..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Anlamak beğenmenin başlangıcıdır. -Spinoza
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > İsmail Sarıgene




14 Kasım 2007
Bir Umut Yalnızlığı Sadece  
İsmail Sarıgene
Ben seni bir kelebeğin en narin dalında büyüttüm. Dünya’ya gözlerini yeni açmış bir bebeğin narinliğinde sakladım seni..Biliyorum dönsen karanlığın ayak dibi, yürüsen bir adım sonrası uçurum. Kal öylece..Çıkar kendini kuyulardan. Yetmedi mi kendinle savaşın ? Yetmedi mi kendine zalimce saldırışın ? Korkularınla savaşmaktansa ölmek çare ise vur kendini. Ama önce beni çiğnemelisin..Yılgın olabilirsin hayatın isimsiz ihtilallerinde..Her buluttan bir hüzün çalmış olabilirsin..Bu kadar çaresiz, bu kadar dirayetsiz olamazsın. Eğer benim sevdiğim isen bu kadar pes edemezsin. Bırak üzerine yürüsün hayat. Bırak üstüne çullansın acılar..Sığın bir nefeslik Cennetime. Sokul bir umut türküsüne..Korkun ölüm ise; dudaklarımda saklı son nefesin. Korkma kendinden


:CAJC:
Cümleleri yine sana yordum..
Kabul eyle..”

Ağlama sakın / Yıkılırım…

Sakın bir damla gözyaşı dökme kirpiklerinden. Yıkılır ölüme kurduğum barikatlar. Bağlanır dilim. Sakın akmasın yüreğin ayak uçlarına. Sarılır dudaklarım senden önce saklambaç oynadığım gecelere. Susuzluğuma bakıp da sakın nehirleri giyinme üzerine...Tel tel kızarmasın gözbebeklerin. Sancılanır yine umutla sardığın yamalarım..Kapanır kepenkler. Nice aynalar kırılır yüreğimin sahnelerinde..Ağlama diyorum sana. Bulutlara özenip sağanak halinde yağma üzerime..Bıçağın en keskin yüzü ol da saplan böğrüme. Ama kızarmasın gönül bahçem. Ellerimizle ektiğimiz ve gülüşlerimizle yeşerttiğimiz “ umut “ sahifesi ıslanmasın..Yetim kalan serçeler üşümesin ıslak kirpiklerinde. Gülümsemene alışmış gökyüzü yine kara bulutlara rehin düşmesin..Ağlama..Düşerim..Yalpalarım ağlayışların sessiz çığlıklarında. Biliyorum hayata rehin bir mültecisin kendi yüreğinde. Yangınlara verdin tüm defterleri. Elinde sadece birkaç umut yaprağı ve de yorgunluktan muzdarip ben..Aldırma sen…Her şeye inat bana dik durmayı sen öğretmiştin. Şimdi sıra sende..Bu zamana kadar akıttığın her gözyaşına bir gülü feda ettim. Sakın ağlama ne olur. Sen ağladıkça yüreğimden bir parçayı koparıyorum..Kopardıkça kaybediyorum. Kaybettikçe ölüyorum. Sorma neden diye.Sen sicim sicim yağdıkça üzerime..Ben yavaş yavaş ölüyorum…

Korkma sakın / Yanında ben varım..

Ben seni bir kelebeğin en narin dalında büyüttüm. Dünya’ya gözlerini yeni açmış bir bebeğin narinliğinde sakladım seni..Biliyorum dönsen karanlığın ayak dibi, yürüsen bir adım sonrası uçurum. Kal öylece..Çıkar kendini kuyulardan. Yetmedi mi kendinle savaşın ? Yetmedi mi kendine zalimce saldırışın ? Korkularınla savaşmaktansa ölmek çare ise vur kendini. Ama önce beni çiğnemelisin..Yılgın olabilirsin hayatın isimsiz ihtilallerinde..Her buluttan bir hüzün çalmış olabilirsin..Bu kadar çaresiz, bu kadar dirayetsiz olamazsın. Eğer benim sevdiğim isen bu kadar pes edemezsin. Bırak üzerine yürüsün hayat. Bırak üstüne çullansın acılar..Sığın bir nefeslik Cennetime. Sokul bir umut türküsüne..Korkun ölüm ise; dudaklarımda saklı son nefesin. Korkma kendinden. Korkma bizden..Biliyorum uçsuz bucaksız düşüncelerdesin. Diptesin. En derinde..Yetmedi mi kendini ipsiz uçurumlara saldığın ? Yetmedi mi korkularına inat kendini “ kendi “ yüreğine astığın ? Kendime yarım cümlelik adam dediğimde bana delice kızan “ sen “şimdi korkulara yenik düşen yüreğine çift sözün yok mu ? Bırak korkular çerçevelesin etrafını. Eğme başını diyorum eğme. Bitâp düşsen de gece yarısı korkularından gözlerimde yeşeren hayatla umutlan sen..Sokul çatısı olmayan evimizin sıcaklığına..Yoksa sen korktukça tükenirim. Tüketirim bendeki beni..Bir serçeye özenirim yüzüm..Bir namlunun sıcaklığına kanar çocukluğum. Kaybolurum..Yok olurum…Tutuklu kalırım kalemin sızlayan dibinde. Akmaz sözlerim dilimin ucundan..Düşerim. Düştüğüm yer senin korkuların olmasın sakın..Gözlerini kapama sakın..Korkularında bir martı can verir..Bir de ben..Sabırsızımdır bilirim. Ya ben senden önce korkularına yenik düşersem..Ya ben ölümü mavzere hediye eylersem ..Sığınacak bir yer olarak karanlığı belleme. Diren ve savaş. Kendin için savaşacak takat bulamıyorsan bari “ umut “ için savaş..Hadi bu gece uykusuzluğu sil at gözlerinden..Korkularına inat sen sevmeye devam et…Yoksa..Yoksa…Gözlerimdeki gökkuşaklarını bir bir sererim sabırsız toprağa…

Susma sakın / Her cümlende ben nefes alırım…

Göremezsen de gözlerimdeki kanatsız kelebekleri, sen cümleler kur bana dair. Yorgunluğuma, uykulardan arındırılmamış sevdama aldırmadan sen anlat beni. Bırak beni anlatmaya çalışırken katili ol alfabesin. Titresin dudakların adımı anınca. Ama sakın susma. Susarsan kefen olur nefesin. Bilmediğim okyanuslar çatlamış dudaklarıma el sürer. Sen sustukça kirlenirim çelimsiz duraklarda. Ve bilirsin suskunluğun kirini ancak ölüm paklar..Biliyorum mevsimlerden sonbahardasın..Dalların solmakta yine. Yine acılar yüreğinde başrolde. Gel etme. Diline kepenkler vurulsa da sen giyme susuzluğu..Bizim / benim sana ihtiyacım/ız var..Susarsan tek bir kum tanesi akmaz zaman zulasından. Dibe vurur köklerim..Bilirsin ben yüzme bilmem..Boğulurum sessizliğin kör derinliğinde..Eririm. Çözülürüm yavaş yavaş. Esirgeme beni dudaklarından..Olur olmadık an ismimi. Her bir cümlene katmasan da her gülüşünde sayıkla bendeki “ seni “. Susma, karanfiller örtmesin üzerimi..Kıyısız kalmasın bendeki öznelerin. Susma, içimdeki dilenci kanamasın. Rehin düşmesin mürekkebim bozkır toprağına. Susma ne olur. Kopmasın sende saklı kıyametim..Biliyorum attığın her adım sonrası yangın yeri..Köşe başları tutulmuş..Eller tetikte. Her kelimende bir ölüm saklı..Ama sen konuş beni. Bedeli ne olursa olsun sen sadeliğimi kelimelerinle zenginleştir. Yeni anlamlar yükle sevdamın yalınlığına. Dudaklarındaki en değerli hazine olan nefesine kat. Öznesizliğim yeniden kanamasın..Sakın susma…

Etrafta bir yalnızlık kokusu…
Kuyularda Yusuf susturulmuş..
Köşe başları ise tutulmuş..
Korkular revaçta.
Başrollerde ise ölüm..
Ve mevsim sonbahar..
Ve gözlerden akan,
Bir “ umut “ yalnızlığı…
Hem de sicim sicim…

Doğrul eğildiğin yerden..
Kopar at serçe ıslaklığı kirpiklerinden..
Adının sadeliğinde yaşa sadece.
Sana reva görülen acıya inat,
Sen şükret Eyyubvari..
Bu kadar kolay olmamalı pes etmek ?
Bu kadar zor olmamalı direnmek ?
Alnının ortasına dayansa namluyu hayat,
Bu kadar suskun olmamalı ölmek ?


Pes ediyorsan,
Namlu hazır..

Yenilgiyi kabul ediyorsan,
Mezar hazır..

Hayatı değil de,
Uykusuzluğu istiyorsan
Ölüm hazır…

Ama tek bir şartla..
Önce beni öldür..


