Dünyayı isteyen bilime sarılsın, ahireti isteyen bilime sarılsın; hem dünyayı hem ahireti isteyen yine bilime sarılsın" -Hz. Muhammed |
|
||||||||||
|
Yüreğimin sessizliğinde yalnızlığım yankılanır, dudaklarım yakar geceyi. Adını tutuştururum kulaklarının her çınlayışında, yüreğim sen atar. Ellerimi kenetlerim seni düşleyerek, rüzgar bile geçemez aramızdan yarim. Gölgen üzerimde oldukça en sonsuz hazineler yüreğimindir. Bu zenginliği ölçemem varlığın sınırsız bir nimettir. Yüreğim yüreğine muhtaçken sevgili bırak, varlığın eksik olsun. Sevgini ver bana. Aşkın eşiğine gelecek dermanı ver dizlerime, yeter. Sen sus, yüreğinin sesini ver bana. Yalnızlığımın konuşkanlığı artmadan yetiş. Yetiş diyorum çünkü; hüzünlerimi doğmadan bilirsin sen sevgili. Yüreğime dokun ki duyayım dualarını. İçimin sana kanatlanışını karşıla. Yanık bir deli sevda türküsü dilimizde, nice tomurcuklar kanatlarımızda… Yıldızların sükunetinde vur mızrabı tenime ve en tatlı nağmeleri dinle. Isın sevdamızın alevinde, en kuytularıma birik. Rüzgarın fısıltısıyla “seni seviyorum” de yine ve dol bağrıma. Yaraların kabuğu soyulsun bırak, bırak kanasın anılar. Yeter ki doyurulmamış eksiklikler dinsin yürekte, büyülensin kanayan sonsuzluk. Hayata inat susma, aşktan başka bir şeyden bahsetme sakın. Heyecan fışkırmalı gözlerinden, adımı andıkça. Ellerinle taşları yontacak kadar güçlü olmalısın. Benden önceki seni düşünüp, tatlı bir tebessümle düşlerimiz gibi yontmalısın hayatı. Boynumu bükmeme izin verme, kaldır başımı bulutların arasına. Göz yaşlarımdan öp sağanak yağmurlarda ve kollarını iki yana aç, gülümse. Uzadıkça uzayan günlerde biricik özleminle sarmaş dolaş kalsam da nasibim ol. Varsın, gelsin geçsin günler ağlamaklı gözlerimde. Bilirim senden başkası anlayamaz halimi. Geçmişi ateşe verseler de dindiremezler ellerimin buz kesmesini. Üzülme sakın… Umutlarımızla daha yükseklere erişmeliyiz sevgili. Ölüm bile bulamamalı bizi, arayıp sorsa da. Geceyle sınırlanmış gözlerimin gündüz düşleri ol. Göz yaşlarımın kederine bakıp kızma bu zayıf halime sevgili. Ne olur içimi dökmemi isteme çok biriktim hüzünlere. İçimizde uyuklayan sevda özlü, gül kokulu düşlerimize güven ve devam et, tahayyül et. Geleceğin güvertesinde buluş benimle. Zorunlu olmadığım günlerin şafaklarında ara bul. Çiğ damlalarından koru yapraklarımı ve içimdeki tohumu yeşert. Minik bir kız çocuğu vursun gerçeğimize minik yüreğiyle. Sınırlanamayan özleyiş ırmaklarıyla gelsin kucağıma. Hayata verdiğimiz yeni bir hayat yatsın aramızda. Sevdamızın mührü olsun gözlerindeki ışık, cennet kokulu o minik eller ölmeye bedel değil mi yar… En derin susuzluğumda bulut olup yağsam her damla daha çok susamıştır bu günaha. Tut elimi bazen tek beden, bazen eş ruh gibi; her damla canlanıp hesap sorsa da gururlanırım ben yüreğimin sen yanıyla. “Ölümün giriş kapısı olsa da bu sevda Son arzumsun kanayan yüreğimde Unutma…” 17/10/2007 Ayşegül TEZCAN
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ayşegül Tezcan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |