muyuz.Askerin cephedeki hayali ya şehit olmak yada gaziliktir.Cephede bu uğurda yazılmış binlerce destan vardır. Acaba bir öğretmenin hayali ne olmalıdır.Acaba bir talebenin hayali ne olmalı….Leş yiyen akbabalar vazifelerini bi hakkın yapmıyor mu ?Hayallerimiz varmıydı bilinmez ama erteleyeli belki 10 belki de 20 yıl oldu.Vahiy gelmesini mi bekliyorsun Sihirli bir değneğin dokunmasını mı bekliyoruz acaba Hayalleri ertelemekle harekete geçmeyi de tehir ediyor ve kaldığımız yerde öylece kalıyor ve etrafımıza onlarca yüzlerce suçlamayı da göndermeyi ihmal etmiyoruz.. Dünyanın her zamandan daha fazla ihtiyacı olan şeye vakıf olup da geride durmanın elbette bir bedeli olacaktır. Gafiliz ve hep yarın yarın deriz dururuz ancak bugünün dünkü günün yarını olduğunun hep unuturuz.Tezelden bir çare bulmalı yada bir bilene danışmalı Çaresizliğimizi iblmekden daha güzeli ne olabilirki Vedüd olan yönelmeli el vüd istemeli Hak kapısını dövmeli ve geriye dönmemeli Ham hayalleri peşinde ham ve çiğ gezmemeli…açılan kapıları iyi görmeli gördüklerimiz karşısında şükretmeli Cennete girme Onun rızasını kazanma ,sevme sevilme şeytanın tuzaklarına kapalı olma hayalleri ertelenebilir mi Hedefe kilitlenmeden hayal gerçekleşir mi? Gündelik meşguliyetler yüzünden mi hayal kurmayız veya hayalleri erteleriz.Tuhaf olan da mutluluğumuzu ertelememizdir.Farkındayız veya değiliz ama mutluluklarımızı ertelemenin tek bir sebebi olabilir.Oda ebedi mutluluğa ulaşma ve yaşatma sevdasıdır. Kararlılık bizim en temel hasletimiz olmalı değil mi ? istikrar ve süreklilik ve çizgimizi koruma konusunda ki hassasiyetlerimiz değil mi Yılların üzerimizde bıraktığı is ve sise rağmen hatalarımızın bedelini ruhumuzun derinliklerin de ızdırabını ölesiye bir sancıyla hissetmek , kolaycılığı terk ederek zora talib misin? Elbete bir gün perişanlıkların ve hayal kırıklıklarının en zinde izleri seni esir etmek için seferber olacak ancak pes mi edeceksin Gösterişli ve alayişli debdebeli günlerinin biteceğini hayal etmiyorsan hayal etmen gerekli şeylerin hayaliyle meşgul değilsin demektir.Merak etmeye değmeyen onlarca belki binlerce şeyin peşinde koştuğun için hep hayallerini ertelemek zorunda kalıyorsun. Rüyalarının bahar soluklayan nağmelerini de erteledin ;ışıl ışıl gül kokan rüyalar yerin karabasanları rüyalarımızın misafir odalarında ağırladın ;aklının en derin noktalarında bile hayallerini ertelemeye endeksli bir hayatı yaşadın ise söylenecek bir söz yoktur o zaman Safsata kokan bir derinlik ifade etmeyen beyanların kibir kokan devasa balon misali tavırların ,yere batasıca benlik kokan hallerin mi seni üstün kılan , Gariblik ve sadelik aldı başını kaf dağının arkasına çekip gitti.Ve davullar kırk gün ve gece düğün yapıyor şeytanlar sevindir onları, melekler de hüznünden ve akıttıkları gözyaşından harab ve bitap düşsün Asıl meselede güllerin derinmesi ve gül kokan günlerin soluklanmasının ertelenmesi değil mi; Hep erteleme hep erteleme nefsin isteklerini öne çekme arzularımızı tebdil etme başkalarını yaşatmayı ise hep erteleme Tezek kokan tavırlarla geçirilen koskoca asrı yeniden yaşama ve sonraki nesillere yaşatmalı mıyız. Son demlerini yaşayan bir fasık misali