Olgunluğa erişmemiş şairler ödünç alır, olgunluğa erişenler çalar. -George Eliot |
|
||||||||||
|
Beni benden eden bir kehanet türküsü Elimde ırkı bozuk bir sicil Yüzümde tükürdüğüm ayna Tırnakları çekili kara bir feryat Alışılmış ve bitmiş Ve düzene Ve insana Ve.. Ve bütün kâinata savrulmuş Yapraklar! Sonbahar Beni benden etme Ucuz bir pazarlıkta satılmışım zaten Kölelerin bileklerinde acının izi Gözlerinde boşuna bakışlar Esaretin aşkın olsa da Beni bu mezarlıkta bırakma ne olur Ve hüzün Ve kış Ve soğuk Üzerime çullanmış kara bir talih Yamacımı göçerten sarsıntı İnsanlığıma göz koymuş nefsimle Beni bu karanlık çukurda bırakma ne olur Eski, çok eski Kadınların kara gözleri gibi Nasırlı elleri gibi Kerpiç damlar Ucuz ekmek Sevdadan üstün töre Kılıca vurulmuş Boğulmuş Kör bir kurşunun ense kökünde kaderi saklı Siyah saçlı kızlar! Elleri kınalı Gözleri sürmeli Ayakları takatsiz Ve bacak arasına sıkışan namusuyla Hırçın bir fırtına gibi çığlıkların içine gömme Beni bu ayaz Bu soğuk Bu mendebur Bu kör talih Bu fahişe zamanda bırakma ne olur Kınasını kazıdım gelinimin Mezhebini sordum annemin Babana hançer sapladım Satışına geldim doğumun Bu puşt yalnızlıkta Bütün zinaların dölüne bulaştım Bu işkencede Bu çamurda Bu bereketsiz yağmurda Rahmi olmayan bu beden de Bırakma beni ne olur Ne olur Gözlerime bak Orada iki çocuk İki üryan beden Kendi kendiyle çelişen ben Mavi gözleri Beyaz saçları Kambur sırtı Açlık Acı Vatansızlık Bir bedende yalnızlık Bütün çocukların gözlerinde uykusuzluk Anlamsız, saçma, namussuz ve şekilsiz Bitmeyen, atom bombası renginde Bacakları kopmuş bir annenin feryadında Göğsü yarılmış gökte Allah’ı sorgulayan basit bir dilekte Ara ve bul beni Seviyorsan gülüm Hiçbir çocuk ölmeden öldür beni Sevdim, evet Dünyada savaş olmasın diye İnandım, evet Ekmek diye Düşündüm, evet Umut diye Sabrettim, evet Düzelir diye Hoşgördüm, evet Sen varsın diye Olmadı..! Senin gözlerin karanlık Senin saçların beyaz Üzgün ve bitkin gülüşlerin Hiçbir savaşı bitirmiyor Söz verişlerin Ve bu kılıç bana yakışır Budayıp benden seni Geride bıraktığım kan gölünde yıkanacağım Kendi urganımı kendim yağlayıp Darağacımı kendim kuracağım Sen ölme diye kendimi kendimle gömüp Mezar taşıma adını yazacağım Dillenirse taşlar Sana insanlığın şarkısını okuyacağım Var git sevdam Ben öldüm, bütün çocukların hayallerinde Soldum, gökkuşağının renklerinde Eridim, okyanuslarda bir bilinmezde Gazzede,filistinde,yemende,ürgüpte Sen olmayan her yerde
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Levent Saral, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |