..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"...Ve hepimiz az ya da çok rüyacı değil miyiz!" -Dostoyevski
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Unutulamayan Dönemler > Nurten Turhan Yüksel




6 Mart 2008
Gitmişliğindi Bir Tek Giden  
Gecenin en derin yerinde düş yelkenlerinin dibe batma kaygılarından uzaklaşmasında buluyordu uykusuzluk anlamını.

Nurten Turhan Yüksel


Sevincin salt müzik seslerinden ibaret olmadığına….Seninse şarkılarımın arasında sıkışıp kalmış ince bir ses olmadığına….Hiç olmadığına inanmamışlığımla gidiyordun notalarını çizgisiz sarı sayfalarımda bırakarak…


:BAIC:
Gecenin en derin yerinde düş yelkenlerinin dibe batma kaygılarından uzaklaşmasında buluyordu uykusuzluk anlamını. Denizlerin yalpalı karartılarında her bir yıldızın aksı salınıyordu ve geceyi üstüne sarmalayan mavi, ninnileri teğet geçerek günaydın şarkılarına hazırlanıyordu.

Belli ki sıkışmış bir karanlığın ardından öteliyordu sabahı.

Sonbaharın son günlerine yakın zamanlardan bir gecenin anısını yazıyordu uzak şehrin bir yerinde bir kalem, ardına bakmadan. Çizgisiz sarı sayfalardaki yalnızlık dansını yarılamadan ve yüklenip sözcükleri yalayarak yüreğinin mürekkebini… Kimsesizlik öykünmelerini bir kıyıya bırakıp, açarak penceresini umutların uçurulduğu gök maviye…

Bu şehirde kara geceye, gri akşamüstlerine, sarı sabahlara, kızıl ikindilere, turuncu çiçeklere, yeşil yapraklara düşüyordu her defasında yalnızlık. Ebemkuşağı oluyor sarıyor, sıkıyor, acıtıyordu.
Havaya… Suya… Toprağa düşüyordu.
Ardından aylara bölünüp Yıllara dönüşüyordu.
Yalnızlık düştüğü her yerde derinlemesine büyüyordu kanatarak cemreleri.

Hayatın felaketlerle doluluğuna, acıların bolluğuna kıvrılıyordu dudak kıvrımlarım. Belki de buselik makamından bir şarkıydı dilimde dönüp dolanan ve ona eşlik edecek bir tutam teli bulamayan…
Sahnesiz, sazsız ve sözsüzdüm.

Yağmur, Öğleüstü ve akşam öncesi zamanlarda kendi ıslaklığının ardına saklanan yedi renge aralanıyordu.
Hayatın gökkuşağından ibaret olmadığını…
Seninse felaketim olmadığını…
Hiç olmadığını ayıklıyordum çamurların içinden.

Yaşama nedeninin bir tek senden ibaret olmadığı dört mevsimli ahenklerden serpişiyordu saçlarımdan aşağı ve ruhumu terk eden bir yalnızlığa karışıyordu ana renkler.

Çoktan gitmişliğinle benden şimdi gidiyordun ve ılık bir ses bırakıyordun giderken. Ara taksimlerinden koşup gelmiş hüzzam peşrevlerinden salınarak gidiyordun ağır aksak bir bulut gibi.

Sevincin salt müzik seslerinden ibaret olmadığına….Seninse şarkılarımın arasında sıkışıp kalmış ince bir ses olmadığına….Hiç olmadığına inanmamışlığımla gidiyordun notalarını çizgisiz sarı sayfalarımda bırakarak…

Gitmişliğindi bir tek giden!




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın unutulamayan dönemler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sahi Bitti mi?
Sanadır Sözüm Cennettin Yeşilliğinde Her Daim Açmayı Başarabilen Kız.
Senden Habersiz Şehrini Soluyordum. Toprak Acıydı… Sen Acıyordun…
Tanıktı…dili Yoktu Çınarın…
Alabacak İlerleyen Anların Özgeçmişi Yazılıyordu Belleklere Fütursuzca.
Biz Seninle Körebe Oynardık Hep...
Söz Dizimidir Gözlerin

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Çocuk Olsam
Beni Benimle Topladım, Bana Çarptım, Bana Böldüm de Çıkartamadım Aynı Olan Hiç Bir Şeyden!
Yokluğunun Yama Tutmaz Yırtığını Onaramıyor Kekre Nisan Şarkılarına Ses Veren Gözyaşlarım.
Sözcükler Biriktirdim Sesinde
Penceremin Ötesi Berisi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sevdim Seni Der… [Şiir]
Karadır Deniz Ağlamaklı Hep İskeleler [Şiir]
Son Sözüm Ön Sözüme Satırbaşıdır [Şiir]
Bin Renkli Sevdam [Şiir]
Kaygılar III / Umut Işığı [Şiir]
Denizkızıydım Vurgun Yedim Mavimde… [Şiir]
Yarımım [Şiir]
Kaygılar V / Yol [Şiir]
Kaygılar II / Tanrı Ya da Doğa [Şiir]
Kaygılar VI / Zaman [Şiir]


Nurten Turhan Yüksel kimdir?

Sevdayı bırakmadım avuçlarımdan. Bu yüzden hiç görmedim avuç içlerimi.

Etkilendiği Yazarlar:
:))


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Nurten Turhan Yüksel, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.