Yüz kişinin içinde aşık, gökte yıldızlar arasında parıldayan ay gibi belli olur. -Mevlana |
|
||||||||||
|
Hava kapalıymış Saat mesaiyi gösteriyormuş Bundan mı, votkanın tatlı gelmesi ve sigaramın ciğerlere bu denli dost Hava kapalıymış Mesai varmış Öyleyse içelim Tüm mesailere *** İçimi şişelere Şişeleri içime boşaltıyorum Yinede kimse almıyor beni Tozlu bakkal rafından Bir otuz beşlik rakıyı alır gibi *** Toprağa yağmur Kanıma alkol yağıyordu Bulutlardan sıyrılamayan güneş gibi Yüreğim yaşamamaya direniyordu *** Kendi yoluma gidiyordum Tıpkı suya doğru sıçrayan bir kurbağa gibi Yağmurla mı düştüm toprağa Cemre gibi -bilmiyorum- Ne hisseder bir kurbağ Tam da üzerine basıldığı anda *** Afrika’daki çocuğun açlık kokan nefesini Dudaklarına sürüyor, bir Amerikalı kadın Onun gergin derisinden yapılmış Ayakkabılar giyiyor bir diğeri Ve biz Amerika'nın şimdiye dek gördüğü en büyük müttefiki Ekmeklerinde yağ olsun diye 20'lik fidanlar gönderiyoruz Afganistana Kore’deki ağaçların gölgesinde Bush'a selam duruyoruz *** Tek oyuncağı "bilmek"ti birileri bildiğini bileli Kırıldı oynayan bilekleri *** Ötesi nedir ? İnançlıya cennet cehennem İnançsıza hiçbir şey Ya nereden başlayacaksın Üç yanlışın götürdüğü doğru olarak hayata... *** Şairin parmakları sürçtü herhalde "Durdurun dünyayı İnecek var!.." derken Durdurun dünyayı İNDİRECEKLERİM VAR!... *** Bağlama teli değil miydi Her titreyişinde Düşünde Alkolü legal kılan bir yerlerinde Ve bağlama teli Hayata bağlamayalı seni Asılmış suretini görürüsün Bir duvar, bir bağlama teli Gerisi hiç, bir bağlama sesi *** Senden sonrakilerin senden önce olma ihtimaliydi Senin senden önce ve ancak senden sonra olması gibi *** Önce ölmeli belki de insan sonra doğmalı Yokluğun başlangıcından Başlangıcın yokluğuna doğru *** Parmaklarım yorgun Döndüreli Rus ruletini Hiç bir Rus bilmeyecek oysa Kendime kestiğim cehennem biletini *** Gidişimi ben keserim biletçi Dönüşümü ben yakarım Ve senin ruhun duymadan Müşteri listesinden Sessizce ayrılırım *** "Çıkınca arkadan kapat kapıyı" dedi hayat Bense yanıma almış yaşamı Kaçıp gittikçe Kilitlerim arkamdan kapıları *** Kafam bozuk diyorum günlerdir İlaçlar içiyorum Ve çıkış kapısını göstereli beynim Ona karşı duruyorum -nereye kadar- Bilmiyorum *** Giriş kapısını unutalı bedenim Körlemesine gidiyor kapılara elim Kendimi bulacağım kapıyı açınca En güzel selamını veriyor ölümüm *** İçeriyi ben çizerim Dışarıyı çizdiğim gibi Kapıları ben koyarım Ölüm olur kendimi yoklarım Ve bir çocuğun Ellerini ısıtmak için sarf ettiği Sıcak nefeste bulurum *** Yüreğimden süzebildiğimi süzebilseydim eğer kalbimden Gözlerim zorlanmazdı Bakabilmek için böyle derinden... *** Uzun havlarda kısa kalan benim Ağıtlardaki halayım Anlamsızım Kaybetmiş sayın
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © sonsuz travma, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |