"Hayranlığı o dereceye vardı ki; yere düştü ve kendinden geçti." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun) |
|
||||||||||
|
Yalnızım çok zaman sonrasından arta kalan ömürden Nefes almışlığıma hayret ederken garip sızılı çizgimde Anamı da yitirme kaygısı içindeyken de hem de Kız varıp gitmişken yapamadığımı gerçekleştirerek ... Ve derin şaşkınlıklar içindeki duygumuzu hiçleştirerek Derman ararken ölümsüzlüğe ve yalvarırken yaratmaklıklara Olacakları önceden sezgime "Lanet" ederken zaman zaman "Ağlama" diyenlere mi uyayım, uymayayım mı gülmelere "Bağlanma" diyenlere mi kanayım, bağlamayayım mı da "Dağlayayım dağlayayım har ateşlerle alazlanayım Kardeş yakmış yüreğimizi yar gitmiş elden kız kaçmış Ağlayayım ağlayayım ağarabilirsem bağlanayım Kardeş yakmış yüreğimizi yar gitmiş elden kız kaçmış" İçerimde böylesi yeni bir türkü çığırırken elimdesizliğimde Dedim "Yalnızım, ağaramamışım; yaslanacak yar omzu yok" Kapı çalındı ahan da dedim "Kimdir o, bu gecikmişliğimde" Dedi "Evrenden geldim. Tanrı misafiriyim, adıma derler AŞK" "Vay" dedim vayladım, halime baktım "Ayy" dedim, kadındım Dedim "Var git başka kapıyı çal, bende kalmadı hal" dedi ki: "Eyvallah bulur çıkarırım içindeki sazı sözü, çalarım gönülü" Açmadım, kapının ardına yaslandım-yalvardım "Bırak beni" "Olmaz" dedi, kırdı kapıyı da girdi içeri. Dedim ki: "Eyvah" Baktım, eteğim kendiliğinden zil çalar olmuş; utandım Kendiliğimden, benliğimden arandım; adaktım, adandım Hiç farkındasızlığımla yatağıma uzandım, AŞK ısıtmıştı Gönlümün gözünü. Ben bende değildim, iki öğün arası Ekmek misali sandviçe ramak kalmışken, aşağlandım Dedim: "Çabuk git, kimse görmesin seni; Aşk benim neyime" Dedi: "Tamam" Boynu büküldü, bana acıdı, kapı kapandı Ardından bakandım; bakındım, sağa sola neydiki arandım Dedim: "Şükür, kaldım bir başıma" da vardım yastığıma Ne uyku girdi gözüme, ne rüya, ne düşünce vardı, ne hülya AŞK gönlümü çaldı, Çaldıran'dı Dünya, neçe savaşlar olandı Dağların dumanlara bürünüşüne baktım, uzun uzun daldım "Denizlerin hırçın dalgalarına varayım" dedim, ölüm emir Gönlümü çalan AŞK demir "Emir demiri keser" denir Emir Allah'ın emri, kabul eden karışır; olur behri, kalır beri Bakarlar görürler derler: "Uçmuş ama ehli, bekle, gelir dehli" İçtiğim bardağımda böyle bulandım, Esin Peri'min sesine Sormadan soran, sarmadan saran, serin nefesine dolandım Dedim: "Aşk neredesin. Gel bir olalım, kıyametine oynayalım" İçimde yeni bir türkü çığırır oldu, aynı anda korktum-yazdım: "Muhabbetin müebbete dönsün çünkü; sen özsün Hiçbir şeyin içinden çıkılamayacak, derinden sözsün İlahi Adalet'in elinden kurtulan, harlanmış közsün Şairim, yarın senin cezan yok, çünkü; sen, tözsün". Gülizar Özlem GÜRSES SARAÇOĞLU NOT: Her hakkı mahfuzdur. Selam, sevgi ve saygılarımla...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Gülizar Özlem SARAÇOĞLU, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |