"Hayranlığı o dereceye vardı ki; yere düştü ve kendinden geçti." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun) |
|
||||||||||
|
Sana ne söylemem gerektiğini artık bilemiyorum. Çünkü bildiğim bütün yöntemleri denedim ve bilmediklerimi de senin için öğrenip uygulamaya çalıştım. Belki düzeliriz diye. Aramıza ördüğün duvarları yıkarız da ilk zamanlarda olduğu gibi yakın oluruz hayaliyle yapılmış eylemlerdi o yapılanlar. Peki şimdi ne yapmalıyım? Ya da sen ne yapmaktasın? Yaptığım şeylerle kendimi ne derece de ifade ettim ya da sen ne derece de beni anladın? Zaman akışında karşılaşılan fırsatlar; hızlı akan nehirlerdeki nadide balıklar gibidir, yakalamasını bilip değerlendirene. Farkındayım, fırsatlardan korkar olmuşsun. Kalbe düşen sevda asla yer değiştirmez, dallanır budaklanır, zaman gelir hazan olur yaprakları dökülür, kar yağar don olur ama illa ki güneşi her mevsim görür, baharı mutlaka yaşar, en azından için de yaşar... Ben artık o baharı içinde yaşayanlardan olacağım belkide... Hayat; çok pencereli bir binadır, her pencereden farklı görünür. Sorun; aynı pencereden bakmayı birbirimize öğretemediğimizdendir. Bazen düşündükçe çıldıracak gibi oluyorum. Bazen düşüncelerime gem vurup duymazdan geliyorum. Sana anlatacağım çok şey var aslında ama anlatamayacağımdan anlayamayacağından korkuyorum. İtiraf etmeliyim ki, seni uzaklaşırken gördüğümde gideceğini hissettiğimde bir korku sarmıştı da sığınacağım bir yer aramıştım. Meğer hiç te uzak değilmiş o yer bana. Öyle bir yer öyle bir dünya ki, istediğim an giriyorum, seni arzuladığım halle yaşatıyorum. Yönetim benim, prenses benim, sevgilin benim. Benim için herşeyini feda edecek çılgın aşık sensin. Maddi dünyanın hal vaziyetlerinden kurtulur kurtulmaz gizlenip yaşadığım yer burası. Yerini kimsenin bulamayacağı, ikimizin manevi dünyası... Bununla yetinmeyi öğrenmeliyim belkide üstüne gelmemeliyim bunlarla. İşte... Sana anlatacağımı çekinerek anlattım. Küçücük bir umutla kocaman hayallerle mutlu olmayı başarmalıyım. Ne dersin ruh eşim hayat arkadaşım sevdiceğim! Sence de ben bunu başarabilir miyim?
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Yasemin İnci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |