Bu akşam mutluydun, şirindin, şendin,
Gönlüme darılan yüzlerin güldü.
Hüzün ırmağında yıkılan bendin,
Ardında ağlayan sözlerin güldü.

Masada işveli dansözdü şişe,
Boşalan kadehi doldurdu neşe,
Bülbüle nispetle sözler peş peşe,
Geldikçe içimde közlerin güldü.

Nicedir hasretim gamsız akşama,
İsyancı gönlümü sardı okşama,
Bir zaman çelikten kaleydi ama,
Kapısı kırılan nazların güldü.

Sokağın lambası oynaşır camda,
Bilmem ne sır vardı, bu son akşamda ?
Bebeksi gönlümü saran yaramda,
Yıllardır kanayan izlerin güldü.

Hasretin gönlümün gizli yerinde,
Bir şiri pençedir, işler derinde,
İçimdeki hazan bahçelerinde,
Tomurcuk açılan gözlerin güldü.

Mehmet Nacar