“ Kazandığım her şeyi senden bildim ben..
Varsın ölüm sen diye gelsin kapıma…”

.Eleştiriler & Yorumlar

:: selam
Gönderen: reyan yuksel / İstanbul/Türkiye
4 Ocak 2008
İsmail Bey, Uzun zamandır girmiyorum yazmak ve okumak için siteye. Denemenizi rastgele okudum dersem umarım kızmazsınız bana. Kelimelerinizi, cümle kurulumlarınızı ve belki de yaşadıklarınızı pek yakın buldum yazdıklarıma ve hem bir kelam edeyim hem de bir selam edeyim istedim. Bir eleştiri sadece "kelebek" benim çok kullandığım imgelemlerdendir, örnek: http://www.izedebiyat.com/yazi.asp?id=14423 yalnız denemenizin bi yerinde "kelebeğin dalları" gibi bir ifade kullanmışınız sanırım bir kelime hatası var "kanatları" olabilir mi? Selamlar ve emeğinize, kaleminize, yüreğinize dolan güzelliklerin devamını dilerim. rey'an yüksel




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bedelini "" Yüreğimle "" Ödediğim En Masum Günahındım
Gözümü Kapadım / Yakala Beni Ey Aşk!
Özlediğim Kadar Sensin / Sevdiğim Kadar Bensin
Ayyuka Çıkmışken Kekemeliğim / Bir Bıçak Yürür Sol Yanıma
Gözlerinin Kıyılarında Büyümek Öylece
Her Gülüşün Dua Olur Yalnızlığıma
Bir Dua Asılı Kaldı Dudaklarımın İki Yakasında
Sen Geldin / Bildiğim Herşeyi Unuttum
Ben Sana Mecburum Sen İmkansızlığa!
Nüshası Yok Hiçliğimin* / Aslım Sadece Sana Ait

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Demlenmiş Yalnızlığını Yudumluyorum
Kendime Virgülsüz Sitemler
Umudum Oldu Gözlerin
Hasretinle Öptüm Yokluğunu
Yokluğunun Yoksuluyum / Düşmesin Mavi Bilyelerim
Umut Ektim Karanlıklarına
Küçüğüm
Gidiyorum
İmkansızlığınıza Şerh Düşüyorum
Yağmurları Giyindik Üzerimize

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yokluğunu Öptüm [Şiir]
Hasretinle Yaşıyorum [Şiir]
Kıyamam Sana [Şiir]
Severken Unutmayı Öğrenemedim [Şiir]
İmkansızlığını Sevdim [Şiir]
Nerden Bileceksin ki [Şiir]
Güllerim Yansın Avuçlarında [Şiir]
Gözlerine Sakladım Cenneti [Şiir]
Hiç Yağmur Üşür Mü Anne? [Şiir]
Unutmak Ölmekti [Şiir]


İsmail Sarıgene kimdir?

Bir anahtar deliğinin ardına gizlenmiş Cenneti, gözlerinin ovalarına seren kelimelerimi arayacaksın yorgun kağıtların suskun nefeslerinde. Bulutsuz düşlerin , yıldızsız gecelerin ardında takılıp rüzgarları avuçlarında çıplak denizleri senin gözlerin için yaktığım satırlarımı özleyeceksin. En çok yüreğine dokunduğum " yüreğimi " özleyeceksin. Yüreğini yıldızlara yaslayıp özlemi demleyeceksin gecenin karanlık çaydanlıklarında. . Hasretim büyüyecek damarlarında, duvarlar dilini yutmuşcasına suskunluğun maskesini giyinecek. Beni arayacaksın bensiz cümlelerin sen kokan satırlarında. Bir sigara daha yakacaksın dumanını dağların yüksek yamaçlarına yolladığın. Kesmeyecek bir daha. Küllüklerde öldürdügün sigara izmaritlerinle sönmeyecek hasretim. . Seni şimdiden özlediğim gibi sende " beni " özleyeceksin. . Her dokunuşumda saçlarına gelincikleri seren ellerimin kücüklügünü arayacaksın avuç içlerinde. Temmuz gecesi sebebsizce üştüğünde titreyen tenine gözlerimi sermemi dileyeceksin. Hasreti kanatıp özleyeceksin. . Belki de en çok parmak uçlarının üşümüşlüğüne gözyaşlarımı ateşlere rehin verdiğim gözbebeklerimi özleyeceksin.

Etkilendiği Yazarlar:
Acılarımın arasında kalmış yetim düşlerim beni anlatmaya yetiyor


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © İsmail Sarıgene, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.