hayatımız varsa o zaman…..Acep ne olacak bizim halimiz diye ince ince düşünüp kabalıktan ve yoz düşünceden kurtulmanın zamanı gelmedi mi İnsan olmanın temel vasfı insani ve vicdaniliği ön planda tutarak gerçekleşir.yoksa nefsaniliği önde tutmanın bize insan olmanın önünü sittin sene geçse açmayacaktır. Kim bilir di ki bir gün talih kuşu onunda başına konacak haydi sen de gel diyecekti ama kader ağlarını örerken üzerimize düşeni de yapıp yapmadığımızın da hesabını bizim yapmamız gerekmez mi Dolu dizgin bir hayat sürüyordu kendi hesabına ve sonsuzluğu burada bulacağı vehmiyle bir hayat yaşıyordu.Talihsiz bir asrın talihsiz bir kentin talihsiz bir ailesinin çocuğuydu.Çocuk imparatorluğunun hüküm sürdüğü aileni veliahd prensi idi Bırakın onu sevindirmeyi Şeytana düğün dernek yaptırmak mı istiyorsun bu hafta ertele bütün namazlarını ve ertele aciz olduğunu bilmeyi dua etmeyi ertele günlerin en mübareğinde Hatırına bile getirme süründüğün ve emeklediğin günleri,Hatırına getirme anne ile babanı Hatırlama sakın o mahşer gününü Ertele erteleyebildiğin bütün güzellikleri tebdil eyle arzuladığın tüm şeyleri Gelsin artık gelsin kırık plaklar gibi yaşanan köhne hayatlar Mantar misali bir hayat sürmek ve çatlak duvarlarıyla atiye doğru kucak açmalar Dört ayaklı mahlukata rahmet okutacak bir hayatı dolu dizgin yaşamak ve alabildiğince keşmekeşlik içinde nefretin ve kinin duvarlarında boy atan ikiyüzlü kaypak bir atmosferde pis bir hayat bırakmak gerisin geriye Deve inadına denk bir inat; köpekleri aratacak bir avarelik çakallara rahmet okutacak bir sefillik içinde yılanlardan daha fitne ve fesadı kutsallaştıran , hırs ve öfkenin ve ayak kaydırmanın modalaştırılıp revaç bulduğu bir hayattan şikayet etmeye ne kadar hakkımız var. Kalp ve akıl duvarlarında boy atan nedir kalbinde geçen nedir Rüyalarını süsleyen nedir.Gizemli dünyanda kurguların nelerdir.Senin senle beraber mezara götüreceğin sırların nedir.En yakın dostların kimlerdir Kendi hakkında verdiğin hükmün nedir.Vücut dilinin verdiği mesaj nedir Gerekli gereksiz yere konuşturduğun dilinin zekatı nedir. Sana verilen o sürmeli gözlerin kıymeti nedir Çehrenin başkalarında uyandırdığı manalar nedir.Ciddiyetin ve vakarın sendeki değeri nedir Kalbinden geçirdiğin şeylerin iyi olanların yüzdesi nedir.Çekil artık çeki önümden yol ver geçem daha da ötelere diye var mıdır bir sitemin Arzın derinliklerine insen,uzayın boşluklarına tayaran etsen yine de içindeki sessiz çığlıkları susturabilir misin. İçin için ağlasan yılları üst üste koyup yıldızlara merdiven diye koysan içindeki ateşi söndüremezsin. Beyin cidarlarını zonklatırcasına içte yaşanan sessiz ama derin depremlerin ruhunda meydana getirdiği tahribin önünü alabilir misin Heyhat ki hayır koskoca bir hayır;çünkü sen insansın ve acizsin aczini bilir misin Muhteşem! benliğine bir darbe indirebilseydin burnunu kaf dağı kadar büyük görmeseydin, tevazünün bir zillet olmadığını bilseydin,şayet sadece konuştuklarında samimi olabilseydin dinlediklerinle bari biraz amel edebilseydin Keşke ,keşke ,keşke demeden önce
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Metin Alkan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |