İnsan, kendisi dışında kalan doğrulara yabancı kalmadıkça kendi gerçekliğini anlamayacaktır. Doğru kabul ettiği olgu ve olaylardan sıyrılıp kendine bakmadıkça, içini kabul etmediği doğrularla deşmedikçe ya kendisine verilen ya da kendisinin kazandığı konumu var olan sürü içerisinde kendi ekseni etrafında dönüp duracaktır.Hayatın gerçekliği ile bireyin yaşama gerekçeleri birbiriyle çeliştikçe hayat rutinleşmeye, birey anlamaya başlar.

Bireyin kendini sorgulaması; sürünün eşit olmayan parçalara ayrılmasına neden olur. Sürü çevresini saranlarla aynı şeyi yaparak kendini güvende hissederken kendini sorgulayan birey sürünün yaptıklarını yapmayarak yeni bir sürü oluşturmaya çalışır.ama sürü bütün ideolojilerin ya bütün toplumsal normların ortak paydası ve hareket noktası olma vasfını kendi yapısında koruduğu için sürüye karşı çıkanlar yeni ve işlek sürüler oluşturur.
Bu noktada sorular çoğalabilir. Ama bütün soruları tek bir cevapta toplamaya çalışalım. Sürü hep olacaktır.

Ayrıca sürünün sürü olmasında en büyük katkıyı kadınlar sunar. Zira bütün erkeklerin kadınlar konusundaki düşünceleri ortaktır.Zira bütün erkeklerin kadınlar konusunda bütün görüşleri hep erkektir.

Gerek kutsal düşünce sistemleri gerek kutsal menşeli düşünce sistemleri gerek bağımsız kendi içine kapanmış düşünce sistemleri varlıklarını sürülerden sağlamaya, devamlılıklarını sürüleşme üzerinden sürdürmeye çalışırlar.

Korkutmaya yönelik kurallarla sürüyü yarattılar. Daha önceleri rutin coğrafik rutiellerle korkutulan birey modern zamanda elektrik kesintisinden bile korkar hale geldi.mağaralara sığdırılmaya çalışılan bireyler artık modern ve çelik kapılı mağaralardan çıkmaz hale geldi.teknolojik gelişmelerle birey artık oturduğu yerden sürüyle bağlantısı daha aktif ve kontrol edilebilinir bir düzeye taşıdı.

Sürünün kurallarını koyan çobanlar bile kendi aralarında bir sürü oluşturdular. Bu cümleyi benimle yapılan bir söyleşide söyleseydim kesin bir kahkaha atardım.
Sürünün koruyuculuğunu üstüne alan sürüdekiler modernleşmeyle birlikte kendi kurallarını koymaya başladılar.Bunun adına da bireyselleşme denildi.bireyleşmeyle birlikte sürünün çeşitliliği arttı.


Bütün savaşlar sürünün sürü olmadan neler kaybedebileceklerini görmesi dolayısıyla hep çobanların birer oyunlarıydı. Çobanın kavalı yanlış değer yargılarıdır. Sürüyü hizaya getirmede çok etkilidir. Ama işin ironi tarafı yanlış değer yargılarına sürünün katkısı çobanın katkısından daha fazladır.

Sürünün belli bir amacı yoktur. Sürü olduğu sürece sürünün yaptığı her şey sürünün amaçları niteliğindedir.

Ve sürü hep olacaktır. Çözüm nedir sorusuna şöyle bir cevap versem acaba küçük ama nitelikli bir sürünün bireyi ya da çobanı olabilir miyim?
Tek birey,tek sevgili, tek arkadaş,tek Tanrı, tek amaç…….